YABANİ KALP

Bölüm 27: Beklenmeyen

Xiao Xingchen ve Song Zichen'in kutuyu hallettikleri haberi Qinghe'ya ulaştı. Lan Wangji bir tılsım mektubu gönderip kutuda ne olduğunu ve kutuyla nasıl baş ettiklerini söylemişti. Nie Mingjue öğrencileri eğitiyordu, birisinin kendisine doğru geldiğini fark etti. Gelen Luo Qingyang'tı. Luo Qingyang, Nie Mingjue'ye yaklaşıp selam vererek konuştu:

"Klan Lideri Nie."

Nie Mingjue:

"Hanımefendi Luo, sorun nedir?"

Luo Qingyang:

"Ben size saygılarımı sunup gitmek istiyorum."

Nie Mingjue öğrencilere durmalarını işaret etti. Luo Qingyang'ı taht odasına götürüp ona bakarak sordu:

"Hanımefendi Luo, nereye gideceksiniz?"

Luo Qingyang:

"Bilmiyorum. Dünya büyük ve benim yanımda güvenilir kılıcım var."

Nie Mingjue gözyaşlarını tutarak konuştu:

"Hanımefendi Luo, lütfen gitmeyin."

Luo Qingyang:

"Böylece siz güya doğruyu savunan klan liderleriyle kalabileyim diye mi? Wei Wuxian'a iftira atıldığında neredeydiniz?"

Nie Mingjue:

"Efendi Wei, insanlardan çok önemli bir gerçeği sakladı."

Luo Qingyang:

"Fark eder miydi? Efendi Jin'in masumları öldürdüğü yalan mıydı? Gardiyanların mahkumları taciz etmesi yalan mıydı? Wei Wuxian o gün bunları söylediğinde yalan mı söylüyordu? Klan Lideri Nie, o gün siz Klan Lideri Jiang'ın Wen Qing ve Wen Ning'i savunmasına izin vermediniz. Üzgünüm, eğer o iki kardeş Klan Lideri Jiang'a, Hanımefendi Jaing'a ve Wei Wuxian'a yardım ettiyse tıpkı Klan Lideri Jiang'ın o gün söylemek üzere olduğu gibi, bu zaten o kardeşlerin çoktan Wen Rouhan'a karşı geldikleri anlamına gelmez mi? İlla sizin onayınızı almak için ellerini kana mı bulamak zorundalar?!"

Nie Mingjue "gerçekten de yürekli kadın" diye düşündü ve konuştu:

"Hanımefendi Luo, Ben... Cifeng-Zun üzgün."

Nie Mingjue'nin gözlerinden yaşlar akıyordu, Luo Qingyang şaşkın bir şekilde Nie Mingjue'ye baktı, Nie Mingjue konuşmaya devam etti:

"O gün tahammülüm kötüydü, pala ruhu bana özellikle Güneşi Vurma Seferi'nden sonra çok dadandı, Baxia'nın kinini baş etmek çok zordu. Bu kardeşlerin meziyetlerini bilmiyordum. Sonuçta onlar Wen Rouhan'a sadıktılar."

Luo Qingyang:

"Öyleyse ne olmuş? Ben de Jin Zixuan'e sadıktım, bakın şimdi nerelerdeyiz! Chifeng-Zun, eğer böyle devam ederseniz, kardeşlerinizin canını yakacaksınız."

Luo Qingyang oradan ayrılmak üzereydi ki Nie Mingjue, Luo Qingyang'ı bileğinden tutup onunla konuştu:

"Hanımefendi Luo, gitmeyin."

Luo Qingyang tek kelime bile etmedi. Nie Mingjue kendisini nasıl ifade edeceğini düşünüyordu ve bir şeyler demeyi başardı:

"Lütfen gitmeyin, Saf Olmayan Diyar'da kalın. Sizi, Güneşi Vurma Seferi'nden sonra bulmak istedim. Sizi bulup yüzünüze de iltifat etmek istedim, tıpkı siz Wei Wuxian'ı savunduğunuzda arkanızdan iltifat etmem gibi. Siz çok yürekli bir kadınsınız, güçlü bir efsuncusunuz."

Luo Qingyang:

"Öyleysem ne olmuş? Siz klan liderleri, hepiniz iğrençsiniz, hepiniz görmek istediklerinizi görüyorsunuz."