30 bölüm oldu bunlar sev olmicak mı dediğinizi duyar gibiyim şşşghh sakiin az kaldı ;)•••
Hyunjin dudaklarıma tekrar kapanırken yatağa ilerlemiş ve oturmuştu. Kucağında duruşumu düzeltip ellerimi yanaklarına götürmüş öpücüğü biraz daha sürdürdükten sonra geri çekilmiştim.
Gözlerimi aralayıp ona baktığımda, o da öpücüğü kısa tutmamdan kaynaklı olacak ki hareketime anlam veremeyip bana bakmaya başlamıştı.
Ellerim omuzlarına inerken göz temasını ayırmış ve başımı eğmiştim. "Gitmelisin sanırım, aşağıda adamlar var." Diyecek bir şeyim yoktu. Hyunjin ile iki dakika öncemize baktığımda şu an olan şey aşırı saçmaydı. Bu yüzden daha fazla böyle saçmalıklara devam etmek istemiyordum.
"Bak Felix-"
"Asıl sen bak Hyunjin." Adıyla konuşmama şaşırmış olacaktı, gerçi bende bir tuhaf olmuştum ama takmadım. Kucağından kalkıp ayaklanmış ve konuşmaya devam etmiştim. "Sana nasıl hitap etmem gerek bilmiyorum ama içinde bulunduğumuz duruma bakılırsa, seninle artık resmi olamam. Sana göre içinde bulunduğumuz bir durum bile yok aslında ve ben bundan sıkıldım." İçimde diyecek çok şey vardı ve bu yüzden kelimelerimi ne kadar tartabilirdim bilmiyordum. Yinede devam ettim. "Sana göre hiçbir şeyim. Sadece öpülecek bir dudak ya da dokunulacak bir tenim ama bana göre olanlar bundan fazlası. Durum buyken artık göz ardı edilmeye ve senin bunlardan önemsizmiş gibi bahsetmenden sıkıldım." Konuşmak için ağzını açtığında laflarını ağzına tıkayıp konuşmaya devam ettim. "Şimdi büyük bir ihtimal 'bana bu kadar kapılmak senin hatan' falan tarzında şeyler söyleyeceksin. Ama bu siktiğimin evinde bir aydır sadece seninleyim Hyunjin! Sende benimlesin. Ama sana göre bir eşyadan farksız olmaktan bıktım. Bunun dışında birde nasıl bir insan olduğun var. Seni çözmeye çalışıyorum ama çözemiyorum. İnsanları neden hayatına alıyorsun anlayamıyorum çünkü ben hayatında neyim bilemiyorum daha. Söylesene Hyunjin, ben hayatında bir çocuk muyum cidden? Ya da her boku yiyip gün sonunda eve geldiğinde yokluğunu tatmin edebil diye bir maket miyim? Sevgilin oradaydı Hyunjin. O aşkından ölüyormuş gibi konuştuğun kadın oradaydı ama sen daha demin bölmesem umursamayıp benimle sevişecektin bile. Ne yapmam gerek daha?"
Hyunjin gözlerini kapatıp derin bir iç çekmiş, ardından saçını geriye yatırıp ayağa kalkmıştı. Konuşmadan dolayı epey sinirlenmiştim ve sinirlendiğim zaman gözlerimin dolmasından nefret ettiğim için şu an Hyunjin ile göz teması kuramıyordum. Onun yerine yumruk yaptığım ellerime bakmış ve gevşetmiştim.
Hyunjin'den ne diyeceğini beklerken kafamda kurduğum birkaç teori vardı. Bana kesin çöp ya da metres muamelesi yapacaktı çünkü o asla kendinden ödün vermeyen Hwang Hyunjin'di. Kelimelerime dikkat etmem gerektiğini ya da ondan hoşlandığımı anladığı için onu sıktığımı falan söylerdi. Zaten evime gidecektim, bununla birlikte beni tamamen hayatından çıkarır yeni bir köle falan bulurdu kendisine.
Kafamı kaldırıp gözlerine baktığımda başını yana doğru yatırmış ve yüzümü incelemeye başlamıştı.
"Tüm bunların sebebi zarar görmeni engellemek Felix. Bu lanet topluluğun içinde sürüklenmeni istemezken daha fazla içine düşmeni istemiyorum ve bana yakın olduğun sürece bu mümkün olmaz." Belalıyım kızım ben ayakları mı çekiyordu bu bana? Cidden mi? Tanrım düşünürken tüm beyin hücrelerimi tükettiğim konuşmama karşılık diyeceği şey 'ben belalıyım' tarzı şeyler miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouble // HyunLix
FanfictionFelix, babası tarafından Lux topluluğuna yeni nesil Seçkin üye olarak sokulacaktır. Ama bilmediği şey topluluğun zorunluluk olarak yaptırdığı görevlerdir. Felix ise bu görevleri yerine getirmek yerine topluluğun As üyesi ve başı olan Hwang Hyunjin i...