Medya = Caner 😍
Sıcaklar nefes alınmıycak derece artarken istanbul da yol hiç cekilmiyodu. Kampüsün sıcaklık ise kacma isteği uyandırıyordu. Sınıfa girip ön sıralardan birine oturdum. Cantamdan küçük bir not defteri cıkararak dersin başlamasını bekledim. üniversiteye başlıyalı yaklaşık bir ay olmuştu . Herkes Kendine arkadaş grupları yapmıştı. Bense kendi kabuğumda gizleniyodum sanki. Benle konuşmaya calışanlar olmuştu elbet ama ben uzak kalmıştım. Şimdiyse sıkıntıdan patlıyorum. Taki yanıma bir kız oturana kadar.
-merhaba ben açelya. Ama bana açi diyebilirsin. Zaten herkes. Öyle der.
Dedi.
Kızıl sacları, beyaz teniyle tatlı bir kızdı. Yanlız gülümseyerek,
-dolunay. dedim.
Ben sınıfa girin profesörle tanışmamız yarım kaldı. Ders boyu sürekli not alıp durdum. Arada açelya kandilde oturmaya cağırsada, yanlız kalmaya terciğ ettim. Onu kibarca reddederek. Bahceye cıktım . Henüz iki dersim daha vardı. Bahçedeki ağaclardan. Birinin altına oturarak kulaklığı kulağıma taktım. Son zamanlarda sürekli dinlediğim Zeynep casalinadan duvar şarkısını actım. Kafamı ağaca yaslıyarak düşünmeye başladım. Hayallerimin okulundaydım. Hayallerimdeki bölümdeyidim, dersler iyi gidiyordu.
Ama içimdeki boşluk bir türlü kapanmıyodu. Belki bir gecen yıl sorsanız bu boşluğu hep kafamda kurduğum gibi üniversitede edinceğim arkadaşlarımla doldururum derdim. Ama şimdi bu düşünce o kadar uzaktı ki bana imkansız gibi geliyordu. Hayatta bu deyilmiydi zaten imkansızlıklar dolu bir cıkmaz. Tabi bazı insanla vardı. O imkansızlıkların arasında bir cıkış buluyodu. Bazıları kabullenip geri dönüyordu. Bazılarıysa orda bekleyip başkalarının o cıkışı bularak yol göstermesini izliyodu. Ben hep ilki gibi olmaya calışmıştım. Ama güçlü olamadım. Ve son yaşananlar beni üç kotogoriden de uzaklaştırıp yalnızca uzaktan izlemeye itti. O adar yanlızlaşmış, O kadar hissizleşmiştimki okul ev ders ve ailem dışında hayat yoktu neredeyse.
Yanlız ailemin yanında gülüyodum. Şimdiden kampüsteki biç kac kişi bana buz kız demeye başlamıştı bile. Havalımı geliyo kulağınıza. Değil ama. Onların gözünde soğuk, somurtkan, sinirli, egolu ve hiç bir şeyle tatmin olmayan biriydim. Yani asla olmak istemediğim kişiydik. Ama beni bu noktaya kader itiklemişti. Kaderin karşımıza ne cıkaracahını bilebilirmiydik ki... Düşüncelere fazla dalmışım yine. Kafama düşen elmayla irkilerek müziği durdurdum. Kafamı kaldırarak ağacın tepesinde elma kemiren gözlüklü cocuğa baktım. Bir elinde yarısı yenmiş elma kucağında kitapla bana bakarken ikimizde bir anda gülmeye başlamıştık.
- ben özür dilerim. Sen ağacın altına oturunca rahatsız etmek istemedim. Bende kitap okuyordum ama Bi anda elma düştü işte. dedi.
-önemli değil.
Ağacın tepesinde ne işi olduğunu mu düşünsem, orda kitap okuduğunumu bilemedim. Eğer yanlış hatırlamıyosam ilk gün aynı taksiyi paylaştığım cocuktu bu. Canerdi galiba adıda. Oda hatırlamış olmalıki tekrar söze girerek,
-bu arda Caner ben. Okulun ilk günül tanışmıştık.
- evet.
-peki sen?
-aa dolunay.
- sonunda tanıştığımıza memnun oldum.
-bende.
Ağacın üstünden atlıyarak yanıma geldi. Benim aksime sürekli gülümseyen biriydi. Elinde kitabi, yüzündeki yuvarlak cerceveli gözlüğü,ve gülümsemesiyle eski bana cok benziyordu. Gözleriyle ağacı işaret ederek,
-cok rahat. En azından kitap okumak için ideal. Hem bedava yemekte var.
Son sözüyle kahkah atmaya başlamıştım bile. Tuhaf ama uzun zaman sonra ilk defa bu kadar gülmüştüm.bende ona katılarak,
- en yakın zamanda deniycem dedim.
Telefonumdan saate baktığımda dersin başlamasına az kaldığını gördüm. Caner'e dönerek,
- dersim başlıycak gitmeliyim. Dedim.
- bölümün ne?
- tıp.
-gercektenmi benimde tıp. Birlikte gidelim istersen zaten aynı derse gidicez.
-peki.
Sınıfa gidene kadar canerle konuşmuş ve sürekli gülmüştüm. Canerin öyle Bir aurosu vardık insan onun yanında olduğu gibi olabiliyodu. Nedenini bilmiyorum ama ailemden sonra yanında gülebildiğin tek kişiydi. Sanki kayıp ikizim gibiydi. Ama dış görünüş olarak değil dışta yanlız gözlüklerimi benziyordu. Ama kişilikte herşeyimiz.
Mesela oda kitap okumayı cok severmiş. Herkesle kolay arkadaş olamazmız. Hatta biraz cekingenmiş. Tabi buna.pek inanamadım. Benimlede yeni tanışmıştı ama gayet rahattı. ona bunu söylediğimde nedenini kendinize bilmediğini söyledi. Gün boyu her boş ağnımızda konuşup durduk. Tabi benim biriyle bu kadar konuşmam insanların tuhafına gidiyordu. Buz kızdım ya ben. Caner le birbirimize telefon numaralarımızı vererek ayrıldığımızda, uzun zaman sonra kendimi ilk defa mutlu hissediyordum...........Caner'e merhaba diyelim o zaman belkide buz kızımız tekrar eskisi gibi olabilir ne dersiniz. Caner ona iyi geliyo sanki...
Hepimizin kayıp ikizini bulması dileğiyle............
![](https://img.wattpad.com/cover/279685205-288-k618971.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çakıl taşları
ChickLitBir avuç taşı sallamışlar ve atmışlar yere, Her bir taş düşmüş bir başkasının önüne. Bir müzik başlamış, müzik kutusu içinde, Aşk ve arkadaşlık hissedilmiş yürekte, Geçmişe mazi denilmiş, dayanmış yinede birleşmiş her taş ve kaymış gökyüzünde...