Pekala bu bölüm oyuncaklara kadar bana yardımcı olan luladia ya gelsin. Umarım begenirsin yavru.
Bu ve buna benzer ekstra hard olan bölümlere (H!) Uyarısı yapacağım. Rahatsız olacaklar okumasın lütfen.
I wanna be your Master.
Son maili gönderip gözlüklerimi çıkarttım. Yorgunlukla ağrıyan gözlerimi ovarken sesli oflamam boş evde yankılandı. Derin bir iç çekip başımı geriye attım.
Dante bir dostunun Paris'te ki defilesine katılması gerektiği için bir haftadır evde yoktu. Ve normalde yanlız kalmaya alışkın olan ben bu durumdan aşırı rahatsızdım.
En ufak temastan ölesiye kaçan ben temas bağımlısı olmuştum. Dante'nin yokluğu içimde ki açlığı daha da arttırıyordu. Onunla bir kaç kere görüntülü konuşurken yaramazlık yapmak istesem bile, kendime dokunacağım için sertçe konuyu kapatmıştı.
Şu kendine dokunmama kuralına takmış durumdaydı. Ama bende onun yüzünden bu hale gelmiştim. Haksızlık.
Dante'den önce kendime dokunmak sadece çok zorda kaldığımda yaptığım bir şeyken şimdi deli gibi istiyordum. Benden çok fazla uzak kalmıştı. Ve ben tekrar ondan önce olduğum o yıkık halime geri dönmek istemiyordum.
Tüm düşünceleri bir kenara attığımda gözleri zihnime doldu. Bana tepeden bakan, nefes nefese, terli ve kaslı bedeninin ağırlığından daha etkili olan o boğuk gözleri... Ah. Deliğim sızlarken gözüm açık bilgisayara takıldı.
Dante şuan evde değildi ve kendime dokunsam görecek değildi ya? İhtiyaç ile olduğum yerde kıpırdanırken parmaklarım klavyede hızlı bir şekilde gezindi. Fizikleri Dante ve bana benzeyen bir çift gördüğümde heyecanla oynat tuşuna bastım. İlk önce kısa bir jenerik ardından yarı çıplak bedenleri ile adamlar ekranı kapladı.
Uzun boylu olan kısa boyluya doğru uzanıp dudaklarına kapandığında eteğimi yukarı çekip elimi boxerın içine attım. Kulaklarıma dolan inleme ve yalama sesleri ile sertleşmeye başlamıştım. Uzun boylu olan beyaz tenli adamı yatağa itip deliğini yalamaya ve parmaklarını içeriye itmeye başlamıştı. Avucumun içinde ateş gibi yanan penisim ile açlıkla dudaklarımı yaladım.
Deliğim kasılırken altımda ki çamaşırı çıkartıp bir kenara attım. Kendimi çekmek yeterli gelmiyordu. Ekrandakileri Dante ve ben olarak düşleyerek parmaklarımı yaladım. Adam ile aynı ritmi tutturup parmaklarımı içime doğru ittim. Boğuk bir şekilde inlerken gözlerim bir an olsun ekrandan ayrılmıyor, neredeyse beyaz tenli adam ile aynı anda inliyordum.
Parmaklarım Dante'ninkiler kadar uzun değildi. İstediğim noktaya uzanamazken huysuz bir şekilde kalçalarımı oynatıyordum. Ellerim bana yetmiyordu. Dante'yi istiyordum. Uzun herifin beyaz herifin içine girdiği gibi içime girmesini istiyordum.
"Ah." Başımı geriye atıp rahatlamak adına sadece seslere odaklandım. Çünkü beyaz kıça sertçe giren büyük penisi görmek beni daha da kötü yapmıştı. Kıçımda ki parmaklarımı o kadar hızlı hareket ettiriyordum ki ıslak ses kulaklarıma doluyordu. Geleceğimi fark ederek kendimi rahat bırakmaya çalıştım.
"Valerio!" Duyduğum gür ve öfkeli ses ile korkarak aniden boşaldım. Fakat korku yüzünden gram zevk alamamıştım. Ve şuan çok daha büyük sorunlarım vardı. Dante yere attığı valizi ve öfkeyle üstünden attığı ceketi ile fazla... Ölümcüldü.
Hızla yanıma gelip hala inleme seslerinin yükseldiği videoyu durdurup halime şöyle bir baktı.
"Ben bebeğime sürpriz yapmak isterken bebeğim kuralları çiğnemek ile meşgulmüş. Kendine dokunuyordun. Üstelik başka herifleri izleyerek boşaldın öyle mi?" Hızla boğazımı kavradığında güçlükle nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let's Play [TAMAMLANDI]
General Fiction"Beni sinirlendirmek hoşuna gidiyor değil mi?" Bedenimde ki kelepçeler yetmezmiş gibi ağzımı da bağladığı için başımla onayladım. Gözlerinden şeytani bir bakış geçerken eline kırbacı aldı. "O zaman babacığının sana sağlam bir ders vermesi gerekiyo...