Boynundan o kadar çok kan akıyordu ki kanın metal kokusu evi doldurmuştu bile üzerimde, ellerimde her yerde kan vardı bu görüntü hem çok tanıdık hem çok yabancıydı bu evden hemen gitmem gerekiyordu ama bir şey vardı evet bu adam öldüğünden emin olmam gerekiyordu.
Odada duran bir mumu elime aldım ve tül perdeyi tutuşturdum koltukta cansız bedeni onun bedenine bir süre baktım ilk defa ölen birini görüyordum hem de ben öldürdüğüm birini ateş git gide büyürken çıkış kapısına yürüdüm bu kapıdan çıkınca ben eski ben olmayacaktım belki bu yaptığımdan pişman bile olacaktım.
Araba anahtarını elime aldım ve soğuk çelik kapıyı açıp dışarıya çıktım..
Kapıyı ardımdan kapattım bacaklarımda yürüyecek mecal yoktu dizlerim titriyordu bu ilk cinayetim olmasa bile bu Duru'nun ilk cinayetiydi asansöre bindim asansör aynasından yansımama baktım ellerimde kan vardı tenim bembeyaz olmuştu sanki aynada ki görüntü ama gülümsüyordu o benim geçmişimdi.. Benimle gurur duyuyordu..
Binadan hızla çıktım ve arabayı aldım beni fark etmeleri uzun sürmeyecekti belki peşime bile düşeceklerdi arabanın koltuğuna oturdum titreyen ellerimle anahtarı kontağa koydum ve çalıştırıp gaza bastım virajı alarak asfalt yolda sürmeye başladım başım ağrıyordu belki de şoktaydım şuan nereye gittiğimi bile bilmiyordum ne yapacağımı bilmiyordum bir planım yoktu.
Arabayı son hızda sürmeye devam ettim.
Ben ne yapmıştım.
Sanki elimde ki kan asla çıkmayacaktı.
Arabayı sürmeye devam ettim nereye geldiğimi bilmeden durdum deniz kenarı olan uçuruma benzeyen bir yerdi neden buraya geldim ya da daha önce buraya geldim mi onu bile bilmiyordum hızla arabanın kapısını açtım ve aşağıya indim biraz yürüdüm ve tam uçurumun kenarında durdum yere çöktüm ve ağlamaya başladım toprağı sıktım avucumla ağladım çok ağladım..
Onun son halini düşündüm.
Ben pişmandım..
Ben güçlü değildim.
Ben katil olmuştum..
O sırada gözüm uçuruma takıldı şimdi burada bu acıya son verebilir miydim?
Gözlerim ağlamaktan acımaya başlamıştı o an bulunduğum yere bir araba geldi ama umursamadım o sesi duyana kadar...
"Sayeeeee!" dedi o tanıdık ses.
"Me-Merih" dedim ama o beni duymamıştı.
Beni nasıl bulmuştu? Burada olduğumu nasıl bilmişti..
"Geldim Güzelim bak buradayım." dedi gözlerime bakıyordu.
"Gelme!" diye bağırdım olduğu yerde durdu.
"Ben geldim bak benim." dedi bunu söylerken küçük bir çocuk gibi göründü gözüme..
"Hayır! Sen geç kaldın! Biz geç kaldık Merih!"
Hem de çok geç kalmıştık birbirimize..
Bir adım attım uçuruma doğru.
"Saye! Biz geç kalmadık biz yeni başladık.! Hadi gel yanıma, sarayım bütün yaralarını."
"Hepsini Saramazsın ki.!"
"Sararım. Bütün yaralarını öperim, severim ne olur dur!" dedi
Git gide bana yaklaşmıştı artık daha yakındı yeşil gözleri bana..
"Ben onu öldürdüm Merih! Ben katil oldum!" dedim
Şaşırmadı.
"O iyi biri değildi Saye o ölmeyi çoktan hakketti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Meleği
ChickLitCanım o kadar yanıyordu ki yerde kıvranıyordum ağrıdan az önce tanımadığım bir grup tarafından tecavüze uğramış ve bir yolun ortasına atılmıştım ben Haldun Kozcuoğlu'nun kızıydım ve bir intikam için gözlerini bile kırpmadan beni ölüme terk etmişlerd...