YÜZBAŞI|18+

21 ✔️

Oy atmayı unutmayın. İyi okumalar (:

——

Gamze ellerini Onur'un yanaklarına koymuş, parmak uçlarına yükselmiş şekilde dudakları Onur'un dudaklarındaydı.

Ben onlara bakmaya devam ederken Onur ellerini Gamze'nin omzuna koyup ittirmiş ve "Ne yapıyorsun lan!" diye kükremişti. Ciddi kükreme. Büyük ihtimalle Gamze bir anda yapışmıştı Onur'a. Yanlarına ilerledim hızla.

"Lan sen nasıl gelebiliyorsun buraya itin dölü?" diye bağırdım Gamze'ye. Gamze sinirle bana dönüp "Sana mı soracağım buraya gelip gelemeyeceğimi?" diye cırladığında yüzümü buruşturdum. Arkamdan "Bana soracaksın" diye bir ses geldiğinde karşımda Bora'yı görmeyi beklemiyordum. Ne ara geldi lan bunlar?

"Bize soracaksın!" diye tüm tim kükrediğinde cidden kulaklarım için bir randevu alsam iyi olur diye düşündüm.

En sonunda "Hepimize soracaksın!" diyen Can komutan gelince kadro tamamdı. Yüzümdeki sırıtmayla Gamze'ye dönüp "Sorman gereken kişileri gördün mü Gamze" dedim aşağılayıcı bir tonda. Gamze'nin gözleri dolmuştu. Aptal kancık.

"Allah hepinizin belasını versin!" diye cırlayıp hızla uzaklaştı bizden. Aklıma gelen şeyle hızla komutana dönüp "Komutanım bu müebbet yedi diye hatırlıyorum" dedim. Komutan gülerek bana çıkışı gösterdi. İki asker Gamze'nin kollarından tutup bize doğru getiriyorlardı.

"Arkadaş kaçmış. Kendi ayağıyla da bize tekrar gelmiş" deyip yalancı bir kahkaha attı Can komutan. Can komutan burada Yarbaydı. Gamze tekrardan ağzını açıp cırlayacağı sırada "Kes artık sesini! Senin cırlamanı m çekeceğiz lan biz burada!?" diye bağırdım. Gamze olduğu yerde tepinip kollarını çekiştirmeye devam etti.

Umursamayarak çocuklara döndüm. "Beyler hazırsanız hadi gidelim" dedim. Buğra "Hazırız komutanım. İsterseniz benim arabayla gidebiliriz" dedi.

"Tek araba sığmayız iki araba gidelim" deyip Can komutana döndüm. "Yarbayım kebap yemeye gidiyoruz timle beraber, gelmek ister misiniz?" dedim.

"Yok çocuklar siz gidin. Ben buradayım bugün" deyip Bora'nın omzunu sıktı. Kafa sallayıp dşarı doğru adımladık. "Mehmet, Alp, Cenk siz Buğra'yla gidin. İsmet, Bora, Tuğrul, Onur, bizde benim arabayla gideriz. Uyar mı hepinize?" dediğimde hepsi uyar demiş ve arabalara binip yola koyulmuştuk. İsmet arkadan "Komutanum birazucuk yavaş mu citsenuz?" dediğinde "Ben yavaş kullanmıyorum İsmet. Fobim var" demiş ve son gaz kebap yiyeceğimiz yere gelmiştik.

Araba durduğu anda hepsi kendini dışarı atmış soluklanıyordu. O kadar da hızlı sürmemiştim lan aslında. Kuşkuyla onlara baktı. Korkmuşlar mıydı?

"Korktunuz mu lan siz yoksa?" dediğimde hemen hepsi itiraz etmişti. Omuz silkip kebapçıya adımladım. Buğralar da gelmişti. Hep beraber güzel bir yer bulup oturduk. Garson yanımıza gelip siparişlerimizi aldı. Adana dürüm söylemiştim kendime. Yemekler gelene kadar sohbet etmeye başladık.

Onur bana dönüp "Sen nereden hatırladın Gamze'nin müebbet yediğini?" diye kuşkuyla sordu. Bende Onur'a dönüp "Bazı şeyleri hatırlıyorum. Geçtiğimiz yerlerde falan bazı şeyler oturuyor kafamda. Ama hepsi değil. Kesik kesik oluşuyor" dediğimde tebessümle başını salladı.

Yemekler geldiğinde konuşma devam etti. "Korku filmine gidelim mi?" diye soran Buğra'ya baktım. Alp hemen atlayıp "Valla mis gibi olur ha" dedi. Herkes onaylayınca bakışlar bana döndü. Omuz silkip "Bana da uyar" dedim. Hesabı ortaklaşa ödeyip kebapçıdan çıktık.