- Ben şimdi gidiyorum ! Bu geri gelmeyeceğim anlamına gelmiyor METOOO !!
Metin ile dalga geçişini gerçekten hayranlıkla izliyordum .
- Bir gideyim işin aslını astarını öğreneyim işte o zaman görüşüceğiz seninle ! Sakın kaçmaya çalışma bilirsin havada karada , her türlü bulurum seni !
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
- Hâlâ gelmedik mi ?
- Hayır !
- Bune kardeşim ya ! Bir şey söyleyeceğim senin araban olduğu konusunda emin miyiz ? Hayır yani
sabahtan beridir yürüyoruz hâlâ şu arabaya gelemedik !Yüzüme şaşkınca baktı .
- Kusura bakmayın hanımefendi ama sizi ilgilendiren bir durum var mı acaba ortada ?
Bu sefer şaşırma sırası bendeydi . Kaşlarımı çattım .
- Oğlum senin kafan mı güzel ? Tabii ki beni ilgilendirecek bir durum var ortada ! Görmüyor musun halimi yorgunluktan ölüyorum !
- Sen gel önce beni yük hayvanı gibi kullan , en az yetmiş kilo olmana rağmen seni bu kaslı kollarımla taşıyayım ve sonra da yoruldum diye şikayet et !! Kızım burada yorulan asıl benim ben !
Elimle daha demin kırdığım daha doğrusu incittiğim diyelim burnunu sıktım .
- Birincisi ben yetmiş kilo değilim , elli dokuz kiloyum . Aslında elli sekizde küsüratları falan var biliyor musun ben de dedim ki öyle aklımda tutamam şunu düz elli dokuz yapalım . İkincisi hiçte öyle vurgu yapabileceğin kolların yok . Üçüncüsü de bana kızım deme çok şükür babam belli ! Ve son olarak hani yük hayvanı dedin ya , bak bu hoşuma gitti . Sahi hangisini tercih ediyorsun sen ? Eşek , katır , at..
Daha konuşacaktım da işte beyefendinin şu meşhur arabasına gelmiştik .
Beni yere indirip arabanın kilidini açtı . Sonrada binmem için kapıyı açıp kendini geri çekti . O da arabaya biner binmez bana doğru döndü .
- Hayırdır hayatında ilk defa insan mı gördün ? Niye öyle bakıyorsun ?
Sabır dileyerek başını yukarıya kaldırdı .
- Bak ben fazla konuşan insanları sevmem tamam mı ? Az insan çok huzur felsefesi vardır ya hani onun az ses yada hiç ses çok huzur versiyonuyum ben tamam mı ?
Anladığımı belirtircesine kafamı salladım . Ama uygulaya koyar mıydım tövbe Allah korusun ! Şöyle bir yarım saat konuşmadığımı düşünmesi bile tüylerimi diken diken etmeye yetmişti bile ! Elimle "Allah yazdıysa bozsun ! " diyerek arabanın camına vurdum .
Arabayı çalıştırırkende ayrıca konuşmaya devam ediyordu . Hani az ses yada hiç ses çok huzur felsefemiz vardı ? Böyle mi örnek olacaktı bana ?
- Birincisi elli dokuz kilo olduğuna , pardon ! Elli sekiz küsürlü bir kilon olduğuna beni hayatta inandıramazsın ! İkincisi kollarıma laf etme ben onları böyle seviyorum ve kesinlikle vurgu yapacağım tarzdan kollarım var ! Göremediysen o senin körlüğündür . Üçüncüsü emin ol bir kızım olsaydı senin gibi etrafta salya sümük gezen bir ruh hastası kızım olmazdı ! Ve son olarak bir yük hayvanı olmayı tercih etseydim emin olabilirsin ki o da sen olurdun !
Dudaklarımı büzdüm . Şimdi bu bana hayvan mı demeye çalışmıştı yoksa ben mi yanlış anlamıştım ? Ağzımı hızla konuşmak için açtımıştım fakat alaycı bakışlarıyla pis pis sırıtıncada aklıma hiçbir şey gelmemişti .
İçimi çekip asfaltta giden arabadan dışarı baktım . Çok düşünmeye gerek yoktu , her zaman olduğu gibi yine yanlış anlamıştım o kadar ! Hem benim kafamda çözmeye çalıştığım bir denklem vardı !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DÜŞ
ChickLit- Üzerindeki gelinliğin çirkinliğini mankenden çıkarmamalısın ! Duyduğum alaycı sesle hızla arkama doğru döndüm . Gözleri yorgun ve uykusuzdu . Gömleğinin düğmelerinden iki tanesi açıktı . Yakasında ise baya dolgun dudaklara sahip birinin ruj izi...