Two

3.3K 374 535
                                    




Arkadaşlar, bir şeye karar vermiştim ve bu karar sonumu getireceği halde bir kere kafama koymuştum.

Babamın dediğine göre dün ki adamların yanına gidiyorduk. Olay şöyleydi; babam sıfırdan başlamamam için ve adamlarla da yakın arkadaşlığı olduğu için beni en üst seviyesinin bir alt seviyesinden sokacaktı. Seçkin denilen bu rütbede babamda vardı. Ama dediğine göre bana görevler verilecekti ve test edilecektim. Bu yerde kimseye iltimas gösterilmiyordu.

Ne kadar zengin olsanızda..

Aslına bakarsanız babama kafa tutmam kahvaltı masasından kalkana denk sürmüştü ama bu adam beni kışkırtmasını aşırı derecede iyi biliyordu. Benimse amacım babamı alt etmek olmuştu artık. Oraya gidip kendimi kanıtlayacak ve ardından ne kadar üye olsam da kendimi olabildiğince temiz tutmaya çalışacaktım.

Araba ormanın içinde lüks bir villanın önünde durduğunda bu kadar zenginliğe benim bile ağzım açık kalabilirdi. Evet köşkte oturan ben söylüyordum bunu.

Babam arabadan indiğinde onu takip edip ilerledim. Kapıya geldiğimizde takım elbiseli güvenliklerden birisi kulağındaki bluetooth kulaklığa basıp biriyle konuşmaya başlamıştı. Geldiğimizi haber ediyor olmalıydı.

Babam ciddi bir şekilde adama bakıp beklerken bende tek ayağımı yere vurup kollarımı bağlamış ve etrafıma göz gezdiriyordum.

"Tamam efendim.." adam konuştuğu kişiye yanıt verip bize döndü. "Bay Hwang, yalnızca çocuğu istiyor." Tek kaşımı kaldırıp babama döndüğümde babamda bana bakmıştı. O da bu duruma şaşırmış olacak ki sormadan edemedi.

"Neden?"

"Emir, emirdir. Öyle istiyor." Adam yanıtladığında açıkçası biraz tırsmıştım. Ama yinede umursamadım. Şimdi oraya girdiğimde gelir beni yerin dibine sokardı falan. Bu Hwang Hyunjin'e ısınmadım değildi.

"Dikkatli ol Felix ve saygılı da.." eklediğinde yan ağız sırıttım ve kafa salladım.

Ardından güvenlik büyük demir kapıyı kartla okutup açmış ve bana yol vermişti. İçeri girip arkamdan kapanan kapının sesiyle, bana eşlik eden koruma ile ilerlemeye başlamıştım.

Son derece geniş bir ön bahçe vardı. Taşlı yolun bir kenarında son derece lüks beş araba park halindeydi, diğer kısımda ise arka bahçeye ilerleyen ağaçlı bir yol vardı ve ağaçların arasında bazı heykeller yer edinmişti. Eve çıkan merdivenlerin iki yanında da gümüşten aslan heykeller vardı ve resmen 'Ben zenginim.' diye bağıran bir yerde yaşıyordu bu Hyunjin denen adam.

Kapı açıldığında yanımdaki koruma beni başka bir görevliye teslim etmiş ve geri bahçeye dönmüştü. Evin içine girer girmez, sade ama lükslüğünü her şekilde yansıtan gri ve siyah ağırlıklı eve bakınarak beni orta yaşlı zayıf adamın yönlendirmesi ile ilerlemeye devam ettim.

Salona geçtiğimizde, bahçeye bakan cam duvarın önünde elindeki içkisi ile dün evimde ilk kez gördüğüm adamı görmüştüm.

"Efendim, Bay Lee geldiler." Beni getiren adam konuştuğunda odağını bahçeden çekmiş ve bana çevirmişti. El işareti ile beni getiren adamı yolladığında onu incelemeye başladım. Dün geldiğinde ne ona, ne de Bang Christopher denen adama dikkat etmiştim, sadece hızlıca yukarı çıkmaktı çünkü hedefim.

Şimdi baktığımda ise adamın son derece genç ve yakışıklı olduğunu farketmiştim. Bir örgüt liderine göre bir görünüş değildi bu açıkçası. Sarı uzun saçlarının tutamlarının bir kısmı toplanmış, diğeri ise şekilli keskin suratının yanlarına düşmüştü. Gözleri donuk bakıyor ve şekil itibari ile jileti andırıyordu, erkeksi bir burnu ve dolgun dudakları vardı. Pekala bu adam eğer orospu çocukluğu yapmasa gerçekten böyle birine götümün tapusunu bile verebilirdim.

Trouble // HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin