Nineteen

2.3K 311 239
                                    





Bu adam deliydi. Deli olmanın ötesinde psikopattı. İnsana nefes tutturacak kadar psikopat.

Şu an içinde bulunduğum durum tam olarak öyleydi. Adamın ölüsü geriye devrilmişken üç kişi oyunu devam ettiriyorlardı ve ben adamın delik kafasına bakıyordum. Ta ki, birkaç adam gelip adamı kaldırıp götürene kadar. Ardından ise Minho'ya dönmüştüm. O ve Chan oldukça sakinlerdi.

Midemin bulamadığını hissettiğimde Hyunjin'in yanından ayaklandım ve o daha bir şey demeden hızla lavabonun yolunu aradım. Çok sürmeden içeri geçmiş ve kabinlerden birine geçerek midemdeki her şeyi boşaltmıştım.

"Felix iyi misin?" Minho'nun sesini duyduğumda elimi arkama doğru sallayıp yaklaşmamasını işaret etmiş ardından daha midemde çıkacak şey kalmadığında elimin kenarı ile ağzımı silerek sifonu çekmiştim.

Minho elini uzatıp alnıma dokunduğunda konuştu. "Böyle şeylere alışman lazım Lix."

"O adam, sırf iki saniye bekledi diye adam öldürdü?" Lavaboya ilerleyip elimi yıkamaya başlamış, ardından ise ağzımın içini çalkalamıştım. Tabi Minho'nun dedikleri ile cama tükürmemek için ağzımdakileri zor tutmuştum.

"Lux'ın girdiğin herhangi bir mekanında bu hiçbir şey Felix. Bu toplulukta insanlar izlesin diye işkence yapılan bir mekan bile varken üstelik." Ne bekliyordum ki? Bunlar çöle adam bile gömüyorlardır! Dünyada kendini gizli tutan bu yeraltı oluşumunda sayısız bokluklar dönüyordu ve ben karşımda adam alnından vuruldu diye kusuyordum.

"Bay Hwang'dan izin alıp eve gitsem iyi olacak.." keyfim kaçmıştı ve kustuğum içinde yorgun hissediyordum. Dediğim şeyle Minho kafasını iki yana salladı ve kolumdan tutup beni lavabonun kapısına ilerletmeye başladı.

"Hiçbir yere gitmiyorsun çünkü çıkışta bize içmeye gidiyoruz."


•••


Masaya döndüğümde Hyunjin tarafından kısık gözlerle süzülmüş, ardından ise oyunun bitmesini beklemiştim. Tahminimdeki gibi Hyunjin kazanmış ardından ise oynadığı adamlarla el sıkışıp ayaklanmıştı. Adamlar banada döndüğünde zoraki bir gülümseme ile bende baş selamı vermiş ve Hyunjin'in yanında ilerlemeye başlamıştım. Hyunjin'in diğer yanında Chan ve Minho vardı ve onlara bakmak için kafamı uzattığımda Hyunjin'in uzun boyu yüzünden üstten bakışlarını görmüş ve geri önüme dönmüştüm.

Arabaya bindiğimizde sessiz kalmanın iyi olacağını düşünsemde benim aksime Hyunjin buna yönelik davranmıyordu. "İyi misin?" Hızla kafa sallayıp onayladım.

"İyiyim Bay Hwang."

"Böyle şeylere alışmalısın."

"Minho'da aynısını demişti ama bu benim için zor olacak sanırım." Hyunjin iki elini bağlayıp, bacağının üstüne attığı diğer bacağının dizine yerleştirmişti.

"Bir kere adam öldürdüğünde tüm korkularını atarsın." Dediği şeyle hahladım.

"Bay Hwang, olay adam öldürmekte değil? Olay şu ki, geçen gün koruma ve bugünde bu adam, bu insanların ailesi var ve siz kendinizi düşünüp önünüze geleni vuruyorsunuz! Ardınızda nasıl acılar yarattığınızın farkında mısınız? Bunları düşünmeyip nasıl vicdanınız rahat hayatınıza devam edebilirsiniz?" Kollarımı bağladığımda Hyunjin'in dediklerime gram dikkat etmediğine emindim.

"Ölmemeyi haketmeliler o zaman."

"Adam yalnızca sizi bekletti?" Hyunjin dediğim şeyle omuz silkti.

"Buzdağının görünen tarafından bakıyorsun çocuk." Bu adam gün geçtikçe aklımı karıştırıyordu.

"Yani bir sebebi vardı?"

Trouble // HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin