GÖRÜNMEZ

1.3K 135 9
                                    

Mutimedya Batu
(Logan Lerman )

GÖRÜNMEZ

"Batu! "

"Seninle konuşmalıyız. "dedi soğuk bir sesle gözlerinde gördüğüm buz kütleleri içimdeki acıyı daha da ateşledi.
Odama doğru ilerlediğini fark ettim. Kitaplığıma yönelip bir şeyler aradığını gördüm.

" Batu bunu mu arıyorsun?" deyip geçen gece bana verdiği defteri havaya kaldırdım. Elimden hışımla alıp şunları söyledi.

"Burada yazanların artık bir önemi yok. Okuyup üzülmeni istemiyorum. "

" Sahiden ne düşüncelisin. " diye sitem ettim.

Tam o sırada telefonum Batu'nun en sevdiği şarkıyla çaldı. Göz yaşlarımın düşmesine ramak kalmıştı ki telefonu açıp bulutları elimin tersiyle ittim.

" Gizemm " Emre'nin sabah sabah bile bu kadar neşeli olması ne güzel oysa ben ağlıyorum. Batu'nun gözleri üzerimdeyken kendimi gülümsemeye zorladım.

" Emre" sesimin bu kadar kötü çıkmasını beklemiyordum.

" Emre müsaitsen sana gelebilir miyim? " dediğimde Emre'den anında onay geldi ve bende telefonu zoraki bir gülümsemeyle kapattım.

" Gizem kim o?" Batu ilgili bir sesle sorunca içimde bir yerler yine acıyla burkuldu.

Cevap verecek gücü kendimde bulamıyordum. Dakikalar içinde kapının sertçe kapanmasıyla kendime geldim. Batu gitmişti.

Cebime telefonumu ve biraz para tıkıp evden çıktım.

Emre'nin kapısından girerken hüzünle çökmüş omuzlarım sarsıldı. Hıçkırıklarla ağladığımı o zaman fark ettim. Emre'nin güçlü kollarını sırtımda belimde hissettiğimde ona sıkıca tutundum.

Oturup biraz konuştuk. Acımı ona anlattım. Artık her şeyi biliyor işte.

"Bak bugün ne yapalım biliyor musun ? Önce şu dersane sınavına gitmeyeceğim. Seni çok sevdiğim bir yere götüreceğim." dediğinde gülümsedim .

Ama yinede benim için planını ertelemişti . Bunu istemiyordum. Belki sınavdan sonra bir şeyler yapmalıydık. Bunu ona söylediğimde itiraz etti. Neyse ki ben kazanmıştım. O sınavdayken dersanenin kantininde oturup bir şeyler içtim.

Telefonuma baktığım da kimsenin mesaj atmadığını görünce şaşırmadım. Emre sınava yeni girmişti ve bütün sorulara bakmadan çıkmayacaktı.

Onu bu konuda uyarmıştım. Wattpad açtım ve çıkamadım. Güncellenmiş bir sürü hikaye vardı. Hemen birinden birine atlayarak okumaya başladım.

Nasıl oluyordu da hikayeleri okurken zaman su gibi akıp gidiyordu.

Biri elleriyle gözlerimi kapatınca gerçek dünyaya döndüm. O biri srsini kalınlaştırıp " bil bakalım ben kimim? " diye sordu.

"Emre " dedim ve yüzümdeki ani gülümsemeye engel olamadım.

" Çocuk musun sen? " diye homurdandım.

Bana söz verdiği üzere çok zamanımız olmasa da biraz gezmiştik. Onunla yan yana yürümek bile iyi hissettiriyordu. Biraz daha toparlamış bir şekilde bardan içeri girdim.

***
Bir saattir hazırlanıyorum ve nasıl göründüğüm hakkında en ufak tahminim yok. Hiç yapmadığım kadar makyaj yapmıştı bu kadın bana ve bu siyah elbise çok kısaydı. Ama güzeldi be...

Dalgalı saçlarım düzleştirilmişti .
Tüm bunlara rağmen bir tahminim yoktu işte.

Suzan adındaki ruhu genç kadın beni aynanın karşısına getirdiğinde şaşkınlıkla ağzım aralandı.

Aynadaki beni tanımıyordum. Kimdi bu kız? Kim olmuştum ben?

Suzan saçlarımı bozmadan siyah gözlerimin çevresini kaplayan bir maske taktı.

Bu gece farklı bir şeyler olacaktı. En azından ben öyle hissediyordum. Maskeyi taktığını göre galiba hazırdım. Evet kesinlikle hazırdım.

Emre içeri girince önce dondu kaldı. Gözlerinde gördüğüm şeyden rahatsız oldum ve biraz utandım. Beğenmişti. Kocaman kahverengi gözleriyle beni baştan aşağı süzdü.

Elimden tutup hiçbir şey söylemeden beni odadan çıkardı. Odadayken uğultu şeklinde duyduğum müzik yükselmişti. Maske sadece gözlerimi kapatıyordu ama yine de beni kimse tanımazdı. Ben bile tanımamıştım yahu.

Işıksız taraftan yürürken Emre'nin elini sıktım. Kulağıma eğilip " sakin ol sahnede güçlü bir kızsın sen" deyip klasik sakinleştirici şeylerden söyledi. Gergin e gülümseyip sahnenin ön merdivenlerine ilk adımımı attım. Müzik kesilirken herkes de dikkat kesilmişti.

Anıl Bey : " Sunum sonra" derken neyi kastetmişti hiç anlamadım.

Emre uzun sandalyeye yerleşirken ben ayakta kalmıştım. Müziğin ritmine göre bedenimi usulca hareket ettirdim. Şarkının ilk cümlesini söylerken gergindim ama sesim titrememişti. Müzik yükseldikçe sakinleştim ve güçlü hissettiğim tel yer olan sahnede kendimden geçtim. İnsanların hayranlık dolu ıslıkları beni hiç ilgilendirmiyor heyecanlandırmıyordu. Hatta o an kimin ne düşündüğü umrumda değildi.

_________________________

En önemlisi de önemsememek, umursamamak...

Yorum bırakın ve yeni bölümde görüşelim.

GÖRÜNMEZ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin