Kül

691 48 12
                                    

Onları görmek farklıydı sanki içimde tutmaya çalıştığım bir kutu açılmış içerisinden bolca özlem çıkmıştı sanırım gözlerim dolmuştu.

Bir adım attım onlara doğru.

İlk ayağa kalkan Yağız oldu ve bana doğru gelip bana sarıldı.

Ona sarıldım bu his çok başkaydı.

"Seni bulmak çok zor oldu" dedi gülerek.

"Ama buldunuz" dedim sanki aylardır istediğim buymuş gibi..

Sonra Poyraz sarıldı "Özledik" dedi bunu ondan duyduğuma şaşırdım ama duymak iyi gelmişti..

Beni bekleyen Aslan'a baktım o başkaydı..

Hepsini çok seviyordum evet ama Aslan'ın yeri hep ayrıydı bende..

"Gel kız buraya" dedi ona sarılınca bıraktım kendimi ve göz yaşlarım yanaklarıma süzülmeye başladı  elimin tersiyle sildim ve gülmeye başladım.

"Sizi burada görmek çok tuhaf" dedim

"Niye şaşırdın ki bu kadar seni özledik ve geldik" dedi Yağız.

"Hoşgeldiniz" dedim

"Aç mısınız? Bakın burası İtalya'nın en güzel kafesi" dedim heyecanla şimdi onlarla oturup konuşmadığımız ayları konuşmamız gerekiyordu ama önce bir şeyler yemeliydik değil mi? Ayakta koşuştururken Poyraz beni tuttu.

"Sakin ol önce biz aç değiliz şuan" dedi

Ona kafa salladım ve sandalyeye oturdum sanırım hala inanamıyordum..

O sırada Sofia yanımıza geldi.

"Saye arkadaşların mı gelmiş?" dedi kırık Türkçesiyle.

"Evet! Hemen sizleri tanıştırayım " dedim heyecanlı bir çocuk gibi.

"Bu Yağız, Yağız Sofia." dedim

Poyraz'a sonra sıra Aslan'a gelmişti.

"Aslan bu da" dedim ikisi el sıkıştıştılar bir süre öyle kaldılar ve ilk elini çeken Sofia oldu.

"Ben masaya bir şeylet yollarım" dedi yanakları al al olan arkadaşım..

"Türk değil galiba?" dedi Yağız.

"Değil İtalyan aslında"

"Ee siz anlatın nasılsınız? Poyraz Maya nasıl onu nasıl özledim fotografları var mı?" dedim

"Olmaz mı?" dedi ve her baba gibi telefonunu çıkartıp bir sürü fotogtaf ve video gösterdi.

O sırada dükkana Aris geldi.

İçeriye girince bir bana bir masadakilere baktı.

Onunla göz göze gelmek tuhaf hissetitmişti daha çok suçluluk duygusu gibiydi.

"Merhaba" dedi masaya gelerek.

Bizimkilerin bütün dikkati Aris'e kaydı hepsinin duruşu bir anda değişti.

"Kim bu arkadaş Saye?" dedi Poyraz iğneliyici bir ses tonuyla.

"Aris arkadaşlar dükkanın sahibi benim de arkadaşım, Aris bunlar da İstanbul'da arkadaşlarım Poyraz, Yağız ve Aslan" diye tanıttım ama birbirlerindrn gaz etmedikleri belli oluyordu bozuntuya vermedim şuan hiçbir şeyin canımı sıkmasına izin veremezdim..

Uzun uzun konuştuk onlarla sanki aradan geçen ayları telefi etmeye çalışıyorduk.

Kafede daha fazla durmak anlamsız geldi Aris'den izin almak için içeriye gittim.

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin