Eleven

2.7K 325 758
                                    





Ben depo ya da ne bileyim gizli bir yer beklerken karşımda tekrar bir ev görmemle hayal kırıklığına uğramıştım.

Hyunjin'in kendi evi kadar lüks ve büyük bir yerdi. Burada ona aitti ama Hyunjin'in dediğine göre buraya sadece iş için uğrarmış.

İçeri girdiğimizde ev ortamından daha çok bir iş ortamı hakimdi. İçi taş motifli duvarlarla kaplı ve epey karanlıktı. Evin salonunda geniş bir masa ve siyah koltuk takımları dışında pek bir şey bulunmuyordu. İlk geldiğimizde toplantıya katılacak kimse gelmemişti. Bu yüzden Hyunjin ile bir süre sessiz oturmuştum ama sonrasında, Minho ve Chris'in gelmesi ile, Hyunjin beni Minho'yla birlikte yukarıya yollamıştı.

Resmen bakıcıya çocuk emanet eder gibi!

Üstelik itirazda etmiştim sonuçta bu topluluğa bende girecektim ve işleri bilmem lazımdı ama Hyunjin'e karşı çıkmanız imkansızdı.

Sonuç olarak o bir saattir toplantıdayken bende Minho ile kitaplıklarla dolu geniş bir odada oturuyordum.

"Hyunjin ile sevgili misin? Doğruyu söyle." Minho konuştuğunda içtiğim suyu fışkırtmamak için kendimi tutmuştum ama boğazıma kaçması ile öksürdüm.

"Ne?!"

"Felix.. Hyunjin'in evinde kaldığını biliyorum-"

"Öyle bir şey yok."

"Evde karşılaştığımızda çantalarını gördüm? Üstelik Hyunjin biriyle yaşamayı bırak, evinde kimsenin yatmasına izin vermez. O halde söyle bakalım.. Hyunjin ile aranda ne var?" Minho gözlerini kısıp baktığında omuz silktim.

"Sadece görevler için o evdeyim."

"Babanla ilişkileri yakın olabilir ama bu yine de evde kalman için bir sebep değil?" Neden bu kadar uzatıyordu ki?

"Demek ki bir sebepmiş Minho."

"Hyunjin biraz farklı bir insandır. Yani tehlikeli ve değişik şeylere sahip.." tek kaşımı kaldırıp ona baktığımda kollarını bağlayıp rahatça arkasına yaslandı. "Fantezilere."

"Ne demek istiyorsun?"

"Hyunjin senden mi faydalanıyor?"

"E YUH ARTIK!" Kendimi tutamayıp bağırdığımda Minho bir an duraksadı.

"Ah Lee Minho, ağzını tutamıyorsun değil mi o daha çocuk!" Kendisine yakındığı zaman 'çocuk' olarak belirtmesine gözlerimi devirdim.

"Ya tabi.. ne çocuğum ama(!)" Minho beni süzüp ardından yanıtladı.

"Yani insanın aklına her şey geliyor."

"Bay Hwang sadece babamın dostu o kadar. Ayrıca cinsel bakımdan bir ilişkimiz yok. Üstelik temastan hoşlanmayan birisi?"

"Hyunjin mi? Ayrıca bir saniye! Onunla yakınlaşmayı mı denedin?!" Elimi alnıma götürüp vurdum.

"Bak ne diyeceğim? Bunları Bay Hwang'a da söyleme olur mu, eminim çok kızar."

"Konuyu değiştirme ufaklık."

"Toplantı bitmiştir bence, ben Bay Hwang'a bakacağım. Görüşürüz Minho." Ayaklandığımda bana gülmesine aldırmadan kapıya yöneldim ve çıktım.

Ardından siyah duvarlarla kaplı koridora baktım. Nere gitmeliydim bilmiyordum, bu yüzden sadece ilerleyip merdivenlerin oraya yaklaştım.

Merdivenlere geldiğimde Hyunjin'in kolunda bir kadınla yukarı çıktığını gördüm. Kadın baya sırnaşık duruyordu ve Hyunjin'de artık kadın ne dediyse gülüyordu. Gerçekten mi? Bu gülen adam Hyunjin miydi?

Trouble // HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin