19 ✔️

16.7K 342 39
                                    

Oy atmayı unutmayın. İyi okumalar (:

——

Bu bölüm Aden ve Kara ile ilgili ilk bölüm olacak. Son olarak da kitap finalinden sonra yazacağım. Onlara kitap yazacaktım ancak onların kitabı çok kısa olacaktı. Bu yüzden kitabı düzenlerken araya Kara ve Aden bölümlerini de sıkıştırıyım dedim. En azından onları da okumuş olursunuz. Çünkü yazmayı çok istiyordum ancak canım hiç istemiyordu. Bu kısa bölümler iyi olur...

——

Yazar ağzından

Kara Aden'i eve bıraktığı günün üstünden 3 hafta geçmişti. Arada mesajlaşmışlardı da. Aden hoşlandığını düşünüyordu. Kara da ise işler karışıktı. Fark etmese de kaptırmıştı gönlünü.

Aden evden çıkmış Kara'nın dövmecisine gidiyordu. Dövmeciye vardığında içeri girip danışmadaki kadına Kara'ya sürpriz yapmak için geldiğini söylemişti. Kadın kafasını sallayıp Kara'nın odasında olduğunu söyledi. Aden heyecanla kafasını sallamış ve odaya doğru ilerlemişti.

İçeri girdiğinde Kara'nın bakışları Aden'e dönmüştü. Kaşları çatıldı istemsizce.

"Aden ne yapıyorsun burada?" dediğinde genç kız üzüldü. Sevineceğini düşünmüştü. "Sürpriz yapmak istemiştim sana. Sevinmedin mi?" dedi Aden.

"Hayır sevindim ama şaşırdım gelmene. Haber de vermeyince" deyip Aden'e ilerledi. Aden de aynı şekilde ilerleyip kollarını Kara'nın boynuna doladı. Kara'da aynı şekilde karşılık verip sımsıkı sarıldı güzel kızına.

Geri çekildiklerinde çok yakınlardı. Kara'nın gözleri Aden'in dudaklarına kayınca genç kız da istemsizce karşısındaki adamın dudaklarına baktı.

İkisi de hazırlar mıydı bilmiyordu. Geri çekildiler tekrardan. Kara sandalyesine oturduğunda Aden'de sandalyeye oturdu. "Bir şey içmek ister misin?" diye sordu Kara.

Aden "Su istiyorum" dediğinde Kara kafasını sallayıp danışmada duran kadına seslenerek iki su istediğini söyledi..

1 saat geçmiş, Aden ve Kara heyecanla konuşuyorlardı. Kara aklına dank eden gerçekle sustu. Aden Kara'nın bir anda susmasına şaşırıp kafasını 'ne oldu' der gibi salladı. Kara ise Aden'e dönüp "Saat geç oldu. İstersen seni evine bırakayım" dedi.

Aden Kara'nın bu tavrıyla fazlasıyla üzülmüştü. Resmen kovulmuştu. "Neden öyle dedin ki? Bir şey mi oldu?" diye sordu üzgün sesiyle. Kara kendine kızdı içten içe. Onu üzmek istemiyordu ancak bir kızla yapamazdı. Ya annesi ve babası gibi olursa? Ya sevdiği kadın ölürse? Dayanamazdı.

Kara dolan gözlerini göstermemek için gözlerini kırpıştırdı. "Bir şey olmadı. Sadece işim var ve uzun sürer. Sende git istersen" dedi. Aden içine öküz oturduğunu hissetti. (Bu his gerçek bu arada. Fena bir ağırlık çöküyor)

Aden'in de gözleri dolmuştu ancak umursamadı. "Peki" deyip çantasını aldığı gibi dışarı doğru koşuşturdu. Kara anında vicdan azabı çekip telefonunu, motor anahtarını ve cüzdanını alıp çıktı.

Ancak ne Aden vardı, ne de bir iz. Kara'da sulu gözleriyle yürümeye başladı. İstemsizce ağlayarak ilerledi. Tepeye geldiğinde hıçkırarak ağlamaya devam etti.

Aden hiçbir şeyden habersiz tepeye geldiğinde Kara'yı ağlarken gördü. Kara bağırarak "Olmaz oğlum işte. Belki yaşarsan aynı şeyleri. O kızı üzmeye hakkın yok senin" diyordu. Aden sonradan anlamıştı Kara'nın ondan bahsettiğini.

YÜZBAŞI|18+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin