Fatih'in Gül Yüzlüsü

Haremde Entrikalar

Hatice Sultan (Erhondu Sultan'ın annesi), şehzadesini küçük yaşta kaybetmişti. Tüm acısını validemiz Hüma Sultan'dan çıkarmış bir zamanlar Edirne sarayını ona zehir etmiş. Şimdi de mutluluğumuzu çok gördü belliki ve iş başında yine. Mehmet'ime cariye hazırlayıp halvete göndermiş ismi Çiçek hatun. Kaidelere uymamış, Hüma Sultan'dan izinsiz has odaya cariye göndermiş. Mehmet cariyeyi pek beğenmiş ki Hatice Sultan'ın yüzü gülüyordu. Tek bir hedefi vardı Hüma sultanı ortadan kaldırıp Mehmet'in üvey annesi olarak baş Sultan olmak. O yüzden Erhondu sultanı biricik kızını yanına almış ya zaten kocasıyla boşamış emelleri uğruna zavallıyı, saraya yerleşmek tek amacı. Beni bile karşısına aldı artık, has odaya cariye göndererek, kim ki bu çiçek hatun onca şeyin üstüne.. Sitti mükrime ve Gülşah yetmezcesine.. Ben artık Mehmet'in haremiyle, halvete aldığı cariyelerle çok ilgilenmesem de aklımdan çıkmıyordu. İçimdeki kıskançlık duygusunu hiçbir şey bastıramazdı. Hatice sultana göz yummayacaktım. Herşeyi başlattığı gibi bitirecek, çiçek hatunu gözden düşürüp yok edecektim.
"Gülsüm derhal çiçek denen hatunu daireme getir"
"Peki sultanım"
Çok geçmeden Gülsüm ve çiçek hatun gelir.
"Bana bak Hatun! Gözlerimin içine iyi bak (çenesinden sımsıkı tutmuştum) ben Gülbahar Sultan, haseki sultan, şehzade anası beni kimse küçük göremez, Mehmet'in yanına ilk ve son gidişin bu! Hatice sultana söylersin dediklerimi haddini bilsin!"
Çiçek hatun gözlerimin içine şeytanca bir bakış atıp "bende çiçek hatun, Hünkarın gözdesi, doğacak şehzade ve sultanlarının anası, asıl sen haddini bil çünkü bu harem bundan sonra ikimize dar!"
Duyduklarıma inanamıyordum. Adeta beynimde şimşekler çakıyordu. Bu hatun neye, kime güvenerek böyle konuşuyordu?!
Soluğu Hatice Sultan'ın dairesinde aldım.
"Açın kapıyı ağalar!"
"Hatice Sultan müsait değiller sultanım"
"Benim geldiğimi haber verin ve derhal kapıyı açın!!"
Ve kapıyı açarlar. Erhondu Sultan'da içerdedir.
"Hayırdır Gülbahar bu ne Celal??"
"Siz karışmayın Erhondu Sultan valideniz hata yaptı hemde çok büyük hata onu uyarıp gideceğim!"
"Ne hatasından bahsedersin sen Gülbahar Sultan? Ne yaptım da böyle sinirlendin?"
"Has odaya cariye göndermişsiniz. Bana ettiği saygısız laflara ne demeli! Sizden destek aldığı apaçık ortada!"
"Kaideler gereği hünkara cariye gönderdim. Madem saygısızlık etti ağzının payını verseydin."
"Kaideleri uygulamak size mi kaldı Hüma Sultan varken?"
"Saygısızlık etme Gülbahar validemden af dile ve dairene dön, şehzadenle ilgilen!"
"Asla af dilemem, o çiçek denen hatun bir daha hünkara gitmeyecek yoksa olacakları haketmiş olursunuz ve asla sorumlu olmam!"
Kapıyı sertçe çarpıp çıktım ne sanıyordu bunlar kendilerini Erhondu sultanı kendi emellerinde kullanıyor sinsi anası, ne yapıp ne edip Hatice sultanı saraydan sürdürmeliyimm!