Perde

2.1K 104 26
                                    

Eksikleri tamamlayalım.

Ciddiyetimi anlaması için namluyu bastırıp geri çektikten sonra önümde ki masaya silahı koyduğumda Dante'de mimik oynamıyordu. Sanki gerçekliğime emin olamıyormuş gibi.

"Sen gerçekten de..." Lafını kesip sert bir dille konuştum.

"Bana istediklerimi verene kadar ağzından başka bir kelime dökülmesin Dante. Anlat. Tüm bunların sebebi ne? Bilmediğim neler oldu?" Burnunun kanaması dursa da açılan kaşı boynuna doğru kırmızı bir iz çiziyordu. Sağlam dövmüştüm afferindi bana. Derin bir nefes aldığında gözlerini gözlerimden çekmiyordu. Sanki başka yöne baksa kaybolacakmışım gibi davranan adam sonunda konuştu.

"Tamam sen nasıl istersen. Bruno'dan başlamalıyım sanırım. Seni... kaçırdığını öğrendiğimde bir isim söyledi, Rebecca. Her şeyi bu yüzden yapmış." Lafını kesmeden doğruca onu dinliyordum. Hiç bir şey kaçıramazdım. En ufak bir soru işareti beynimi kemirir beni o kuyuya tekrar atardı.

"O an anlamadım. Tek derdim seni kurtarmaktı. Tüm o olaylardan sonra her şey yerine oturdu. Rebecca senden dört sene önce görüştüğüm bir kadındı. Biz. Sevgiliydik." Sevgililerdi demek. Hah. Elimi hızlı ol dercesine salladım.

"Rebecca'nın ağır depresyonu vardı ama bizim için sorun değildi dönem dönem kavga dövüş de olsa idare ediyorduk. Mutluyduk. Sonra bir gün büyük bir kavga ettik çok saçma bir şeydi ama onun sinirli olduğu bir dönem olduğu için ne kadar kapatmaya uğraşsam da olay büyüdü. O sakinleşmediğinde arka bahçeye çıkıp ondan uzaklaştım. Bir kaç saat orada sakinleşmesini bekledikten sonra eve geri girdiğimde seslenmeme cevap vermedi. Onu... Banyoda buldum." Durup yutkunduğunda kaşlarımı çattım. Düşündüğüm şey olamazdı değil mi?

"Yerde hareketsizce yatıyordu. Yanında ise boş ilaç şişeleri. Onu kucakladığım gibi hastaneye götürdüm ama kurtaramadım. O sakinleşsin diye bahçede geçirdiğim her dakika aslında onu ölüme biraz daha yaklaştırmıştı. O anlar hiç bir şey umurumda değildi. Şerefimle yasımı tuttum, ailesinden izin alarak ona güzel bir mezar yaptırdım. Birbirimize aşık değildik ama onu sevmiştim. Kalbimde bir tabut olarak öylece kaldı." Rebecca'dan bahsederken bana ayıp ediyormuş gibi gözlerini kaçıran adama içim az da olsa acımıştı.

"Bruno onun adını söylediğinde araştırdım. Bu süre boyunca polis hala onu bulamamıştı. Araştırmalarım sonucu öğrendim ki Rebecca benden önce onunla berabermiş. Onunla olduğu dönemde de psikolojik tedavi almaya başlamış. Başlı başına ruh hastası olan şerefsizin onu o hale getirdiğini anladığında da ayrılmış. Kısa süre sonra da biz tanışmışız. Ona asla geçmişini sormadığım için başta şaşırdım, ardından ailesinin evine gittim. Eşyalarının arasında telefonunu bulup bir arkadaşıma götürdüm. Bruno, biz beraber olduğumuz sürece Rebecca'yı psikolojik olarak taciz ettiği mesajları düştü önüme. Tehditler, hakaretler, ağıza alınmayacak bir sürü şey. Elinde ki bir kaç fotoğrafı yaymayı tehdit olarak kullanıp bunun bana ulaşmasını engellemiş. Zaten depresyonla cebelleşen kız benim haberim dahi olmadan gün be gün tehdit ve ölüm mesajları almıştı. Son çare olarak da iyi anılmak adına hiç bir şey ortaya çıkmadan kendisi çıkmıştı hayattan." Durup soluklandığında bende derin bir nefes aldım. Her kelime kalbime ağır gelse de bilmem gerekiyordu. Neden? Neden bunun ucu bana dokunmuştu?

"Bruno sevdiğini elinden aldığım için seni elimden aldığını söylemişti. Tüm olayı öğrendiğimde peşine düştüm. Bir kaç pis işe bulaşmam gerekse de sonunda onu yakaladım. Onu bir depoya kilitledim. Ellerini ve ayaklarını bağladıktan sonra ayılmasını bekledim. Defalarca her ayıldığında tekrar yumruklarımla bayılttım onu. Sinirim bir nebze dindiğinde sordum. Hiç tatmin olmayacaksın Valerio. Çünkü ben olmadım."

Let's Play [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin