Yazardan bir kesit
Medya ~PınarÇakıl ,Halit Bey'in davetini kabul ettikten sonra Umut'u konuşma terapi merkezine götürmüştü.Serpil'den aldığı haberlere göre nefes hareketlerine başlamışlardı.Umut'un bu konuda iyi olduğundan da haberdardı.Hatta serpil her seans Umut'a kitap okuyordu ve Umut da buna bayılıyordu.
Serpil'le seansı biten Umut'u fizik tedavi metkezine götüren Çakıl ,Umut'la bir saat boyunca ayak ve kol egzersizi yapmıştı.Umut egzersizlerde zorlandığı için ağlamaya başlayınca bırakmak zorunda kalmışlardı ama şimdilik.Sonrasında Karaberk ve Sağanak'ı ziyarete gidip onlarla ilgilenmişlerdi.Bugünkü tüm seansları tamamlanan Umut'u Halit Bey'e emanet edip eve geçmişti.
Şuan ise aynanın karşısında davet için kıyafet deniyordu.Önce takım elbise giymişti daha sonra onun çok resmi oldugunu düşünüp spor bir tişört ile kot pantolon giymişti.Bu sefer de çok salaş olduğunu düşünerek onları çıkarmıştı.En son beyaz bir gömlek ve grı kumaş pantolonda karar kılmıştı.Parfümünü sıkıp saçlarını son kez düzeltti.
(Çakıl'ın giydiği kıyafetler)
Merdivenlerden indiğinde anne ve babasının hazırlanmış olduğunu gördü.Ayşe Hanım ve Görkem Bey bugün Çakıl'la davete katılamayacaklardı.Daha önceden Ayşe Hanım'ın kardeşi Ömer onları yemeğe davet ettiğin için bugün oraya yemeğe gideceklerdi.
Görkem Bey ,Çakıl'a dönerek "Halit'e benim yerime selam söyle .Bugün gelemedik ama telafi edeceğimi söyle" deyip gülümsedi.
-Söylerim Baba
Dediği anda merdivenlerde tüm ihtişamıyla Pınar gözüktü.Pınar kolsuz ,omuzda bağlanan,dizinin hemen altında biten beyaz kalem elbise giymişti ve sol tarafında küçük bir yırtmaç vardı.Kıvırtarak Daşdelen ailesinin yanına geldi.
(Pınar 'ın giydiği elbise)
-Naber Gençlikkk!! Diye çığlığa benzeyen bir nidada bulundu.
Görkem Bey "sen hiç uslanmazsın benim Çılgın Prensesim"dedi.Pınar da başını Görkem Bey'in onzuna koyup gülümsedi.Babasını ve Pınar'ı kıskanan Çakıl;
-prenses mi?...Bu mu? Bundan olsa olsa cadı olur. Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ENGEL TANIMAZ
Storie d'amoreAynı konuları okumaktan sıkılanlar için mükemmel bi konu karşınızda. Dünya güneşten bir milim uzaklaşsa donmaktan ,bir milim yakınlaşsa yanmaktan ölürmüş insanlar.Azra 'nın akibeti de dünya gibi olmuştu.Ne ona yakınlaşabiliyordu ne de ondan uzaklaşa...