Yorumlarınıza şöyle bir baktım da içinizden birinizin yorumu oldukça hoşuma gitti.
Park_Miya7 adlı miço olayı anlatmak istediğim gözden görmüş. Valerio acı çekti evet ama Dante de acı çekti. Valerio'nun kitapçıda çalıştığı dönem boyunca her şeyden habersiz ve nispeten mutluyken, Dante her şeyi hatırlar ve bilincindeydi. Valerio'nun yanında tüm bu süreç boyunca Rita ve o bilmese bile Dante vardı. Ama Dante tamamen yalnızdı.
Neyse çenemiz düştü. Kıssadan hisse mutlu olsunlar çığlıklarınızı duymuş bulunmaktayım. Bakalım nasıl olacak.
Zaman. Zaman istemişti benden.
Bende bir yıldır yaptığım gibi istediği zamanı verdim ona. Yolun sonunda ona tekrar sarılabileceksem, bana tekrar o ışıldayan gözlerle bakacaksa değil bir yıl bir ömür daha bekleyebilirdim.
Bana o silahı at demesinden bile belliydi. Az da olsa içinde hala daha benden bir parça vardı. Bana düşen o parçayı büyütmekti. Tabii tekrar benimle konuşmaya başladığında...
Onun gittiği günün sabahında Rita'yı aradım. En az benim kadar şaşkındı. Üç hafta kadar kapalı kaldı kitapçı. Valerio'nun iyi olacağından emin olana kadar onu yanında tutmuş ve gerekli tüm testleri yapmıştı.
Bruno denen piçin ona yaptıklarını hatırlamıyor oluşu beyninin tekrar deliliğe düşmemek için yaptığı bir savunmaydı. Buna minnettardım. Valerio'yu ikinciye kaybetmeye dayanamazdım.
İyi gidiyordu. Bir ay bile olmadan küçük kitap evini tekrar açmıştı. Daha dik yürüyordu, daha kendinden emin. Haptafobiası tarihe gömülmüştü. Tamamen normal bir insandı. Hep olmak istediği sıradan biri.
Ablasıyla buluşuyordu sık sık. Kol kola caddelerde geziyor, ellerinde kahvelerle sohbet ediyorlardı. Ben ise uzun zamandır yaptığım gibi onu uzaktan izliyordum.
"Artık gitmeye ne dersin?" Damian'ın sesine rağmen gözlerimi çevirmedim. Valerio bir kız çocuğunun önünde çökmüş ona çikolata verirken saçlarını seviyordu. Onun yüzünde ki gülümseme bana bulaşırken camı kaldırdım.
"Gidelim." Damian'ın şoföre verdiği komutla araç yola koyulurken kardeşimin uzattığı tableti aldım.
"Tüm işleri bana yıkıp gittikten sonra hiç dönmeyeceksin sanmıştım." Önümde ki tasarımları incelerken ona bakmadım.
"Öldükten sonra torunlarıma bile yetecek kadar birikimim var. Ama şu tasarımlara bakınca neden hisselerimizin düştüğünü anlayabiliyorum. Dönmeseydim şirketi batıracağın kesindi." Damian elimde ki tableti çekip aldığında siniri sahteydi.
"Valerio hamile kalamayacağına göre torunun da olmayacak. Benimle uğraşacağına siktir git kendini affettir." Ona şöyle bir gözü ucu ile baktıktan sonra önüme döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let's Play [TAMAMLANDI]
General Fiction"Beni sinirlendirmek hoşuna gidiyor değil mi?" Bedenimde ki kelepçeler yetmezmiş gibi ağzımı da bağladığı için başımla onayladım. Gözlerinden şeytani bir bakış geçerken eline kırbacı aldı. "O zaman babacığının sana sağlam bir ders vermesi gerekiyo...