Ölüm Meleği

Kim?

Hayatımızın her zaman zor dönemleri olmuştu hatta hayatımız hep zordu hep düşmanlar ve kötü adamlar vardı şuan ki durumu farklı kılan tek şey biz hep düşmanımızı tanıyorduk onların kim olduğunu biliyorduk..

Bora
Hayal
Ve daha bir çok kötü adam olmuştu.

Ama böylesi hiç olmamıştı.

Biri bizimle hatta benimle uğraşıyordu ve bunun kim olduğuna dair en ufak fikrim yoktu.

Nereden başlayacağımı bile bilmiyordum.

Tek bildiğim dik durmak ve yıkılmamaktı.

Ölüm Meleği olmalıydım..

Araba yeni bir eve gelmişti sanırım Merih'in eviydi bu herkes arabadan indi Aslan beni bekliyordu ama ben bu eve girmek istemiyordum hiçbir şey olmamış gibi davranmak istemiyordum çünkü çok şey olmuştu..

"İnsene Saye" dedi Aslan gözlerime baktı.

"Düşündüğün şeyi unut."dedi

" Aslan lütfen hem Sofia nerde? "dedim

" Saye bu durumda olmaz seni yalnız bırakamayız "

Başka çarem yoktu.

Arabadan indim ölü gibi hissediyordum kendimi berbat haldeydim o kızın kanı üzerimde ki kıyafete duruyordu..

Herkes içeriye girdi eve baktım dışarıdan

Güvenli bir yere benziyordu.

Çok beklemeden içeriye girdi içerisi sadece döşenmişti ilk dikkatimi çeken mekanda ki gibi bir yazı tahtasının duvarda asılı olmasıydı.

Dikatli bakmaya başladım etrafa ev bizim mekana benziyordu içki dolu duvar koltuk ve daha bir çok detay vardı.

Merih burayı bizim için mi hazırlamıştı?

Bunu ne zaman yapmıştı?

"Burası bizim mekanın ayısını lan!" dedi Poyraz.

Orada kötü anılarımız vardı o ev bizden çok şey almıştı.

Yutkundum...

Herkes bir yere oturdu bende Merih'e en uzak koltuğa geçtim ve oraya oturdum ona kızgın değildim bir yerde onu anlıyordum ama ona kırgındım..

Ben onu nasıl affedeceğimi bilmiyordum.

Belki o da benim için aynı şeyleri düşünüyordur.

"size yemek yapayım ben" dedi Yağız.

"Uğraşma dışarıdan söyleriz" dedi Merih ona.

Yağız olur diye kafa salladı.

Merih telefonuyla bir şeyler yaptıktan sonra ayağa kalktı ve bir şişe içki alıp tahtanın başına geçti.

Beyaz tebeşir geline alıp bir şeyler yazmaya başladı.

Hepimiz onu izliyorduk.

Yazdığı şeyi bitirince bir kaç adım atıp bana baktı tam gözlerimin içine.

KİM?

yazdığı şey buydu?

Düşündüm kim olabileceğini ama asla cevabım yoktu.

Aklıma Bora geliyordu ama o ölmüştü.

Onu kendi ellerimle ben öldürmüştüm.

Hayal?

Onun öldüğünü bana Aslan söylemişti.

Kim o zaman bu kişi?

Kafayı yememek elde değildi.