Boşluk

1.1K 64 6
                                    

Merih Atay'ın gözünden

Kafayı yememe ramak kalmıştı bakmadığım yer kalmamıştı ve o hiç dünyaya gelmemiş gibi yok olmuştu..

Onun evinin salonunda koltukta oturmuş sigaramı içiyordum ellerinde kan lekeleri vardı kimlerin kanı olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu.

Herkes eski Merih Atay'ı bile arar olmuştu sadece yıkmak istiyordum onu bulana kadar taş taş üzerinde kalmayacaktı ve ben bu hikayenin sonu dahi olsa onu bulacaktım..

Telefonum çalınca arayanın Agah olduğunu gördüm ve bekletmeden açtım.

"Evlat bir iz buldum galiba" dedi

"Tamam hadi gidelim!" dedim heyecanla uzun süre sonra ilk defa yaşam belirtisi vermiş olmalıydım..

"Dur bakalım acele etme sağlam adım atmamız lazım Bora'yı hafife alamayız"

"Oruspu çocuğunu çıplak elle öldüreceğim" dedim hırsla.

"Evlat! Hata yapıyorsun öfkenle hareket edersen onu hiç bulamayız sen sadece kendini daha fazla kaybedersin! Bunu istemeyiz ona yaklaştık"

Derin bir nefes aldım aylar olmuştu mevsimler değişmişti ve ben ona uzak olmaya dayanamıyordum.

Bizim çocuklarla bu süre zarfında görüşmeyi kesmiştim hepsi onun öldüğüne inanmış onu aramamın gereksiz olduğunu söylüyordu..

İşin sonunda onun cansız bedenini bulmak bile olsa ben onu bulacaktım.

Kafamı koltuğa yasladım ve gözümde canlanan Saye'nin hayalini kurdum.

Neredesin güzelim nerede?

Sabah kapı çaldı zar zor gözlerimi açtım bu eve kim gelmiş olabilirdi.

Aklıma Saye gelebileceğini geldi ve hızla kapıya koştum.

Karşımda Yağız'ı görmeyi beklemiyordum.

"Bu ne hal Merih?"

Koridorda duran aynadan yansımama baktım.

Darmadağın görünüyordum.

Zayıflamıştım biraz gözlerimin etrafında mor halkalar büyümüştü sakallarım uzamıştı.

Kapıyı açık bırakıp içeriye geçtim arkamdan geldiğini biliyordum.

"Neler yaptın Merih sen? Her yerde seni arıyorlar seni öldürecekler kafayı mı yedin?"

"Ölmekten korkuyor gibi mi duruyorum? Ya da onlardan korkuyor muyum Yağız sence?"

"Konu bu mu? Kendini harcıyorsun hem de bir hiç uğruna" dedi gözlerime bakarak.

"Hiç uğruna mı? Saye'nin yerinde sen olsaydın eğer o her yerde seni arardı bir an bile ölümü düşünmezdi! Saye kadar bile cesur değilsin!"

"O öldü Merih öldü!" diye bağırdı bu defa gözlerimi sımsıkı kapattım ve derin bir nefes aldım yoksa elimden bir kaza çıkacaktı.

Kötü bir kaza.

"Siktir git Yağız!" dedim sadece ve içki şişesini kafama diktim.

"Gitmiyorum lan" dedi

"Beni zorlama! Bunu yapma!"

"Ne yaparsın beni de mi öldürürsün?"

Gözlerimi çocukluk arkadaşımın gözlerine diktim ve hiç düşünmeden cevap verdim.

"Öldürürüm!" dedim yüzünde ki yıkımı gördüm ama bana bir şey ifade etmedi içimde ölen bir şeyler vardı bende eksilen bir şeyler.

"Bu sen değilsin o kız sana neler yaptı böyle Merih sana ne oldu?"

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin