YÜZBAŞI|18+

10 ✔️

Vote-yorum atarsanız sevinirim ;)

——

Can komutanın odasına gittikten sonra bize gideceğimiz görevi anlattı. Uyuşturucu alışverişi yapacak iki aptalı yakalamamız için bir konuşma yaptı. Bugün akşam yola çıkacaktık timimle beraber. Görev bittikten sonra da İstanbul'a başka bir görev için gidecektim. Yarım saat sonra dışarı sırada olmaları için emir verip odama gittim. Silahımı, şarjörü, bıçaklarımı vb. şeyleri alıp çantama yerleştirdim. Görev uzun sürmeyeceği için çok fazla bir şey almama gerek yoktu. Eşyalarımı aldıktan sonra koğuştan çıktım. Kapıda Alp, Tuğrul, Bora, Onur ve Gamze gereksizi sıra halinde duruyordu. Hızlı adımlarla onlara yaklaşıp "Helikoptere geçin!" diye bağırdım. Belli etmemeye çalışsam da biraz gergindim. İki aptal fazlasıyla canımı sıkmıştı. Hızla helikoptere bindiklerinde ben de arkalarından ilerleyip bindim.

——

Yarım saatlik yolculuktan sonra helikopter yavaşça inişe geçti. Helikopterden inip hızlı ama temkin adımlarla yürümeye başladık. 15 dakikalık bi' yürümeden sonra adamların alışveriş yapacakları gelmiştik.

"Herkes dikkat etsin, Bora görüş var mı?"

"Evet komutanım, araba yaklaştı"

"Senin atışınla başlıyacağız Bora, Onur öndeki bekleyen adamlar sende. Gamze alışveriş yapan adamları bacaklarından vur, kaçmamaları lazım. Tuğrul sen yandaki adamları al, Alp kaçmaya çalışan olursa sende"

Hepsi bir ağızdan "Emredersiniz komutanım!" dediler.

Araba durduğunda "Hazırlanın" dedim. Kaçmalarını istemezdik. Boranın atışıyla indirmeyi başlamıştık. Gördüğüm adamları kafasından indiriyordum. Herkes bitmişti. İki kişi dışında...

Alışverişi yapan adamlar vurulmamıştı. Ve ben bu görevi Gamze'ye vermiştim.

"Sikeyim!" diye hiddetle bağırdım. "Ne yaptığını zannediyorsun amına kodumun kızı seni!?" Herkes Gamze'ye odaklanmıştı. Adamlarsa çoktan topuk. Aptal kaltak her şeyi batırmıştı. Niye yaptığı hakkında biraz fikrim vardı.

İhanet...

Bu kaltaktan her şey beklenirdi.
"Neden yaptın böyle bir şeyi" diye konuştum dişlerimin arasından. Gamze sadece bana bakıyordu.

"Neden yaptın diyorum sana amcık" diye haykırdım. "Her şeyi lan! Her şeyi mahvettin" Sonlara doğru sesim kısılmıştı. Adamlar silah sesi duyduklarında hemen kaçtıkları için bulamazdık artık.

"Göremedim tam" deyip gözlerini doldurdu. Hep yaptığı gibi...

"Bora nereye gittiklerini gördün mü"

"Hayır arabanın arkasından kaçtılar" diye sessizce konuştu.

"Hepiniz helikoptere, hemen" diye bağırdım.

——

Askeriyeye geldiğimizde hızla inip komutanın odasına adımladım. Omuzumun üstünden bakıp time "Çabuk komutanın odasına" diye bağırdım. Geçen askerler sinirimi anlamaya çalışıyorlardı büyük ihtimalle. 

Ancak yanımızda olmayan iki orospu çocuğu görmedikleri için olayı anlamışlardı. Gamze için şüpheliyim tabii.

Hızla komutanın odasının kapısını tıklatıp içerden ses gelince içeri girdik. Komutan kaşları çatık bize bakıyordu.

"Adamlar nerde" diye sert sesiyle sordu. Güzel oynuyordu.

"Gamze'ye soralım isterseniz komutanım" diyerek aradan çıktım. Gamze'ye döndüğümde boş boş komutana bakıyordu. Her şeyden habersiz. Onun cevap vermesini beklemeden söze girdim.

"Komutanım izninle ben çıkabilir miyim?" Komutan yüzüne hiçbir tepki koymadan kafasını salladı. Hızla dışarı çıkıp Gamze'nin kaldığı odaya adımladım. Askeriye fazlasıyla büyüktü ve timlerin kendine özel odaları vardı. Gamze'nin odasına girip bütün eşylarını karıştırmaya başladım...

1 saat önce görevden dönüş- helikopterde

Helikoptere biner binmez telefondan komutana durumu bildirdim. Emindim Gamze'nin böyle bir şey yapacağından. İlk başta fazlasıyla sinirlenmiştim. Sonrasında kafama dank etmişti. Ondan beklenirdi böyle şeyler. Sonuçta eski sevgilim demeye utandığım herif beni onunla aldatmıştı. Komutandan cevap geldiğinde yapacağım planı ona anlattım. Emin olduğum için komutan kabul etmişti. Eğer sonuç hüsran çıkarsa ise askerliğimin bile bitebileceğini söylemişti.

Olay şuydu; Gamze onlara bizim geleceğimiz haberini vermişti. Ancak Gamze adamlara yanlış saati vermişti. O da kendi salaklığıydı. Optikte kaydırma yapar gibi telefon ekranında kaydırma yapmış ve saati 1 saat sonraya yazmıştı. Bu sayede bütün adamlar ölmüştü. İkisi dışında... O da gamze sayesindeydi. Gamze'nin ben geldiğimden beri bu aksi tavırları sayesinde bir şeyler yapacağı aşikardı. Ancak bu kadar erken değil.

Şimdiki zaman

Gamze'nin odasında aradıklarımı bulduğumda sırıttım. Adamlarla olan görüşmeleri elimdeydi. Hızla gidip fotokopisini çektirdim. Alışveriş yapan iki adamla da mesajları duruyordu. Şifreli konuşmaları anlamayacak kadar salak olduğumuzu düşünüyorsa yanılıyordu. Mesajlarda bizim oraya ne zaman hangi saatte gideceğimiz yazıyordu. Adamlar salak olduğu için buna güvenmişlerdi. Hangisi salaktı onu çözemiyordum...

Hızlı adımlarla komutanın odasına ilerleyip kapıyı tıktıkladım. Komutanın sesi geldiğinde odaya girdim. Komutan beni görünce hafif sırıttı. Timin elimdeki fotokopileri görünce kaşları çatıldı. Sadece tek bir tanesinin gözünde korku vardı.

Gamze...

Elimdeki fotokopileri komutana uzattım. Elimden alıp incelemeye başladı. Büyük bir sırıtmayla. Sırıtmasının sebebi belliydi. İnceledikten sonra konuşmaya başladı.

"Eşyalarını toplayabilirsin Gamze. Ya da boşver gerçek bir köpek gibi seni direkt kapıya koyalım"

——

KESTİK

Şıllık Gamze'ye bb mi diyoruz artık????

Oy atmayı unutmayın.