Trouble // HyunLix

Five -m-

(Yazar)

"Sözümü ikiletmeni önermem." Hyunjin, Felix'i uyardığında Felix'te titrek bir şekilde ellerini gömleğine götürmüş ve çözüp üstünden çıkarmıştı.
Ardından Hyunjin'e bakmadan geri kalanını soyup kurtulduğunda yanaklarını basan kızarıklığı umursamadan ilerlemeye başladı.

Hyunjin, genç çocuğu kolları bağlı bir şekilde baştan aşağı seyredip konuştu. "Boxerından da kurtul." Felix, Hyunjin'in dediği şeyle yutkunup konuştu.

"Şey efendim.. bu sizcede başlangıç için fazla değil mi?" Felix, bu adamın kurallarına uyması gerektiğini anlamıştı ve ayak uydurmaya çalışıyordu. Ama ilk günden tüm bu zincirlere maruz kalmayı istemezdi.

"Sen sadece sana denileni yapmakla görevli bir kölesin?" Ardından eliyle tekrardan boxerımı işaret etti. "Çıkar ve yatağa çık."

Felix, içinden karşısındaki adama küfürler yığdırırken aslında bir bakıma kendisinin buna yol açtığını bildiğinden susmuş ve kabullenmişti. Hyunjin sadece onun isteğini yerine getiriyordu. Tüm bu saçmalıkları Felix öne sürmüştü ve şimdi çekinmesi tuhaftı. Evet böyle düşününce Felix biraz daha cesaretlenmesi gerektiğini anlamıştı.

Altındaki boxerı çıkarıp Hyunjin'in karşısında tamamen çıplak kaldığında, kelimenin tam anlamıyla sikinin boyunu babacığına gösterdiğinde aklından 'ikinizde erkeksiniz Felix utanma' tarzında saçma şeyler geçiriyordu.

Yatağa çıktığında gözleri tavandan sarkan zincirlerdeydi. Hyunjin ise gömleğinin manşetlerini kıvırmış ve ona yaklaşmıştı.

Yatağın yanında durup sarkan ucu kayıştan tasma şeklinde bir zinciri tuttu. Felix kendisini sarmaya başlayan korkuya karşı koymaya çalışırken birden boynuna bağlanan deri tasma ile Hyunjin'e döndü. Hyunjin ise vitrinlere gitmiş ve bir kelepçe ve göz bandı alıp gelmişti.

Yatağa geri döndüğünde Felix'in zincirini tavandan biraz daha aşağı sarkıtmış ve çocuğun öne doğru eğilmesini sağlamıştı. Felix boynundaki tasma ile köpek pozisyonunu aldığında, acaba katı yürekli bir insan olup acımasızca görevler yapsa bundan daha mı iyi olurdu diye düşündü.

Hyunjin eline demir kelepçeyi almış ve Felix'in yataktan destek alan ellerini çekip arkasında birleştirerek kelepçeyi takmıştı. Felix'in başı bu hareketle bulunduğu pozisyondan ötürü yatağa düşecekti ki boynundaki tasma sayesinde yukarıda kalıyordu. Şu an ona destek olan tek şey dizleri ve asılı olduğu tasmaydı.

Hyunjin ardından eline siyah bez parçasını alıp Felix'in gözlerine götürdüğünde Felix kendini tutamayıp konuştu. "E-efendim! Gözlerimi kapatmasanız.."

Hyunjin ise Felix'in dediği şeyi umursamamıştı. Çocuğun gözlerini bağladığında Felix bu adama bir şey demenin mantıksız olduğunu düşündü. Çünkü sadece kendi istediğini okuyordu.

"Hazırsan başlayalım çocuk."

Değildi. Felix hazır falan değildi. Gözleri karanlığa bürünmüşken nereden neyin geleceğini bilmiyordu ve paranoyaklaşmıştı.

Hyunjin ise eline aldığı binici türü kamçıyı Felix'in yanağında dolandırmaya başlamıştı.

Felix dudaklarına değen deri uçla ürperdiğinde, Hyunjin hafif bir şekilde çocuğun dudağına vurup kamçıyı omuzlarına indirmişti.

Felix bu hareketle hafif korktuğunda sırtı boyunca aşağı kaydırılan kamçı ile ürperdi. Tüyleri diken diken olduğunda Hyunjin bunu farkedip gülümsemişti. Kamçıyı sol eline aldığında Felix'in bedenine baktı. Henüz tam anlamıyla uyarılmamıştı ve Hyunjin çocuğa hayatında yaşamadığı bir zevk yaşattırmak istiyordu.