Wei Wuxian ve Lan Rin öldüğünden beri dokuz sene olmuştu.
Gusu
Lan Wangji gün doğarken uyanmıştı. Mevsimlerden ilkbahardı, ağaçlar çiçek açıyordu, tavşanlar büyüyüyordu fakat o yine de kendisini eksik hissediyordu. Soğuk Kaynak'ın yakınında bir taşa oturdu, Wangji'yi çıkarttı ve Ruha Sorgu'yu çalmaya başladı, her gün sorduğu aynı soruları sordu:
"Wei Ying, neredesin? Canın yanıyor mu?"
Hiçbir ruh cevap vermedi, derin bir nefes aldı ve Wangji'yi kaldırdı. Ayağa kalkıp tavşan kolonisinin olduğu yere doğru gitti. Tavşanların arasına oturdu, tavşanlar çok kısa bir süre sonra yanına geldiler. Bazı tavşanlar bacaklarının yanında uyuyordu, bazıları çoktan kucağında oturuyordu bazıları da boynuna sarılıyordu. Lan Sizhui de tavşan kolonisine geldi, elinde bir sepet dolusu turp ve havuç vardı. Lan Sizhui konuştu:
"Hanguang-Jun."
Lan Wangji, Lan Sizhui'ye bakıp sordu:
"Onları beslemek için senin sıran mı?"
Lan Sizhui başını "evet" anlamında salladı ve tavşanların yemeğini sepetten çıkarttı, o da yere oturdu ve Lan Wangji sordu:
"Hatırlıyor musun?"
Lan Sizhui gülümseyip cevap verdi:
"Beni onların arasına koyduğun zamandan mı bahsediyorsun? Hatırlıyorum. Kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum ama bir şeyler hatırlıyorum."
Lan Wangji:
"Sorun ne?"
Bir tavşan, Lan Sizhui'nin üstüne çıktı ve onun boynuna sarıldı. Lan Sizhui nazikçe tavşanı tutup anlattı:
"Beni koloninin içine koydun ve benim de bir tavşan olduğumu söyledin, onlar gibi yemem gerektiğini ve o zamandan beri havucu çok seviyorum."
Lan Wangji hafifçe gülümsedi, Lan Sizhui bir tane havuç aldı ve havucu biraz kemirdi. Lan Wangji yanındaki çocuğa baktı, büyüttüğü çocuğa, Wei Ying'in ardında bıraktığı tek şeye, Wei Ying'inden kalan tek hazineye...
Lan Wangji, Lan Sizhui'yi tavşan kolonisinin arasına koyduğunda çocuk beş yaşındaydı. Tavşanlar çocuğu hemen sahiplenmişti, çok şirin bir görüntüydü. Lan Sizhui, Lan Wangji'nin yüzünden aşağı akan gözyaşlarını fark edip ona sordu:
"Hanguang-Jun, Wei... Wei Ying?"
Lan Wangji ona baktı ve adını söyledi:
"Sizhui."
Lan Sizhui daha fazla konuşmadı. Lan Wangji'nin Wei Wuxain'ı neden sorgulayıp durduğunu bilmiyordu. Senelerdir bir sürü kişi onu arıyordu... Bir sürü kişi aynı zamanda Lan Rin'i de arıyordu fakat ikisi de bulunamamıştı.
Yunmeng
Yunmeng rengarenk görünüyordu özellikle de çiçek açan ağaçlarla çok renkliydi. Jin Ling etrafta koşuyordu, Jiang Yanli nazikçe konuştu:
"A-Rulan, etrafta koşma."
Jin Ling:
"Anne!"
Jin Ling, Jiang Yanli'ye koştu ve ona sarılıp konuştu:
"Anne, bana bir tek sen A-Rulan diyebilirsin."
Sadece Jiang Yanli, Jin Ling'i saygı ismiyle çağırıyordu. Jiang Yanli ılık bakışlarıyla Jin Ling'e bakıp alaycı bir şekilde onun burnuna dokunarak sordu:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANİ KALP
FanficThe Unatmed ile ilgili bir kurgudur. Olaylar, Jiang Cheng Mezar Tepe'den ayrılırken beklenmedik bir şekilde değişir. Jiang Cheng'in klan lideri olarak eğitimi azdı ve en genç lider olarak klanı yönetmek zorunda kaldı. Wen Qing ile konuşana dek klan...