Yeniden

6.8K 285 95
                                    

Hadi yine iyisiniz. Tahmin etmiştim diyenlere bir şey göstereceğim şöyle kenara geçin akdhsksjjs

Elimde ki son kitabı da rafa koyduktan sonra derin bir nefes aldım.

Sabahın bu erken saatlerini seviyordum. Kimse gelmeden küçük dükkanımı temizliyor, düzenliyor belki biraz da şanslıysam yeni gelen kitaplara göz atabiliyordum. Soğumaya başlayan havalarda dükkanın kapısını kapatmış, kasanın orada ki bir fincan yaseminli çayım ile yerime oturmuştum.

Doktor Rita sağolsun bir aylık bir tedavinin ardından terapi merkezinden ayrılabilmiştim. Şimdi ise aradan geçen dört aydan sonra kurulu bir düzenim vardı.

Çok ünlü olmasam da hatrı sayılır bir yazar olduğumu öğrenmiş ve yaptığım işlere göz atarken banka hesabımda ki yüklü miktarda ki parayı fark etmiştim.

Küçük bir kitapçı açarak hem oyalanmayı hemde mesleğimi hatırlamayı ümit ediyordum. Sanırım düşündüğüm gibi de oluyordu. Kasanın yanına koyduğum koyu lacivert defterde notlarım duruyordu. Dışarıda yağan yılın ilk karı, dükkanda ki hafif müzik ve sıcak çayım ile arkama yaslandım.

Hayatımın büyük bir kısmını -yani hepsini- unutmuş dahi olsam bu beni endişelendirmiyordu. Bir ailem ya da bir dostum yoktu. Bayan Rita benim için biraz araştırma yapmış ve kazadan önce çok içe kapanık biri olduğumu öğrenmişti. Belki de benim için endişelenecek kimse olmadığı için bu kadar rahattım. Bir yanım da böylesinin daha iyi olduğunu söylüyordu. Bu yüzden geçmişimi düşünmek yerine geleceğimi yaşamaya karar vermiştim. Yaşadığım kazayı bir lütuf olarak görmüş ve sil baştan başlamıştım. Ve bu bence gayet iyiydi.

Kapının üstüne takılı olan zilden gelen sesle daldığım düşüncelerden sıyrıldım. İçeri giren uzun bedeni görmem ile yüzüme bir gülümseme oturdu.

"Hoş geldiniz Bay Santis, erkencisiniz." Ben yerimden kalkarken, Bay Santis başında ki şapkayı çıkarıp silkeledi.

"Ofise geçiyordum ve bugünün salı olduğunu hatırladım. Yeni kitapların geldiği gün. Benim için neleriniz var Bay Duchaine?" Dükkanı açtıktan bir hafta sonra gelen ve ardından devamlı müşterim olan bu adama kanım kaynamıştı. Saygılı, efendi ve dik bir duruşu vardı. Kendinden emin insanları seviyordum sanırım.

Ben rafların arasında gezinirken her zaman olduğu gibi o da peşimden geliyordu. Bir kaç hafta önce bana çok tanıdık gelen bu adamı nereden hatırladığımı öğrenmiştim. Kitapların yanı sıra bazen dergi de bulunduruyordum. Ve sıradan bir sokakta ki sıradan bir kitapçıya giren bu beyfendi ünlü bir moda firmasının sahibiydi. Fotoğrafını ve ismini dergiden görmüş ve oradan aklımda kalmıştı. Ona ismiyle hitap ettiğimde başta şaşırsa da sonra gülüp geçmişti.

Elimi bir kitaba atıp ona uzattım.

"Sevdiğiniz yazarın yeni aşk romanı bugün elime ulaştı. Ayrıca beğeneceğiniz bir kaç şey daha var." Kitabı eline tutuşturup kenara ayırdığım iki şiir kitabı ve bir denemeyi daha çıkartıp kucağına koydum.

"Size ayırdıklarım bunlar, dilerseniz etrafa bakının." Başını iki yana sallayıp kasaya ilerlediğinde bende yerime geçtim.

"Sizin tercihlerinize güveniyorum, fazlasına ihtiyacım yok. Ben kaleminizden çıkacak bir şeyleri okuyacağım günü bekliyorum." Ben aldıklarını poşetlerken söyledikleri ile yüzüme kan sıçradı. Reflkes olarak lacivert defterimi kenarıya çektim.

"Henüz hazır değiller." Bay Santis'in kitap zevki beni şaşırtmıştı. Her ne kadar moda ile ilgilenen bir adam olsa bile dış görünüşü çok sertti. Hele sol kaşının altından başlayıp elmacık kemiğine kadar inen düz ince yara izi ile bir tık korkutucu bile sayılırdı. Ama o görünüşüne rağmen soft romanlar tercih ediyordu. Aşk, sevgi ve ihtiras ağırlıklı zevki ile hem şaşırmış hemde mutlu olmuştum. Bu aralar benim kalemimden de sadece bunlar dökülüyordu. Ve ayak üstü ettiğimiz bir kaç hoş sohbet ile farkında olmadan hikayeme yön veriyordu. Eğer ona şimdi yazdıklarımı okutursam fark edebilirdi.

Let's Play [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin