Xiao Xingchen ve Song Zichen, Jinlintai'ye varmıştı. Jinlintai gerçekten de Wei Wuxian'ın onlara ziyafet esnasında söylediği gibi bomboştu. Etrafı kolaçan ettiler, oldukça bol alanları vardı. Xiao Xingchen kıkırdayarak konuştu:
"Zichen, burada rahat yürüyebileceğimi hissediyorum, bolca alan var ve kalabalık değil."
Song Zichen, Xiao Xingchen'in eline parmağıyla yazdı:
"Xingchen, burası tamamen bomboş."
Xiao Xingchen:
"Güzel, öğrenciler için bolca yerimiz var."
İkisi de gülümsedi. Song Zichen, Xiao Xingchen'in elini tutup kendi dudaklarına dokundurttu, gülümsediğini ona göstermek istiyordu. Xiao Xingchen konuştu:
"Zichen, gülümsüyorsun."
İkisi de Jinlintai'nin merdivenlerine çöküp oturdular. Jinlintai gerçekten çok büyüktü. Xiao Xingchen sessizliği bozdu:
"Aiyo, bu arada kılıcım azgın cesetlere işaret edebiliyor fakat ayırt edemiyor. Yani demek istediğim, diri bir azgın ceset ve ölü bir azgın ceset arasında ayrım yapamıyor. Senin gibi ya da Efendi Wen gibi bilinçli bir azgın cesetle karşılaşınca kılıcım hiçbir tepki vermiyor."
Song Zichen, Xiao Xingchen'e baktı ve onun eline yazdı:
"Bunu halletmenin bir yolu var mı?"
Xiao Xingchen başını sallayıp cevap verdi:
"Bilmiyorum Zichen, belki yeğenim bize yardım eder. Sen, Xue Yang ile savaşırken, Wei Ying diri azgın cesetleri uyuttu, Wen Ning uyutulan azgın cesetleri savaş alanından alıp götürdü, ben de ölü azgın cesetleri parçaladım."
Song Zichen yine aynı şekilde yazdı:
"Xue Yang'ın elinde bir kutu vardı. Xue Yang kutuyu açamadı ama bana bir tür duman attı, başımda çok kötü bir ağrı hissettim, sence bununla bir alakası var mı?"
Xiao Xingchen başını sallayıp konuştu:
"Bilmiyorum, olabilir. Kutuda ne var bilmiyoruz. Ayrıca, Xue Yang senin dilini kesti, değil mi?"
Song Zichen cevabı Xiao Xingchen'in eline yazdı:
"Evet."
Xiao Xingchen:
"Bağlantılı olabilirler. Mesele ne olursa olsun, dikkatli olmamız gerekiyor. Xue Yang ölmüş olabilir fakat ardında o kutuyu bıraktı, bu mesele daha bitmedi."
Song Zichen yazdı:
"Biliyorum."
Xiao Xingchen ve Song Zichen, Jinlintai'yi yavaş yavaş toparladılar. Kılıç ustaları için eğitim alanını hazırlamaları tam bir haftalarını aldı. İnşa ettikleri alanda gururla dikildiler, Xiao Xingchen sesizliği bozarak sordu:
"Zichen, içimde iyi bir his var ama biz nereden öğrenci bulacağız?"
Song Zichen, Xiao Xingchen'in elini yakaldı ve yazdı:
"Şey, bence şu kutu meselesini halledene kadar beklememiz lazım."
Song Zichen haklıydı. Şu anda Lotus Koyu'nda olan bu kutu oradaki savaştan kalan önemli bir şeydi. Bu kutu meselesi hafife alınmayacak bir durumdu, klanlarını kurmayı erteletecek kadar mühim bir meseleydi. Xiao Xingchen ve Song Zichen, Koku Salonu'ndaki (Fragrance Hall) bakır aynadan geçerek gizli odaya girdi. Jin Klanı'nın sonu Jin Guangshan'ın ölümüyle geldiği için bakır ayna artık mühürlü değildi. Xiao Xingchen etrafta yürüyüp garip aletlere dokundu:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANİ KALP
FanfictionThe Unatmed ile ilgili bir kurgudur. Olaylar, Jiang Cheng Mezar Tepe'den ayrılırken beklenmedik bir şekilde değişir. Jiang Cheng'in klan lideri olarak eğitimi azdı ve en genç lider olarak klanı yönetmek zorunda kaldı. Wen Qing ile konuşana dek klan...