txt tepkisi: kollarınız boyunlarındayken onları öpmek/sarılmak için parmak ucuna kalkıyorsunuz.
tür: genel olarak fluff
soobin
Kollarını boynuna dolamak için çok çaba sarf etmelisin, senden neredeyse bir baş uzun ve parmak uçlarının üzerinde durmaya çalışman çok zaman alacak. Ama bunu başarısız olmadan yapmayı başarırsanız, dudaklarında kocaman bir gülümseme olur ve hareketleriniz yüzünden sizin çok sevimli buluyor. Soobin kıkırdayarak dönerdi ve gözleri çok fazla gülümsemekten hilal şeklini alırdı, sizi dengede tutmak için kollarını etrafınıza sarardı, sonra dudaklarınıza iffetli bir öpücük basmadan önce yanaklarınızdan birkaç hafif öpücük alırdı. Dudaklarına karşı gülümsediğini hissedeceksin, sonra utangaçça geri çekilip gözlerinde çok sevecen bir bakışla alnını alnına yaslayacak.
Bunu sık sık yapmıyorsunuz çünkü ona bir öpücük için uzanmanın, boynunuzu zorlamanın ya da parmak uçlarınızdayken dengenizi kaybetmeye meyilli olduğunuzu biliyor. Genellikle, seni öpmek için eğilen kişidir. Soobin biraz şaşırdı. Gerçi senin ona ne kadar yakın olduğunu sevdiği için şikayet etmiyor.
"Sen uzun bir fasulye direğisin ama seni yukarı tırmanacak kadar sevdiğim için şanslısın." Sonunda parmak uçlarında yürümeyi bıraktığında, kollarının boynundan kaydığını ve sadece ellerini omzuna koyduğunu söyledin.
"Çok sevimlisin," dedi kıkırdamaları arasında, "Buna alışmalıyım çünkü senin şirinliğin benim sonum olacak."
Yeonjun
Ya ona ulaşmaya çalışmandan çok hoşlandı ya da kısa olduğun için seninle dalga geçecek. Ağzını açtığı anda, size alaycı sözler dışında hiçbir şey söylenmez, ancak bunu iyi niyetli ve sevgiden yoksundur. Yüz hatlarında kendini beğenmiş bir sırıtış var, parmak uçlarında yürümeni izliyor, destek için kollarını boynuna dolamayı başardığında yüzlerin sadece birkaç santim ötede. Sonra birdenbire onu beklemediği bir öpücüğe çektin. Bir şeyler yapmaya çalıştığınızı biliyordu, belki de dikkatini çekmek için sevimli bir şey; ancak, öpücük onun utangaç bir gülümsemeye yol açması için fazlasıyla yeterliydi. Onu hazırlıksız yakaladığın için çok güler ve utangaç olurdu.
Sık sık kısa olduğun için seninle dalga geçer, ona ulaşamaman için başını senden uzağa çevirir, somurttuğunda sana güler ve sonunda pes ederdi. Belki de bu senin intikam alma şeklindi. Uzaklaştıktan hemen sonra sahip olduğunuz kocaman gülümsemeye tamamen aşık olduğunu düşünürsek, senden başka bir yere yüzünü çeviremiyor.
"Dudak parlatıcımla daha iyi görünüyorsun," dedin. Öpüştüğünüzdeki kızarıklığın transfer olmuş gibi görünüyor.
Seninle alay etmekten çekinmeyen Yeonjun, sana bir sırıtış fırlattı. "Ah gerçekten mi? Neden tam kapsama için bana bir öpücük daha vermiyorsun?"
Beomgyu
Yeonjun ve Soobin'in yapacaklarından çok uzakta değil. Beomgyu oldukça kendini beğenmiş görünürdü çünkü tereddüt etmeden senden uzaklaşır, senin işini yapmana izin vermeden önce sana gülerdi. Ona karşı sevecen olmanızdan hoşlanıyor, yakın temastan hoşlanıyor ve biraz yapışkan olduğunu düşünürsek, bu yüzden kendinizi onun etrafına kilitlediğinizde ve onu bırakmadığınızda şikayet etmezdi. Bunu rahatlatıcı buluyor, ancak uzun süre parmak uçlarında yürümekten yorulabileceğinizden endişeleniyor. Kollarınız onun boynuna dolanmış, önünüz göğsüne yaslanmış ve yüzünüz onun boyun girintisine gömülmüş. Sessizlik odayı doldururken orada stüdyosunun ortasında duruyor olurdunuz, ancak Beomgyu yumuşak bir kahkaha attığında bu uzun sürmeyecekti.
