Gözlerimi dünün ve önceki günlerin aynısı olacağını bildiğim yeni güne açtım. Yine mutsuzdum. Amerika'ya geleli neredeyse bir ay olmuştu ama geri dönüşüm için henüz umut yoktu.
"Uyandın mı Rosie Poop?" Kapıdan giren Jisoo'ya gülümseyerek, yerimden kalktım. Geldikten bir hafta sonra okul tatile girince kızlara gelmeleri için epey ısrar etmiştim ve şu an buradalardı.
Adımlarımı balkona çevirip, bağıra bağıra şarkı söyleyen Lisa'nın ne yaptığını görmek için aşağı baktım. Elindeki tabağı masaya bırakırken, patates kızartmasından yemeyi de ihmal etmiyordu.
"Günaydın bebek! Ekmek kızartması ister misin?" Lisa'nın sesini bastırmak için yüksek sesle konuşan Jennie'ye başımı salladıktan sonra banyoya gidip, elimi yüzümü yıkadım. Kızlar modumu yükseltiyorlardı ama Yoongi'ye olan özlemim her geçen gün daha çok zorluyordu.
"Jimin'den haber var mı?" Geçen süre zarfında Jimin ve Jennie arasında adı konulmamış bir ilişki başlamış ve aramızda da yeni bir dedikodu konusu olmuştu.
"Evet. Sabah uyanınca gördüm mesajını. Sehun'u arıyorlarmış. Araya da beni özlediğini ve Yoongi'nin sürekli seni sayıkladığını sıkıştırmış." Çatalındaki peyniri ağzına atarken, imalı bir şekilde gülmeyi de eksik etmedi.
"Bunu bana da söylese keşke. Biliyorum üzülmemi istemiyor ama bir kere bile özledim demedi."
"Özledim demiyor ama her gece içip içip adını sayıklıyor. Sence de yeterli bir kanıt değil mi bebeğim?" Lisa'nın cümlesine göz devirsem de, arada Johnny'den ya da diğer çocuklardan gelen videolara mutlu oluyordum. Beni düşündüğü çok açıktı.
"Sürekli bir tatilden bahsediyorlar. Sürpriz yapmayı planlıyor olabilirler mi?"
"Olabilir. Ay! Evlilik teklifi falan olmasın sakın?" Lisa hayal dünyasında gezintiye çıktığı sırada Jisoo yine annelik yapıyordu.
"Sen bu yumurtadan neden yemiyorsun?" Tabağıma yumurtayı boca eden Jisoo'ya durmasını söyleyecekken gelen yoğun kokuyla kendimi banyoya zor attım. Aşırı yağ kokusu bir anda çok gelmişti.
"Rosie özür dilerim yumurta hassasiyetin olduğunu bilmiyordum bebeğim. İyi misin?"
"İyiyim, iyiyim. Sadece bir anda yağ kokusu ağır geldi sanırım." Yüzümü peçeteyle kurularken, sandalyeme doğru yürüyüp yerime oturdum.
"Oysaki fazla da yağ eklememiştim ama seni etkiledi sanırım. O zaman sen bunlardan ye." Annem gibi beni sürekli elleriyle besliyordu ve asla annemin eksikliğini aratmıyordu.
Her ne kadar Yoongi ile tanışmama yol açsa da, beni isteğim dışında uzaklaştırmalarına hala kırgındım. Bu yüzden annemler ile kalmak istememiş ve ayrı bir eve çıkmıştım. Kızların gelmelerini isteme sebeplerimden biri de buydu.
"Sen dünde kustun bir şeyler yaptın? Özlemden kendini aç bırakmıyorsun değil mi çiçeğim?" Ses tonuna bakacak olursak bu bir tür azardı.
"Hayır tabii ki Jennie. Midemi üşütmüş olabilirim. Soğuk bir şeyler içtiysem etkilemiştir."
"Bana bak, hamile falan değilsin değil mi?"
"Ay Lisa cidden komiksin. Evde erkek sinek bile yok farkındasındır umarım."
"Jen kız 20 gün önce Kore'deydi. Hani bil diye söylüyorum gayet normal bir süre aralığı bu." Benden bahsediyor olmalarına rağmen ikisinin konuşmasını sessizce dinliyordum. Eh, şoka girmem de normaldi.
"Yanii... Peki... Öyle şeyler yapıyor musunuz?" Jennie'nin yüzüme bakmaya devam etmesiyle sorusunun bana olduğunu ancak anlamıştım.
"Nasıl şeyler?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with me ⋆ yoonrosé
Fanfic"Sen varsan cennete ihtiyacım yok." Yüzümü avuçlarının arasına alarak konuşmaya devam etti. Ellerinin sıcaklığı yanaklarımdan tüm vücuduma yayılıyordu sanki. O kadar yakındık ki, seslerimiz ve nefeslerimiz birbirine kenetlenmişti. Tüm dünya karşımız...
