GÖRÜNMEZ KIZ

YENİ YIL + BÜYÜK PARTİ

YIL BAŞI

Emre'yle bu konuda konuşamayacağımı anladığımda uzatmadan merak ettiğim ve onun da ilgisinin çekeceği bir konu açtım.  "Bu büyük parti ne zaman olacak?"

"Yıl başında "diye soğukça cevapladı.

(Birkaç gün sonra :)

Şu büyük parti yüzünden yıl başına ailemle giremeyecektim. Daha yaşım bara girmeme bile izin vermezken ben barda çalışıyorum . Aslında Görünmez çalışıyor.

Emre :" Bombayı patlatacaksın ve maskeni şarkıdan sonra çıkaracaksın! " şu aralar bir şey oluyor Emre o kibar iyilik meleği çocuk gitmiş. Yerine odun öküz biri gelmiş gibi sarılışı bile farklı bu aralar çok sıkı sarılıyor. Ve uzun uzun bakıyor. Bu tabi ki hoşuma gidiyor ama şu tavırları her şeyi mahvetmeye de yetiyor.

"Emre bunu istemiyorum. Hem biz böyle anlaşmamıştık. "

Emre beni dinlemedi. Umursamadı ve başka konuyu geçti.

"Çok ünlü sayılmaz ama yeni bir popçu gelecek seni dinleyecek ve beni de lütfen heyecanlanma her şey güzel olacak " kafamı sallayıp ben de onu dinlemedim.

Batu birkaç gündür Emre 'de kalıyor sebebi de ailesinin onun bu hallerini görmemesi...  Batu çok çok yıkıldı. Her gün adını unutacak kadar sarhoş oluyor ve belli bir zaman sonra da sızıp kalıyor.  Zaten Emre' nin evinde kaldığının farkında bile değil.  Emre ne diyor bu işe?  Tabi ki memnun değil ama benim hatırıma katlanıyor mecbur.

Batu 'nun aileside üç gün oğulları eve  gelmeyince meraklanıyor . Evet evet üç gün sonra hatırlıyorlar bir oğullarının olduğunu.

Batu sürekli içiyor .Ayık olduğu tek bir saat bile yok.

Emre de şuan hala partinin nasıl olacağını anlatıyor.

"Tam on ikide havaifişekler gökyüzünü renlendirecek ."

-Saat on sekiz yirmi altı büyük partinin başlamasına üç saat var.-

Telefonu çalınca benim dıyamayacağım kadar uzak bir yere gidip öyle konuşmaya başladı. İleriden mimiklerini takip ederken çok başarılı olduğum söylenemez. Sadece çatık kaşlarının farkına vardım. Konuşması bitip yanıma geldiğinde  gözlerimdeki buğuyu görmemle elimi yanağına götürmem bir oldu.

"Noldu Emre bu ne hal kimdi? "

"Gizem yok boşver önemli bir şey değil! " deyip sarılıyor. Bu kez daha sıkı...

Birden bir soru soruyor durup dururken bu soru da nerden geldi aklına...

"Benden en çok ne yaparsam nefret edersin? "

"Emre senden neden nefret edeyim ki gereksiz bir soru hadi çok işimiz var. " deyip kolundan tutup onu sürükledim. Kalbimde ufacık bir kor bulunduğu yeri yakarken gülümseyerek söndürmeye çalıştım.

Emre'den

Bunu ona nasıl yaparım benden nefret ettiğinin düşüncesi bile canımı acıtıyor. Bilmediği için benden ölesiye nefret edecek. O şimdi çok mutlu ama birkaç gün sonra ne olacak? Bu işin böyle olacağını tahmin etmem gerekiyordu. En başından hiç başlamamalıydı belki. Her şeyin sorumlusu benim.

Sahneyi gördüğünde kocaman olan gözleri beni güldürdü. Onu ilk bulduğum günden beri hep gözlerinde korku vardı. Diğer kızlar gibi bunu saklamıyor gözler önüne seriyordu . Hiçbir zaman ben güçlüyüm mesajları vermeyen gözlerine aşıktım.

." Nasıl yapacağım? Nasıl olacak? Korkuyorum. Emre sakın beni yalnız bırakma! " deyip elini elime bıraktığında elini acıtacak şiddette sıktım.  Keşke böyle bir zorunluluğum olmasa o zaman seni hiç yalnız bırakır mıyım?