GÖRÜNMEZ KIZ

GAMZENİ SER GÖKYÜZÜNE

Gamzeni Ser

Multimedia -  Semih Beyoğlu

Batuhan'dan

Çağatay denen itin tuzaklarından anlaşmayla kurtulduk derken. Şimdi de anlaşmayı kendimiz bozmuştuk. Çağatay Semih' in en büyük düşmanı!  Sebebi : ise onu bilmiyorum. Semih hiç anlatmadı. Eminim tüm bu düşmanlığın geçerli bir sebebi vardır. Pınar o gün bana telefon ettiğinde ve o sokakta olduğunu söylediğinde hemen Semih'e koştum. Semih tek başına gidip anlaşmayı bozdu.  Sınırları ihlal etti. Çağatay'ın bize son gönderdiği mesaj çok açıktı. 

Kızlarınıza sahip çıkın! 

Alçakça!
Sinirden tüm hücrelerimin  gerildiğini hissediyordum.  Çağatay şerefsizce dövüşmek istiyordu.  Bence kızlara yaklaşmaya cesaret edemezdi ama . Semih'in daha mesajdan haberi bile  olmamıştı . Öğrenince eminim hayatında tek değer verdiği kız olan Pınar' ın bu işin içine girmesine çok sinirlenecekti.

Semih yine saatlerdir o karanlık odasına kapanmış çıkmak bilmiyordu. Kapıyı yumruklasam mı acaba diye geçirdim içimden?  Neyse ki buna gerek kalmadı. 

Odaya girdiğinde     " ne oldu? yüzün kireç gibi" diye sordu.  Elimle tuttum kağıdı ona doğru gösterdim.  Semih kağıdı okur okumaz öfkeden deliye dönmüştü.

Bir küfür savurup" kızları hemen buraya çağır "dedi tabi ki onların şuan güvende olması gerekiyordu. Evlerinde bile olsalar güvenli sayılmazlardı.  Telefonu bulup Gizem i aradım.  Telefonu cevap vermiyordu. Aklıma kötü kötü düşünceler yüklenirken Pınar'ı aradım.

Maalesef o da cevap vermiyordu . Kızlar neredeler?  Semih  sorarcasına suratıma baktığında başımı olumsuz anlamda iki yana salladım.  Aradan bir süre geçti telefonum çalmaya başlayınca heyecanla masadaki telefonu kapattım kimin aradığını dahi bakmadan açtım. 

"Ben Çağatay!"
Sessizlik... 

" Niye susuyorsunuz beni özlemediniz mi?"   telefondaki ses çok neşeli geliyordu.

"sizi uyarmıştım."  Onun neşeli olması bizim sinirlerimizi bozuyordu.

Semih sert bir sesle  " ne istiyorsun uzatma!" dediğinde telefondaki ses bir kahkaha atıp "elimde iki güzel kız var.  Birinin çok güzel sesi olduğunu duydum. Batuhan bil bakalım bu kim?"  dediğinde kendimi kontrol etmeye çalışıyordum.

Bu pisliği öldürebilirdim. Semih gözlerimin içine baktı. 

"Seni öldürürüm piç."  diye bağırdım.  İstediği tepkiyi almış memnun bir kahkaha daha... 

"Semih ben hayatımda böyle güzellik görmedim. Kumral ipek gibi saçlar parmaklarımın arasında senin dokunmaya kıyamadığın kızın şuan yanımda "  Semih gözlerini kapattı. Bir saniye sonra tekrar açtı. Alevler püskürten gözleri beni bile ürküttü. Tek kelime etmedi. Ama Çağatay onu tahrik etmeye devam etti.

  " siz bu kuşları nasıl bu kadar özgür bırakabiliyorsunuz anlamıyorum. "

Semih hışımla telefona bağırdı.

" kes sesisini lan nerden bilelim kızların senin yanında olduğunu? "
Zekice bir soruydu. Kızlar onun yanında olsalar mutlaka yardım isterlerdi.

" Uyuyan güzeller uykuda uyanınca sizi tekrar ararız. "  dedi. Ve telefonu kapattı. Semih öfkeden bir kaç eşyayı devirirken düşünmeye başladım. 
Eğer şuan kızlar gerçekten Çağatay'ın elindeyse ne yapacaktık?  Doğrudan gidip mekan basamazdık. Zaten kızları eminim başka bir yere saklamıştır. Çocukları toplamalıydık. Savaş büyüktü.