Zehir

1.3K 64 2
                                    

Bölüm şarkısı : Cem Adrian, bu gece uyut beni (okurken dinleyin lütfen)

İçimde kötü bir his vardı onu kalbime gömerek mekandan içeriye girdik içeride bizi ne bekliyordu bilmiyorduk Merih elinde silahıyla bana baktı ve sol tarafı işaret etti az sonra Merih sağ tarafa ben ise sol tarafa ayrıldık..

Agah da burada olmalıydı ama nerede olduğunu bilmiyordum az sonra karşıma çıkan bir adamı karnıma sert bir tekme  attım ve yüzüne sert bir yumruk geçirdim daha ne olduğunu anlamadan boynunu kırdım..

Etraf temizdi adamı yere bıraktım ve yürümeye devam ettim biliyordum Bora bize tuzaklar hazırlamıştı çünkü onun için geleceğimi biliyordu ve bende ölüm Meleği isem bu gece onun nefesini kesecektim..

Aklım Merih'deydi iyi miydi?

Biliyorum o Merih Atay'dı ama içimde ki bu hisse engel olamıyordum.

Koridorda karşıma bir adam daha çıktı beni sert bir şekilde duvara savurdu canım yanmıştı ama durmadım botlarımın arasında duran bıçağımı elime aldım ve bana saldırmasını bekledim adam üzerine doğru atılırken atik bir hareke onu savurdu ve bıçağımı onun bir gözüne batırıp çıkardım adam bağırmaya başlamıştı bile bıçağı diğer gözünün üzerinde durdurdum ve ona baktım.

Sol gözünden oluk oluk kan akıyordu bu kokuyu özlediğimi o an fark ettim.

"Bora nerede?" dedim adama

"Bu binanın içinde efendim ama biz bilmiyoruz bize söylemedi!"

Doğru olabilirdi Bora akıllı bir adamdı düşmanını hafife almıyordu..

"Bilmiyorsun öyle mi?" dedim son kez onu korkutmak istercesine.

"Yemin ederim bilmiyorum ne olur bırakın gideyim" dedi

İçimden bir ses bırak gitsin dedi ama ben hiç düşünmeden adamın boğazını kestim.!

Ben buyum..

Ayağa kalktım ve devam ettim.

Koridorda bulunan odalara baktım odalar boştu.

Başka bir odaya girdim bu odada bir slayt perdesi asılıydı duvarda önünde bir laptop duruyordu oraya gittim ve enter tuşuna bastım..

Ekranda geniş boş bir oda gördüm önce biri elinde ki kamera ile odayı geziyordu o sırada kameraya takılan kişiyle olduğum yere çakılı kaldım.

Agah!  Dedim sesim fısıltı gibi çıkmıştı Agah'ın elleri bağlıydı yüzü yaralar içindeydi kameraya bakıyordu gözleri gelme diyordu tuzak diyordu bunu anlıyordum orada durmaktan değil benim oraya gitmemden korkuyordu..

Elimde ki bıcağı sıktım..

Bu binada bir yerdeydi biliyordum!

Kahretsin!

Ona bir şey olmasına dayanamam!

Onu kaybedemem!

Koridoru koşmaya başladım artık gözüm bir şey görmüyordu karşıma çıkan korumaları alınlarına tek kurşun ile yere seriyordum tek amacım Merih'i bulmaktı sağlıklı düşünemiyordum şuan ellerim titriyordu korkuyordum hem de deli gibi korkuyordum!

Bulunduğumuz bina labirent gibiydi girdiğin yerde çıkış bulmak o kadar zor oluyordu ki her koridor her kat birbirinin aynısıydı hani lunaparklarda aynalarla dolu bir oda vardır neyin gerçek neyin yansıma olduğu anlamak karmakarışıktır.

Şuan öyleydim gerçek ve yansıma hangisiydi inanın bilmiyordum başım ağrıyordu.

Tam o sırada karşıma biri içti iri bir adam.

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin