SAYIKLAYAN

884 72 19
                                    

Multimedia : Batuhan SÜRAT

“SAYIKLAYAN”

Bir Hafta Sonra
"Tiyatro Provası "

"Hey  nasıl unuttursun? Unutamaz! " İrem'in o iğrenç sesini duymamak için başka şeyler düşünmeye başladım. Bakın gerçekten bu sesin katlanılmaz bir tınısı var.

  Bir okulu çıkışı yapılan provayı da atlattığımıza çok memnunum. Okulun terkedilmiş bahçesinde Pınar'la oturup biraz sohbet ettik.

Bana Batu 'yla İrem' in arasının kötü olduğundan bahsederken gözlerimi devirip 'bana ne?'  dedim.

***

Eve vardığımda  Batu'nun anne ve babasını kavga ederken buldum . Kulağımda kulaklık olmasına rağmen seslerini duyuyordum.
Kapının  sert kapanma sesini duyunca bile susmadılar .
Batu'yu düşündüm evde olmadığı için şanslıydı anne ve babasını bu şekilde kavga ederken görmek onu üzerdi. Odada bilinçsizce titrerken telefonumun ışığının odayı aydınlattığını fark ettim.

Ekrandaki Suzan yazısını görünce  şaşırdım.

"Gizem yarın buluşmamız gerekiyor önemli şeyler konuşacağız canım okula gitmesen olur mu ?"

-"yarın okulun tiyatrosu var ve ben de görevliyim rolüm küçük bitince hemen gelirim ."

Yarın için bir saatte anlaşıp telefonu kapattık. Kendimi yatağa bıraktığımda gözlerim kendiliğinden kapandı.

***

Tiyatro Yarışması

"Bugün büyük gün hey aranızda konuşmayın evet sen ! Sen değil arkandaki evet kıvırcık olan, "

Sıkılmıştım artık şunun sesinden kargaların sesi bile çok daha güzel!

"Aaa nerede kalmıştım . Hı hatırladım . Benim için önemli olan bu tiyatronun kusursuz olması gerekiyor. Eğer rolünü unutan şaşıran kekeleyen doğaçlama yapan olursa... Okuldan kaydını aldırsın" diye sessiz savurduğu tehditleri duymamazlıktan geldim.

"Sen yeşil kafa gözüm üstünde .." deyip parmağını gözlerine götürüp sonra da üzerime doğrulttu.

Umursamaz bir  şekilde başımı salladım.  Üzerimdeki yeşil tüllerle ne kadar komik göründüğümü etrafımdaki kahkahlar sürekli hatırlatıyordu.

Pınar yanıma yaklaşırken  "bu ne hal ahaha . .." diyemedi. Cümlesini tamamlamadan gülmeye başladık. Sonra bir anda ciddileşti ve "çok korkaksın İrem' den korkuyorsun böyle bir rolü neden kabul ettin? Amacı seni rezil edip en güzel,   en akıllı en mükemmel, en popüler, olduğunu kanıtlamak aynısını Görünmez'e de yaptı.İrem' in dünyası bu! Böyle kızlara yeni gelen kız her zaman gününü gösterir yani kitaplarda hep öyle oluyor ..."

Pınar 'ın konuşmasını İrem' in iğrenç sesi böldü.

"Hey yeşil kafa buraya gel!"

Tiyatroya dakikalar kalmıştı. Pınar 'ın söylediklerini düşünmeye vaktim olmamıştı. Şuan burayı terkedip gidemezdim . Korkak olabilirim. Hayır
ben kesinlikle bir korkağım.
***

Bir saat sonra (Suzan' la Buluşma)

Sırt çantamı yan sandalyeye bırakıp :"Anlat bakalım " dedim.

"Gizem sana kızımdan bahsetmiştim."

"Bir şey içer misiniz? " garson kızı konuşmasını böldü.

"Vişne suyu "  dediğimde kız elindeki kağıda bir şeyler karalayıp gitti.

Suzan derin bir nefes alıp  "Senin şu aralar takıldığın bir kız var. "  dedi.

"Evet Pınar, buradaki tek arkadaşım. " Suzan' ın gözleri doldu. Bütün bu konuşmalar  bana saçma geliyordu yani şunu öğrenmemden önce

"Gizem o benim... kızım" diye ağlamalı sesiyle konuştuğunda çok şaşırdım. Suzan' ın kızı Pınar mıydı? Dirseklerimi masara dayayıp başımı ellerimin arasına aldım.

"Canım ben bir şey düşündüm ve onun karşısına çıkma kararı verdim. Senin yardımına ve desteğine ihtiyacım var bütün bunları öğrendikten sonra kendini iyi hissetmeyecektir. "

"Suzan istediğin her şeyi yaparım yapmasına da ona şuan her şeyi anlatmak doğru mu ? O bütün bunları nasıl kaldıracak? Onun yaşayacağı yıkımı bir düşün." olgun olgun konuşurken içimden kendime alkışlar yağdırıyordum.

"Haklısın galiba benim de kendimi hazırlamam gerekecek"
Kısa bir sessizlikten sonra asıl bombayı patlattı.

"Yine parti var. Hemen yüzünü asma bu partiyi sizin okuldakiler hazırlamıyor  . Parti büyük barda yapılacak tabi ki partinin yıldızı sen olacaksın ..."
Ayrıntıları anlattı ama kesin bir tarih söylemedi.
Suzan'la yarım saat sonra ayrıldık .

***
(Batu'ların evi)

İstemeye istemeye o eve gittim  . Bu defa kavga sesleri yoktu . Pelin Teyze : "Gizem gelsene kızım sana bir süprizimiz var. "deyip  ellerindeki uçak biletini gösterdi. Yıl başında ailemle olacaktım.  Onlara
teşekkür edip odama gittim .
Batu nerelerdeydi. Bugün onu hiç görmemiştim. Tiyatroda görev almasına rağmen yoktu. Merak ettim . Odasına gidip kapıyı bilmem kaç kere tıklatmama rağmen ses gelmedi.
Allah Allah uzaylılar mı kaçırdı bu çocuğu? Telefonumu çıkarıp Batuyu aradım.

"ne vaaarr " kelimeler uzata uzata konuşunca endişelendim. Bir tuhaflık sezdim.

" Merak ettim. Neredesin Batu? "
"Cehennemin dibindeee. " sarhoştu. Sesinin böyle çıkmasının nedeni içkiydi.

"Batu nerdesin? "  diye sorumu yinelediğimde barda çalışanlardan biri telefonu alıp

"Bu arkadaş sabahtan beri burada gelip alın bunu buradan yoksa başına bir şey gelecek " dedi. Adresi alıp telefonu kapattım. 

Adresteki mekana girdiğimde yoğun bir sigara kokusu ve ağır içki kokusu vardı. Kusmamak için üstün bir çaba harcadım . Karnımı tutarak yürümeye devam ettim ve gerekmedikçe nefes almadım.

Batu'nun böyle bir yerde ne işi vardı. Karşımdan gözlerinin altı mosmor  iki çocuğun geldiğini görünce biraz titredim.

Bana da ters ters bakıp yanımdan geçtiler. Sigara dumanından hiçbir şey göremiyordum. Birde cbiri burayı havalandırsın " diye bağırmayı bile düşündüm. Kolumu burnuma dayayarak yürüdüm.

Batu beş metre ilerideki koltukların birinde oturuyordu.
" Şimdi ben bu çocuğu  buradan nasıl götüreceğim? " diye düşünürken Emre'nin aklıma yeni geliyor olması beni şaşırttı. Emre'yi kızdırdı.

Bu iğrenç yerde zehirlenmemek için  Emre gelene kadar nefesimi tuttum. Batu da arada sırada mırıldanarak omzuma sızdı.

Duyanların arasından gelen Emre'yi görünce rahatladım.
"Gizem buraya tek başına gelmeni sonra konuşacağız. " deyip Batu'nun bir kolunu omzuna attı. Ona yardım etmek için yaklaştığımda" ben hallederim " deyip beni engelledi.
Ben sürüklenen Batu'nun sol tarafında öksüre öksüre yürürken insanlar bana çok tuhaf bakıyorlardı.  Birkaç dakika sonra ciğerlerime dumansız havayla ziyafet verdim. Öksürürken göz yaşlarımın ıslattığı yanağım hafif rüzgarla üşüdü. Başımı çevirip son kez baktığımda barın adının Duman olduğunu gördüm.  Kendi  kendime mırıldandım.

  "Başka bir şey olsa cidden şaşırırdım." 

(...)
Emre' nin evine geldiğimizde Batu'yu odasına götürüp yatağına yatırdık.  Hala kendi kendine sayıkladığını duyunca kulağımı  biraz ona doğru yaklaştırdım.  Emre bu hareketime gıcık bir öksürükle karşılık verdi.

Kapıdan çıkarken beni de peşinden sürükledi.

Emre'yle konuşmamız gerekiyordu. Birkaç gündür neden böyle merak  ediyorum.  Biraz garip davranıyor hatta davranmıyor soğuk biraz...

"Emre neler oluyor? "  diye sorduğumda sorum cevapsız kaldı.

》》》》》》》》》》》》》》》
Merhaba bir hafta sonu yine bir bölümle daha birlikteyiz.

Lütfen, YORUMSUZ GEÇMEYİN!

GÖRÜNMEZ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin