-Yazar Ağzından-
Pahalı arabası lastik izleri belli olacak şekilde virane binanın önünde durdu. Arabasının kapısını açarak oldukça hızlı adımlarla kullanılmayan binaya giriş yaptı.
Siniri oldukça belli oluyordu. Nefret kusacak bir insan arıyordu. Ve nihayet kullanılmayan binanın kullanılmayan odasında asıl nefret kusacağı insanı buldu.
"Stark?"
Nick karşısında Tony'yi görünce şaşırdı. Onunla beraber odada bulunan diğerleri de şaşırmıştı.
"Kızım nerede Nick?!"
Tony'nin oldukça emin ve sinirli çıkan sesi odayı doldurduğunda Natasha gözlerini iyice açtı.
"Senin kızın mı var?"
Steve de aynı şaşkınlık içerisindeydi. Daha önce hiç kimse Tony'nin bir kızı olduğunu bilmiyordu.
"Neyden bahsettiğini bilmiyorum."
Nick'in sözleri Tony'nin zaten gerilmiş olan sinirlerini daha da gerdi.
"Yemin ederim o kalbin birazdan gerçekten durur ve bir daha atmaz. Bir kez daha sormayacağım."
"Bekleyin bir saniye sen olan biteni nereden biliyorsun?"
Sam göğsünde birleştirmiş olduğu kollarını iki yana açarak sordu bu soruyu. Tony başını ondan yana çevirdi.
"Pardon sen kimsin?" alaycı bir şekilde sorduğu sorunun cevabını almayı dahi beklemeden tekrardan Nick'e döndü.
"Tony neyden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok."
"Yalan söylemeyi kes! Kızımı birileri kaçırdı ve sen de kimin kaçırdığını biliyorsun. Ajan Hill senin her şeyi bildiğini söyledi."
Nick başını Maria'dan tarafa çevirdi. Maria gözlerini ondan kaçırdı. Nick onun bu hareketine karşılık Tony'ye bakıp derin bir nefes aldı.
"Ashley şu an HYDRA'nın elinde."
Steve'in yüzü değişip dudaklarından "Ne?" sorusu döküldü.
"Bana şimdi nerede tutulduğuna dair adresi veriyorsun."
"Tony bunu oturup konuşmamız lazım."
Steve Tony'ye doğru dönüp sakinleşmesini bekledi.
"Hayır Yüzbaşı. Sizin ne yaptığınız umrumda değil. Kızım o adamların elinde ve ben burada oturup onu bekleyemem."
Steve bir şey diyemedi. Çünkü ne derse desin Tony'yi kararından vazgeçiremeyeceğini biliyordu.
"HYDRA tarafından saldırıya uğradık. Saldıran asker kızını da kaçıran adam."
Nick'in dediği şeyden sonra Steve aklından "Ve o adam Bucky." diye geçirdi.
"Ve şimdi işler daha kötü durumda. İçeriden kime güveneceğimiz belli değil." diye Nick'in cümlesini tamamladı Natasha.
"Aman ne harika." Tony hala sinirliydi. Şu an tek istediği kızının bulunduğu adresti.
"Biz onlarla ilgilenirken o da kızını alsın derim."
Sam'in dediği şeyden ötürü tüm bakışlar ona döndü. Sam sanki az önce konuşan kendisi değilmiş gibi sessizliğe gömüldü.
Steve derin bir nefes aldı.
"Tek başına tehlikeli olur." daha sonra Nick'e doğru bir bakış attı.
"Ama Sam'e katılıyorum."
