14 upside down, yoongi

244 58 11
                                    

NaShow, Lilly Mandover - Auditory Hallucination ♪

~

Gözümü ensemdeki sızlamayla açtım. Roseanne ile yürüdüğümüz ormanın içinde bir yerde yatıyordum. Havanın karanlığına bakacak olursak, bu şekilde uzun bir süre kalmış olmalıydım.

Kendime gelip, ayağa kalktığımda gözüm Roseanne'i aradı. Fakat içten içe bu durumda uyanmış oluşumun Roseanne'in yokluğuyla ilgili olduğunu biliyordum.

"Roseanne!"

"Yoongi!" Bang Chan'ın arkamdan koşmasıyla telefonda en son onunla konuştuğumu anımsadım.

"Oğlum sen nerdesin? Ne bu halin? Birden telefon kapandı. Saatlerdir ulaşamıyorum. Herkes tedirgin olmaya başladı."

"Chan bir şeyler ters gidiyor. Roseanne yok. Jimin'i aramam lazım. Jungkook ve Hoseok'a ulaşır mısın?"

"Tamam. Ben hallederim. Sen iyi misin peki?"

"Beni siktir et. Seul'e geri döneceğim. Kimseye görünmeden odadan eşyaları alırım. Sen de bir bahane uydurursun çocuklara."

"Tamam. Arayacağım seni." Otele doğru yürüyeceğim esnada omzumu tutarak beni durdurdu. "Dikkatli ol."

"Sen de dostum."

~

Seul'e dönüş yolunda da Roseanne'i aramaya devam ediyordum. Telefonu çalıyordu ama açan yoktu. Hiç vakit kaybetmeden Jimin'in evine geldim. Ekip çoktan burada toplanmıştı.

"Yoongi." Başka bir görevde olduğunu bildiğim Baekhyun da buradaydı.

"Oğlum sen ne arıyorsun burada? Jimin herkesi topladın mı lan?"

"Sanki benim yardıma ihtiyacım olsa sen gelmeyeceksin. Kaç yıldır yan yanayız oğlum. Gelmeyeceğimi düşünmen hata." Baekhyun'a sarılıp, bilgisayar başında oturan Jimin'in yanına gittim.

"Roseanne'in telefonunu takip ettim. Seul'ün çıkışında bir yerde görünüyor ama sabit. Muhtemelen geçerken atılmış. JK konuma gidiyor."

"Tamam. Ben de-" Başımın dönmesi duraksamama sebep oldu. Enseme aldığım darbe fazlasıyla zorluyordu beni.

"Abi geç otur önce."

"Oturamam. Gitmem lazım." Gitmek için hareketlendiğim sırada bu defa varlığını yeni fark ettiğim Hwasa durdurdu beni.

"Yoongi Roseanne'i bulacağız. Bulacaksın. Ama önce kendine gelip, sakinleşmen lazım. Bu şekilde mantıklı hareket edemezsin."

"Babasını aramam lazım müsaade edin."

"Tamam." Arkadaki odalardan birine geçtiğimde bir süre kendime gelmek için gözlerimi kapatıp, oturdum.

"Bay Park?"

"Yoongi? Bu saatte aramanı neye borçluyum?" Adamı uykusundan böyle bir haber vermek için aramak beni gerçekten fazlasıyla geriyordu.

"Bay Park, acil bir durum söz konusu olduğu için arıyorum. Son zamanlarda Roseanne'in varlığından haberi olan bir düşmanınız ya da ters düştüğünüz herhangi biri var mı?"

"Roseanne'e bir şey mi oldu?"

"Kaçırıldığını düşünüyorum. Ama yapanın kim olduğuna dair fikrim yok. Onun Kore'de olduğunu bilen birinin olduğunu düşünüyorum."

"Gözdağı verdiğini sanmıştım. Demek gerçekten de beni kızımla vurmak istiyor."

"Kim? Nasıl? Bana neden bir şey söylemediniz?" Sesim olması gerekenden biraz yüksek çıkmıştı. Yine de bunun için özür dilemeyi düşünmüyordum.

stay with me ⋆ yoonroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin