Yabancı

1.4K 73 7
                                    

playlist: Perdenin Ardındakiler :Uzaklara savrulalım Pera : Sensiz ben

( okurken dinlemenizi tavsiye ederim )

üzgün insanların gecesi uzun olur derlermiş bu hayatımın en uzun gecelerinden biriydi karanlık odamda nefes dahi alamıyordum kalbim sıkışıyordu onu şimdiden deli gibi özlemiştim onun göğsünü, onun kokusunu tam 1 hafta olmuştu onu her yerde aramıştım mekana gitmiştim çocuklar bilmiyordu olanları sadece orada olanları benimle görüşmemelerini söylemişti mekana gidince Poyraz beni içeriye almamış gerekirse zor kullanacağını söylemişti umurumda değildi ki isterse silahı çekip beni vurabilirdi ama onu görmem gerekiyordu bir kez olsun konuşmamız gerekiyordu bunu hakkediyordum beni dinlemesini hakkediyordum ben bu hayatta başıma gelenlerin hiç biri benim suçum değildi ki ben seçmedim bu hayatı beni bu hayata zorladılar ben bembeyazken beni siyaha hapis ettiler bunu herkes el ele yaptı yaptılar şimdi bütün suçlar benim mi olmuştu hayır ben değildim...

Yağız benden nefret ediyordu çünkü Merih benim yüzümden gitmişti bütün suç bendim ona ne yaptığımı sorup durdu herkes iyi olmuştu herkes masum olmuştu sadece ben mi kötüydüm sadece beni mi seçtiniz ?

Aslan sadece bana ben sana söylemiştim dedi..

düşünerek kafayı yiyecektim bir haftadır Agah da bende bakmadığımız araştırmadığımız yer kalmamıştı sanki Merih diye biri hiç var olmamıştı sanki ben bir deliydim ve onu kafamda kurmuştum eğer ona hiç sarılmamış olmasaydım bu ihtimale bile inanabilirdim ama ona sarıldım, onunla uyudum, onunla dans bile etmiştim nasıl onun gerçek olmadığına inanabilirdim ben bile gerçek olmayabilirdim ama o...

onu hissetmiştim...

onu ilk gördüğümde ondan o kadar nefret etmeseydim eğer o an ona aşık olabilirdim.

onun zehir yeşili gözlerini gördüğüm an zehirlendim ben ama benim zehirim de şifamda oydu.

sabah olunca erkenden kalktım ve mekana gittim herkes uyuyor olmalıydı bu defa sessizce gitmeyecektim buradan onun yerini öğrenecektim bunu ölüm meleği olarak yapacaktım.

mekanın kapısını sert bir şekilde açtım elimde tuttuğum soğuk ağır silahımla anılarım olan bu salona geldim orada bulunan tahtada büyük harflerle Ölüm Meleği yazıyordu..

ev çok sessizdi tam o sırada mutfaktan çıkan Maral'ı gördüm ve silahı sırtına dayadım

"sessiz ol sana zarar vermeyeceğim lü-lütfen " dedi

"Saye sen misin ?" dedi sesinde korku vardı benden korkuyordu..

"Poyraz'ı çağır Maral hemen şimdi !"

"Saye lütfen Poyraz sana zarar verir " benim kim olduğumu bilmiyorlardı daha..

"dediğimi yap Maral !"

"Poyraz aşağıya gelir misin ?" dedi her şey eskisi gibi olsaydı düzeleceğine dair biraz umudum olsaydı bari ama yoktu daha kötü olabilirdi ama daha iyisi olmazdı ona ulaşmak için son çarem buydu..

"Lan! senin ne işin var lan burada "

"Sakin ol senin için gelmedim bana Merih'in yerini söyle Poyraz !"

"Saye sen delirdin mi ?Saye seni öldürürüm duydun mu beni ?"

tehditti beni korkutmuyordu derin bir nefes aldım onun ela gözlerinin içine baktım.

"Ölüm Meleğini ölümle korkutamazsın Poyraz !" yüzünde ki değişimi önce anlamadı bana baktı bir süre şaşkınlığı yerini az sonra öfkeye bıraktı.

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin