AŞK ENGEL TANIMAZ

42. Bölüm( avaz avaz susmak)

Yazardan bir kesit &

Sabah yedi sularında Zirey avluda çamaşır asıyordu . Umut mobilyacıya malzeme geleceği için erkenden çıkmıştı evden. Baran da dün geceden sonra bütün gece uyuyamamış avluda oturmuştu. Anlattığı için de akşam telefon numarasını verdiği için de garip hissediyordu. Evet,çok iyi biriydi ama taş bağlamış yüreği onu sevebilir miydi emin değildi. Zaten Ceren 'in yaptığı şeyden dolayı vicdan azabı çekiyordu bir de başına bu derdi bağladım diye düşünüyordu.

Sen kim sevmek kim diye düşünen Baran şimdiden bin pişmandı. Azze ise saçını düzleştiriyordu içeride. Dün Emre ile yemek yemişlerdi. Onunlayken zaman hızlı geçiyordu .Emre ona sevgisini belli ediyordu iltifatlara boğuyordu . Hem de çok güzel şiirler yazıyordu . Azze ona aşık olmuştu. İlk defa biri için gelecek hayali yapıyordu ama yanındayken avaz avaz susan adamı göremeyecek kadar körleşmişti. Volkan da gün be gün alkole bağlanır olmuştu. Dükkanda yatıp kalkıyordu ailesi öğrenmesin diye.

Baran da evden çıktı okula gitmek üzere. Çamaşırları biten Zirey kovayı ters çevirip avluya indi. Dut ağacından dökülen yaprakları el arabasına doldurdu. Ağzına kadar dolan arabayı itekleyerek dışarı çıktı.
Komşusundan gelen Asım' ın annesi Zirey'i görünce küplere bindi. Onu yılan gibi sokmazsa bugün uyuyamazdı. Kaynanasını fark eden Zirey görmezden gelerek yoluna devam etti . Yaşlı kadın durur mu ?

" Ne oldu moralin bozuk gibi ...Seninki tekrar şehir güzeline dönmüş ." Diyerek eski gelinine sataştı.

Olay çıkmasını istemeyen Zirey kendini tutarak olduğu yere yaprakları boşalttı. Bu sefer de " Boynuzların nerede eşarbının altına mı sakladın ?" Diyen yaşlı kadına " ilgilenmediğini söylediğiniz adamın her şeyini biliyorsunuz siz de merakınızı ya da sevginizi eşarbın altına mı saklıyorsunuz yoksa siz hep böyleydiniz de karakterinizi mi sakladınız ?" Diyen Zirey ' e öfkeyle bakan kadın durur mu ?

" Sen bize laf yetiştireceğine peze*** ine bir şey de" diyen kadınla tüm direnci kırılan kadının gözünden yaşlar süzüldü yerdeki toprak zemini ıslattı. " Öyle bir şey yok dedim dinlemedin ben bir şey yapmadım dedim kapına geldim torunlarınla kovmaktan beter ettin. Ben kendimden geçeli çok oldu ama sen benim çocuklarımdan ne istedin ? Doktor çağırdık önüne bariyer koydun , arabasını patlattın, öğretmen getirdik korkuttun bunlar Asım' ın çocukları ..." diyen kadını susturmuştu yaşlı kadın ama vicdanın sesi hâlâ konuşuyordu .

"Oğlumun adını ağzına alma ! Sen de o ne olduğu belirsiz çocukların da defolun gidin köyümüzden." Diyen kadın öfkeyle doluydu . Ağzından çıkanı kulağı duymuyordu.

"Kapağı atacak yerin de kalmadı ama defol git ... Tilki döndü mü kürkçü dükkanına, kaldın mı ortada?" Diye köyün orta yerinde bağıran kadınla yerin dibine giren kadın ne söylese inanmayacağı için ordan hızla uzaklaştı. Arkasından hâlâ öfkesini döken kadın elindeki zembili hırsla uzağa fırlattı. Giderken tekrar aldığı zembille evinin yolunu tuttu.

Hiçbir şeyden haberi olmayan Çakıl ,Azze' yi almaya evin önünde durduğunda Zirey de kızaran gözlerini saklamak için yüzünü yıkıyordu. Avluya sağ ayağıyla adımını atan Çakıl , Azze' ye seslendi.

Avluya çıkan Zirey , Çakıl' ı görünce " hoş geldin" dedi . Tersliği anlayan Çakıl " Bir sorun mu var ?" Deyince olan oldu. Sabah olanlardan ,dün kimse yokmuş gibi haber vermeye onu arayan Yeşim ' den de onu sorumlu tutuyordu. Eğer o zamanında ona evlenme teklifi etmemiş ya da bugüne kadar ısrar etmemiş olsaydı kendini bu kadar suçlu hissetmezdi belki de.

" Ne olacak her zamanki şeyler ?Her gün her gün birinin iftiralarına maruz kalıyorum alışkanlık oldu bir gün laf işitmesem kendime gelemiyorum." Diye sinirle soluyan Zirey sonunda patlamıştı .