Onun gitmesiyle olduğum yere yığıldım . Hastanedeydim . Sesimi bir çıkarabilsem bana yardım edecek onca kişi vardı fakat değil sesimi çıkarmak ağzımı bile açamıyordum . Sanırım yavaş yavaş sonuma yaklaşıyordum.....
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Gözlerime vuran güneş ışığıyla gözlerimi hafifçe araladım . Yüzümde yine inhalasyon cihazı bağlıydı . Doğrulmak için bir atak yaptım fakat elimin üzerindeki ağırlıkla kalakaldım . Arda başını elimin üzerine koymuş uyuyordu . Saçları darma dağınıktı . Yüzümde hafif bir tebessüm oluştu . Bu görüntü bana bir yerden tanıdık gelmişti . Tıpkı iki hafta önceki astım krizimdeki gibiydi .
Öteki elimle saçlarını gelişi güzel kaşıdım . Artık uyanması lazımdı . Sonuçta ben uyanmıştım onunda uyanması lazımdı .
Hızla başını kaldırdı . Gözleri hem şişmişti hem de haddinden fazla kızarmıştı . Sanırım yeni uyumuştu .
Yüzümdeki cihazı çıkarması için homurtular çıkardım .
Cihazı çıkarırken aynı zamanda konuşuyordu .
- Yine ölmedin haa ! Seni şanslı sürtük !
- Bu halin ölmediğim için mi ?
- Tabii kızım ! Nolur ölseydin sanki . Miras en azından ikiye bölünmezdi .
Doğrulurken aynı zamanda güldüm .
- Emin ol ölsem bile babam sana hakkımı vermezdi !
Kaşlarını çattı .
- Ne yapacak ? Mezara mı götürecek ?
Cevap vermek yerine gözlerimi devirdim . Zaten o hep böyleydi . Ne zaman birimize bir şey olsa ağlardı , üzülürdü fakat belli etmez sanki hiçbir şey olmamış gibi davranırdı .
- Ne zamandır buradayım ?
- İnan bende bilmiyorum . Sadece buraya geldiğimde sana yine o cihazı takıyorlardı .
Yutkundu . Gözlerini kaçırdı . Onun bu haline tebessüm ettim .
- Ondan sonra da zaten saate bile bakmadım . Annemler seninle dolaşıyoruz zannediyor .
Yine cevap vermedim . Sadece kollarımı açıp ona sarılmak istediğimi belli ettim . O da zaten bu anı bekliyormuş gibi hızla yanıma gelip başımı göğsüne yasladı .
- Aslım , seni zor kurtarmışlar bu sefer biliyor musun ? Bu sefer gerçekten beni bırakıp gidecektin ! Benden önce ölme olur mu ? Sende beni bırakıp gitme tamam mı ?
Elimle kafasına vurdum .
- Asıl sen benden önce ölme ! Yoksa mezarımda saatlerce ağlayacak kimse kalmaz . O zaman orada yalnız kalırım...
Dediğime güldü fakat ağlıyordu .
- O zaman ikimiz aynı anda ölelim olur mu ? Nasıl aynı anda doğduysak aynı anda gözlerimizi kapatalım . Ben herkes olmadan yaşarım ama sensiz yaşayamam !
Başımı göğsüne iyice yasladım .
- Arda beni buradan götürsene nolur ! Ben burada daha fazla kalmak istemiyorum .
Beni kendinden uzaklaştırdı .
- Bir şey olmuş benim çatlağıma ! Sende bir tuhaflık var . Öyle bir şey olmuş ki...
- Tamam bir şey oldu senden bunu saklamayacağım ama ne olduğunu da söyleyemem lütfen . Önce kendi içimde halletmem için izin ver olur mu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DÜŞ
ChickLit- Üzerindeki gelinliğin çirkinliğini mankenden çıkarmamalısın ! Duyduğum alaycı sesle hızla arkama doğru döndüm . Gözleri yorgun ve uykusuzdu . Gömleğinin düğmelerinden iki tanesi açıktı . Yakasında ise baya dolgun dudaklara sahip birinin ruj izi...