Bir adım atmıştım ki kapının açılıp uzaklardan bir ses duyulana kadar !
- AŞKIMM !!
Kesinlikle köpekgillerden süs köpeği Simge değildi . Yabancı biriydi . İlk defa görüyordum . Fakat ilk defa gördüğüm bu gizemli hatun Tuna'nın aniden silkinip ayağa kalmasını sağlayacak kadar da önemli biriydi .
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
3 Hafta Sonra....
Yatağın üstüne oturmuş beyaz tavanı izliyordum . Alçım çıkmıştı . Hatta stresten yediğim yemeklerle düz elli dokuza yuvarladığım kilom bile bana inat altmış olmuştu bile . Saçlarımı geç kirpiklerim sanki birazcık uzamış gibiydi . Bunu da şu üç haftada daha bir sulu göz olmama bağlamıştım . Nasıl ki bitkiyi suladığında boy atıyorduysa her ağladığımda da kirpiklerim uzuyordu bence .
Yattığım yerden kalkıp pencerenin önüne geldim . Annem bahçede çiçekleri suluyordu . Üç hafta önce hastaneden çıktığım ilk gün apar topar Istanbul'a gelmiştik . Yani annemi bahçede görmem çok doğaldı .
Sinirle odada volta atmaya başladım . Artık dayanamıyordum . Hastaneden çıktığımdan beri ne annem ne de babam birisi bile çıkıp bize olanları anlatmıyordu . İkisi de sanki suskunluk yemini etmiş gibiydiler . Her şeye eskisi gibi normal izlenimi vermeye çalışıyorlardı . Babam sabahları işe gidiyor akşam eve geliyor . Annem günlerine , arkadaşları ile buluşmalarına gidiyor , eve dönüyor vs...
Her şeyi unutmuş gibiydiler yada kendi aralarında oluşturdukları yalana kendilerini inandırmaya çalışıyorlardı . Fakat biz Arda ile tüm bu saçmalıklara rağmen davamızdan vazgeçmiyorduk . Arda tüm inatçılığı ile eve geç geliyor hatta evi bir otel niyetine kullanıyor diyebilirdik . Ben hariç kimse ile konuşmuyordu . Ben ise bir insan ne kadar huzursuzluk yaratmaya çalışabilirse o kadar huzursuzluk yaratıyordum . Evden çıkmıyor , sürekli bile isteye bardak , tabak önüme ne gelirse çatır çutur kırıyor, havuzu pisletiyor , annemin o çok özenle baktığı çiçekleri bile mahvediyor isyanımı böyle belli ediyordum . Ama birisi bile çıkıpta şu haklı isyanımıza kulak asmıyorlardı.
- ASLIM HADİ AŞAĞIYA İN ! MİSAFİRLER GELDİ !
Annemin sesine gözlerimi devirdim . Şu son üç haftada ev , ev olmaktan çıkmış yol geçen hanı olmuştu .
Yavaş ve bir o kadar da isteksiz adımlarla merdivenleri inip bahçede bulunan çardağa bedenimi bıraktım . Sırma ve Füsun teyze gelmişti . Ha bir de yanlarında koruma görevi görsün diye süs köpeği Simge'yi getirmişlerdi .
- Hoşgeldiniz !
- Ay hoşbulduk kızım ! Bizde alışverişten dönüyorduk annen de arayıp akşam yemeğine çağırınca direkt buraya uğradık .
Kuruyan dudaklarımı sinirle ıslattım . Süs köpeği buradaysa kesin akşama Atlas Bora 'da gelirdi . Samimiyetten uzak gülümsememle konuştum.
- Ya ne iyi etmiş annem ! İyi ki buraya gelmişsiniz ! Ne yaptınız peki ?
Sırma heyecanla atıldı .
- Çeyiz alışverişi ve gelinlik provası yaptık.
-Gelinlik provası mı ? Daha erken değil mi ?
Sırma 'ya sorduğum soruyu süs köpeği Simge cevapladı .
- Ah canım sen tabii bu işleri bilmezsin . Özel tasarım olduğu için aylar öncesinden başlanmalı . Ama bence Sırma sen biraz geç kaldın ben bile şimdiden başladım gelinlik provasına .
Simge'nin heyecanla anlattığı şeyler karşısında bir yerden sonra kulaklarımı kapatmak zorunda kalmıştım . Atlas Bora ile gerçekten evleneceklerdi . O beni gerçekten hiç sevmemişti . Ben onun hayatında varken yok olmuş gibiydim . Evleneceklerdi . Bu acı gerçeği farketmemle gözlerimin dolmasını engelleyemedim . O sırada kolumun dürtülmesiyle anneme doğru döndüm .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DÜŞ
ChickLit- Üzerindeki gelinliğin çirkinliğini mankenden çıkarmamalısın ! Duyduğum alaycı sesle hızla arkama doğru döndüm . Gözleri yorgun ve uykusuzdu . Gömleğinin düğmelerinden iki tanesi açıktı . Yakasında ise baya dolgun dudaklara sahip birinin ruj izi...