Yüzünü kapşonlunun rahatlığına gömebilmek için kendini biraz alçaltacak ve onu her zaman rahatlatan kokunu içine çekecek. Bir kez rahatladığınızda, neden birdenbire ona sarıldığınızı sorgulamadan bile, size günü hakkında konuşmaya başlar. Dinlediğinizi biliyor ve böyle hassas anları sizinle paylaşmayı seviyor.
"Hey, seni kaldırabilirim ve ayakların yere değmez." Diyor ve seni saran tutuşunu bir saniyeliğine kaldırıyor. Bunu yaptığında dudaklarından şaşkın bir ciyaklama kaçtı ve ondan yüksek bir kahkaha aldı.
Beomgyu da büyük ihtimalle gülme krizine girer, tüm bu durumu komik bulduğu için değil, tek nedeni sizin için tamamen ve kesinlikle kırbaçlanmış olması ve kelimelerin ne hissettiğini tarif edememesidir.
Taehyun
Geldiğini görmeyecek, sanki onu kendine doğru çekip kollarını boynuna sardığında çok şaşıracaktı. Gözleri büyür ve aklında sorular dolaşmaya başlar, ancak dışarıdan sakin ve kendini toparlar , içeride paniklediğinden şüphelenmezsiniz bile. Taehyun'un dudaklarında yumuşak bir gülümseme olurdu, ona ulaşmak için parmak uçlarında yürüdüğünü görmek için bakışlarını indirirdi - bu kesinlikle beyninde kısa devreye neden olurdu. Boy farkınızın böyle olmasını çok tatlı buluyor. İlk başta kafası karışmıştı çünkü normalde o kadar sevecen değilsin, çoğunlukla halka açıkken, ortak dairen olmayan yerlerde yapmazsın.
Ancak, onu yanlış anlamayın. Bu kadar yapışkan olmanızı seviyor ve bu ona aynı zamanda sevginize karşılık vermesi, kollarını gövdesine dolaması ve yüzünüzün küçük ayrıntılarına hayran kalırken size sevgiyle bakması için bir neden veriyor. Rahat sessizlik ikiniz için de hoştu.
"Sorun nedir?" Seninle göz temasını sürdürerek derin derin düşündü. Gözlerine ne zaman ışık çarpsa, gözlerinde tüm galaksiyi görebiliyordunuz, o kadar parlak parlıyordu ki, evrenin bile onu çok sevdiğini düşündünüz.
Yanlış bir şey yok, çoğunlukla o etraftayken. Başını salladın ve ona utangaç bir gülümseme gönderdin. "Sadece seni özledim, hepsi bu." Etrafında sıkılaştığını hissettin, sonra yüzünü boynunun kıvrımına gömmek için kendini indirdi.
"Ben de seni özledim."
Hueningkai
Hueningkai yanaklarınızı çimdiklemeye karşı koyamazdı ve o kadar güler yüzlü ve kıkırdardı ki konuştuğunuzu bile duyamazsınız. Önümüzdeki birkaç dakika boyunca ne kadar sevimli olduğunuzu, sizin tarafınızdan tamamen sevildiğini söyleyecek ve size yardım etmek istediği kadar, ona ulaşmak için parmak uçlarınızın çekiciliğini ortadan kaldıracaktır. Kıkırdamayı bırakmayacak ve eğer onun ciyakladığını duymadıysanız, belki bunu yaptığını duyardınız ve onun için çok sevimli olduğunuz için sizi sıkıştırmasının sebebi sizsiniz. Seni sıkıca tutup kaldıracak, ikinizi de kendi etrafında döndürecek, kahkahalarınız odayı dolduracak.
Hueningkai'nin en çok sevdiği kişi sensin ve onu başka türlü ikna edemezsin. Sonunda duracak ve sizin işinizi yapmanıza izin verecek, sizi dengede tutmak için nazikçe kollarının arasında tutacak ve parmaklarınızın ucunda yürümekten yorulmamanız için eğilecek kadar iyi biri.
Ona doğru eğildin ve yanağına hızlı bir öpücük kondurdun, o hemen sana bakmak için başını çevirirken onu hazırlıksız yakaladın. Utangaç bir gülümsemeye dönüşmeden önce şoktan dudakları açık kaldı ve yanaklarında oluşan kızarmayı gizlemek için yüzünü indirdi.
"Öpücüklerinin benim zayıflığım olduğunu biliyorsun," diye mızmızlanacaktı ve somurttuğunu anlayabiliyordun.
