Trouble // HyunLix

Fourteen

Sivas kangallarının önüne atma tehdidinin işe yaradığını gördüm aüaşaqüsşwğ oy vermeden geçmeyin pamuk eller göte

Pekala korkuyordum. Hemde aşırı fena.

Bu herif delinin tekiydi, yediğim dört yumruk yetmez gibi beni elektrikli sandalyeye bağlamıştı. Hayatımın ne kadar saçma bir şekilde sonlanacağına yanıyordum sadece.

Adamın elindeki kumanda beni yaşam ve ölüm arasında tutuyorken aklımda sadece ölmeden önce geçirdiğim günler vardı. Hepsinin Hwang Hyunjin'le geçirdiğim yetmezmiş gibi ölümümde o adam yüzünden olacaktı. Sikik herif..

"Hyunjin'e demek istediğin bir şey var mı Felix?" Adam elinde tuttuğu kamera ile beni çekiyorken videoyu kime yollayacağını anlamıştım. Ne bekliyordu 'prensim kurtar beni' falan dememi mi? Çok beklerdi.

"Ben çok iyiyim Bay Hwang! Ama bu adam çok çirkin biliyor musunuz? Tek gözlü bir de.. eğer kalan gözünü çıkarırsam Lux'a girme cesaretimi kanıtlamış olur muyum?" Ben Lee Felix. Ben kesinlikle canıma susamıştım. Yüzümdeki sırıtış ani gelen elektriğin etkisi ile silindiğinde adam videoyu kapattı ve ardından durdurdu.

Vücudum titriyordu ve sikeyim bu neydi böyle?! Adam telefonu, adamlarından birine uzattığında sakinleşmeye çalıştım. Bu adamın haberi yoktu ama elektrik ile çok güzel deneyimlerim vardı.

Böyle bir anda aklıma bunun gelmesi ile kahkahayı bastım. Delirmiştim belki de?

Sormaya gerek yoktu delirmiştim. Babam yüzünden delirmiştim, yetmezmiş gibi Hyunjin yüzünden delirmiştim, şimdi ise bu tek gözlü adam yüzünden deliriyordum. Hepsini öldürme imkanım olsa kullanır mıydım? Kesinlikle kullanırdım.

"Bakıyorum da hoşuna gitti?" Adamın dediği şeyle gülmemi kesip eğik başımı kaldırmadan göz ucu ile ona baktım. 20 yaşında olabilirdim, adam öldürme kesme gibi işlerden de anlamıyor hatta korkuyor olabilirdim ama şu vardı ki asla zaptedilemezdim.

Hyunjin zaptedmişti gerçi orası ayrı.

"Baya iyiydi, bir doz daha versene.." adam gözlerini devirdiğinde bende başımı kaldırdım. Her yerim acıyordu ve başıma lanet bir ağrı girmişti. Tüylerimin diken diken olduğunu görebiliyordum. "Ee öldürmeyecek misin beni?"

"Bunu sevgilinin gözü önünde yapacağım." Hala sevgili diyordu? Bu adamın eksik tahtaları falan vardı. Hayır yani hiç mi düşünmezdi, benim gibi masum biriyle o katil adamın ne işi olurdu..

"Bay Hwang'ı diyorsan gelmeyecektir. En fazla adam yollar.." adam dediğim şeyle yan ağız sırıttı.

"Sen hiç değer görmedin sanırım hayatında? Yoksa o adamın senin gibi bir çocuğa değer verdiğini işittiklerim sonucu anlamayacak değilim Lee Felix." Birincisi değer denen şeyin aynı evde kalmakla ne alakası vardı? İkincisi ise bu adam Hyunjin ile sevgili olduğumu düşündükçe böyle konuşmaya devam edecekti, bunu anlamıştım.

"Sen nasıl anlamak istersen tek gözlü adam."

•••

Adamla sıkıcı konuşmamın ardından ağzım ve gözlerim kapatılmıştı. Boş depo sessizdi ve gittikçe geriliyordum. Bana işkence yapacaklarını düşünürken sadece böyle oturduğuma şükrediyordum ama gel görün ki her an elektrik ile çarpılabilirdim.