Bölüm 20: Mektup

125 13 86
                                    

Yunmeng Jiang Klanı'ndan bir öğrenci Jinlintai'ye vardı. Song Zichen ve Xiao Xingchen öğrenciyi karşıladı. Öğrenci selam verdi ve konuştu:

"Klan Lideri Song, Klan Lideri Xiao, bu mektubu Wei Wuxian yazdı."

Yunmeng öğrencisi mektubu Song Zichen'e verdi, Xiao Xingchen başını "evet" anlamında salladı ve konuştu:

"Teşekkür ederim Bay Jiang. Lütfen burada kalıp dinlenin, Yunmeng'e haber götürmeniz gerekebilir."

Öğrenci selam verdi, Xiao Xingchen tekrar konuştu:

"Zichen, lütfen onu odasına götür ve benimle burada buluş."

Song Zichen, Xiao Xingchen'in avcuna yazdı:

"Tamam."

Song Zichen öğrenciyi bir odaya götürdü ve havaya yazdı:

"Bay Jiang, lütfen dinlenin, yol yorgunu olmalısınız."

Öğrenci selam verip Song Zichen'e teşekkür etti. Song Zichen odadan ayrılıp Xiao Xingchen'in yanına gitti. Xiao Xingchen ruhani gücünü kullanrak akıllarını birbirlerine bağladı ve mektubu Song Zichen'e vererek konuştu:

"Mektubu oku."

Song Zichen başını "evet" anlamında salladı. Xiao Xingchen bu ruhani bağ sayesinde kafasının içinde Song Zichen'in sesini duyabiliyordu. Xiao Xingchen, başını "evet" anlamında salladı ve konuştu:

"Kutu hakkında konuşmak istiyorlar. Kutuyu ne olur ne olmaz diye bastırmışlar, durum gerçekten şüpheli, özellikle de diğer gün bulduğumuz yazmayı düşünürsek şüphelerim iyice artıyor. Zichen mektup yazıp onları buraya çağırmamız lazım."

Xiao Xingchen ve Song Zichen büyük klanlarla fazla ilişkileri olsun istemiyorlardı dolayısıyla kutu meselesi için diğer klanları karıştırmadan sadece Yunmeng Jiang Klanı'na mektup yazmaya karar verdiler, ayrıca şu anda hala resmi bir klan değildiler. Henüz öğrenci kabul etmemişlerdi. Kutu meselesini hallettikten sonra öğrenci almaya karar vermişlerdi. Song Zichen, Xiao Xingchen'i çalışma odasına doğru götürdü, bir kağıt, tüy kalem ve mürekkep alıp mektubu yazmaya başladı. Song Zichen, Xiao Xingchen'in dediklerini kağıda yazıyordu. Mektup birkaç saat içinde hazırdı fakat Yunmeng'ten gelen öğrenci çok yorgundu. Bu yüzden de mektubu iki gün sonra göndermenin daha iyi olacağına karar verdiler. İkisi de çalışma odasından çıktılar. Song Zichen, Xiao Xingchen'i yemek odasına götürdü ve onu bie yere oturttu, birkaç dakika sonra gidip Yunmeng öğrencisini de alarak yemek odasına getirdi. Xiao Xingchen konuştu:

"Zichen. Bay Jiang, lütfen oturup yemek yiyin."

Öğrenci selam verdi ve konuştu:

"Teşekkür ederim."

Yunmeng öğrencisi masaya oturdu, Xiao Xingchen konuştu:

"Bay Jiang, sanırım Yunmeng'e gitmeden önce burada dinlenmeniz sizin için iyi olacaktır."

İkisi de haklıydı, kılıca binmekle bile Lanling'ten Yunmeng'e gitmek iki gün sürüyordu ve çok fazla ruhani güç gerektiriyordu. Öğrenci, kılıca binmek için şu anda çok yorgundu dolayısıyla dediklerine katılıp Jinlintai'de kalarak dinlenmeye karar verdi.

İki gün sonra, Song Zichen öğrenciye mektubu verdi, Xiao Xingchen konuştu:

"Bay Jiang, iyi yolculuklar."

Öğrenci selam verdi ve yola koyuldu.

Xiao Xingchen ve Song Zichen çalışma odasına geri gidip hazine odasından çıkarttıkları yazmaları okumaya devam ettiler. Hangi yazmaları kendilerine saklamak istedikleri ve hangi yazmaları vermek istediklerine karar veriyorlardı. Vermek istedikleri yazmaları Yunmeng Jiang Klanı'na vermeye karar verdiler. Böylece bu yazmaları isteyenler oradan alabileceklerdi. Gece boyunca bir sürü yazma okudular. Yorulduklarında yazmaları okumayı bıraktılar ve odalarına gidip uyudular.

Ertesi gün Xiao Xingchen ve Song Zichen için önemli bir gündü. Xiao Xingchen, dolunay olduğu için çok heyecanlıydı ayrıca bugün sonunda ikisi de üç kez eğilip efsun eşi olacaklardı. Kendi aralarında küçük bir merasim yapmaya karar verdiler, diğer büyük klanları karıştırmaya gerek yoktu çünkü zaten herkes onları birlikte gezen bağımsız iki efsuncu olarak tanıyordu. Song Zichen yanına geldiğinde, Xiao Xingchen tütsüleri koyuyordu. Xiao Xingchen arkasını döndü ve Song Zichen'e yaklaşıp onun saçına dokunarak konuştu:

"Zichen, gerçekten mi? Bugün önemli bir gün ve senin saçın çok dağınık!"

Xiao Xingchen son tütsüleri yerleştirip konuştu:

"Senin saçını toplayacağım, otur."

Xiao Xingchen, Song Zichen'in saç konusundaki durmunu bildiği için bu duruma çoktan hazırlıklıydı. Yanında tarak ve birkaç çeşit tokayla geziyordu. Geçen gün yemeklik almaya çıkmıştı ve bir satıcı dikkatini çekmişti. Satıcı onun birkaç tokaya dokunmasına izin vermişti. Xiao Xingchen de üstünde kar deseni olan bir toka seçmişti, tokanın rengi siyah olmasına rağmen tokayı almıştı. Xiao Xingchen, Song Zichen'in saçını taradı, düzgünce yarı topuz yaptı ve kar desenli siyah tokayı taktı. Xiao Xingchen gülümseyip konuştu:

"Zichen, ben körüm ve senin saçını ben topluyorum. Ben seninle ne yapacağım?"

Xiao Xingchen kıkırdadı. Song Zichen, Xiao Xingchen'in avcuna yazdı:

"Xingchen, saçımı nasıl toplayacağımı gerçekten bilmiyorum, saçımı topladığın için teşekkür ederim, saçımı ilk yaptığın zamanı hatırlıyorum."

Song Zichen, Xiao Xingchen'in elini çekerek parmaklarını kendi dudaklarına dokundurdu, gülümsediğini gösteriyordu, ikisi de gülümsüyordu.

Song Zichen ayağa kalaktı ve yemek yapmak için mutfağa gitti. Xiao Xingchen, evlilik merasimi için her şeyiin hazır olduğundan emin oldu. Bir saat sonra, Song Zichen yemek ve şarapla geldi. İkisi de oturup yemeklerini yediler. Yemeğin ardından Song Zichen ortalığı temizleyip evlilik merasimini yapacakları alana geldi, Xiao Xingchen'e baktı. Xiao Xingchen, ruhani gücünü kullanarak akıllarını birbirine bağladı ve ardından evlenme merasimine başladılar, ilk sözü alan Xiao Xingchen'di:

"Ben, Baoshan Sanren'in öğrencisi, Cangze Sanren'in kardeşi, Wei Wuxian'ın dayısı, Song Zichen'in ruh eşi Xiao Xingchen, atalarımıza saygılarımı sunuyorum."

Song Zichen dilsiz olmasına rağmen akılları birbirine bağlı olduğu için Xiao Xingchen, Song Zichen'in dediklerini duyabiliyordu:

"Ben, Xiao Xingchen'in ruh eşi, Baixue Tapınak'ından gelme Song Zichen, atalarımıza saygılarımı sunuyorum."

İkisi de dolunayın ışığı altında dua edip üç kez eğilerek evlilik merasimini tamamladılar.

YABANİ KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin