çakıl taşları

Kavga

bir siyahlara bürünüp, adam dövmeye gitmediğimiz kalmıştı. Ciltten gülsem mi? Ağlasam mı? Bilmiyorum. Tabi biraz suçluluk duygusuda ağır basıyordu . Cünkü oğuz o adamlardan benim yüzümden kacıyodu. Durun durun korkmayın. Bu olay düşündüğünüzden cok farklı.
Cünkü aynen şöyle olmuş,
    Bir saat önce
-anlatıyorum dinleyin. Bak ben şu gıcık kıza bir ders vermek istemiştim. Abi kimse benim bff me kazık atamaz ya. Ağırıma gidiyor tamamı. Sadece kızı korkutmaktı amacım. Abi ben daha kıza yaklaşmadan  kız tüm antalyayı sağır edicek bir cığlık atıp,
"yetişin beni taciz edicek" demeye başladı. Daha ne olduğunu anlamadan kendimi 6 adamdan kacarken buldum. Şimdi bir arsada yıkıntılar arkasında saklanıyorum. Abi beni bulurlarsa, cenaze törenimi hazırlarsınız bak. Bak kurtarın beni. Kurtarmazsanız bu dünyadan benim gibi bir yakışıklı gider bak. Sonra kızlar  arkamdan cok ağlar. Kurtarın beniiii. Alooo size diyom. Beni Kurtarmazsanız hayalet olur geceleri size kabus ederim. Duydunuz mu beni. Abi korkuyommmm.
- bir motorun soğusun be oğlum neredesin doğru düzgün anlat. Dedi caner.
- abi bilmiyomki?
- ben sanırım. Biliyorum. dedim.
Eskiden malum kızla aynı mahallede otururduk. Ve bizim mahallede olan tek yıkık arsa cocukluğumun gectiği arsayıdı.
-sanırım bizim mahalleye düşündüğümden önce gidicez. dedim.
 
   Şu an,
Mahalleye giriş yaptığımızda aynı filmlerdeki gibi havalı hissediyordum kendimi. Hani güçlü karakterler siyah kıyafetlerle ağır cekimle girerya odaya aynen öyle. Arsanın önüne geldiğimizde biraz gec kaldığımızı anlamıştım. Cünkü altı kişi oğuzu aralarına almış top gibi oradan oraya atıyorlardı. Rüzgar,
- kızlar siz geride kalın. desede
   Dinliycekmiydik. Aslaa!!! Rüzgar koşarak adamlardan birinin kolunu tutup geri çekti. Tabi bunu fareden diyer adam rüzgara doğru hareketlenmişti bile. Ama Caner araya girerek adama sert bir yumruk gecirdi. Çağatay adamlardan birini hırpalarken. Oğuzda kenarda soluklanmaya calışoyodu. Cağtay yere düştüğünde, cağla cığlık atarak,
-sen kimin abisini itiyon laaan. Diyerek cağtayın arkasındaki adamın sırtına zıplamıştı. Tabi onu öyle görünce bizde gaza gelmiş saldırmıştık. Sonra mı? Sonra son baktığımda oğuz ve Caner adamın birini hırpalarken, açelya kenarda durmuş nutuk tutuyordu. Rüzgar adamın birinin üzerine cıkmış yumrukluyodu. Cağtay adamlardan birinin sırtında cığlık atan cağlayı indirmeye calışoyodu. Güneş ve bir adam birbirlerinin saçına yapışmış bağrıyolardı. Ben mi? Beni hiç sormayın çünkü ben de birinin sırtına zıplamıştım. İşin tuhaf tarafı adam buğa gibi sallanıp beni düşürmeye calışırken ben adamın kafasını ısırıyordum.
    Hayatımda hiç kavga etmemiştim. Dolayısıyla bu ilk kavgadı. Ama bir anda gaza gelmiş içimden bir canavar cıkarmıştım. Belki orda sabaha kadar kavga edebilirdik. Ama sanırım civardaki insanlar polisi aramıştı. Cünkü siren sesleri gelmeye başlamıştı. Adamlar sesleri suyunda bizi ittirim. Arkalarına bakmadan kacmışlarsı. Siren sesleri yaklaşınca bizde koşmaya başladık. Rüzgar elimden ne zaman tuttuysa artık dakikalarca el ele koşmuştuk. Siren sesleri de bizle birlikte geliyordu ama. Bir ara sesler kesilince durduk. Caner kaş göz işaretiyle rüzgar ve benim birleşik elimizi gösterince utançla elimi cektim.
-ne polisi arkadaş gitmek bilmedi. Dedi oğuz.
- aaaa aslında... Diyen açi (açelya) susmultu.
-aslında ne açi. Dedim.
-aslında polis falan yoktu. Diyerek elindeki telefonu salladı. Önce anlamasamda sonra jeton düşmüştü.
-citti olamazsın. dedim.
-cittiydim. Kavga bir türlü bitmeyince telefondan siren sesi actım. Ama siz beni dinlemeden kacınca polis olmadığını söyleyemedim. Dedi.
- açi kızım manyakmısın siren sesiyle saatlerce neden koşturdun bizi peki.
Dedi güneş  sinirle.
- kızım napıyım. Koşarken videoyu durduramadım. dedi.
-açi bir gün ölümün elimden olucak. Dedi oğuz. Tabi açelya altta kalırmı yapıştırdı lafı.
-sen sus bela danası. Zaten hepsi senin yüzünden oldu.
-bela danası ne ya. Dedi caner.
- o değilde ben bir rahatladım. İyi geldi yani adam dövmek. Dedim.
Bir süre herkes bana baksada bir kaç saniye sonra kahkah atmaya başladık.
    Bir köşeye sinmiş üzerleri toz toprak 8 genc, tabi aralarındaki dört erkek yüzü gözü kan içinde kalmış. Sacma saban konulardan konuşup. Ağlanacak halimize gülüyoduk. Annem beni böyle görse kalbine inerdi. Herhalde.
-bizi acaba böyle otele alıcaklarmı diye sordu. cağla.
-eee ne oldu diye sorarlarsa catıdan düştük dersiniz  artık. Başka türlü yüzünüzün haline inanmazlar. dedim.
- kızım sen diğerlerinin yüzünü görmedin herhalde. Dedi rüzgar.
- tabi tabi. Diyerek dalga geçtiğimde Caner,
-abi kime anlatıyor. Kız adamın kafasını ısırıyodu ya. Dedi.
    Tekrar gülme krizine girmiştik tabi. Erkekler orda otururken biz kızlar ayağa kalkmış üzerimize silkelemiştik . Saat gece yarısına geliyordu. Ama şansımıza köşede nöbetçi eczane vardı. Oraya gidip, ilk taradım malzemeleri ve ağrı kesici alarak cocukları  yanına döndük. Güneş benden hızlı davranarak caneri önüne oturmuştu. Bende rüzgarın, cağla oğuzun, açelya cağtayın önünde oturmuştu.
Karşımda beni izleyen rüzgarı görmezden gelerek büyük bir ciddiyetle yaralarını temizliyodum. Temizleme işim bitince, yarılan kaşına gazlı bezi yapıştırdım. Patlıyan dudağına da krem sürdüm. Tabi bu süre boyunca rüzgarın gözleri üstümdeydi. İşimiz bitince ayağa kalktık. Hiç bişey demeden yürümeye başladık. Tabi oğuz gelip elini omzuma atana kadar.
-kanka senin şu kıza feci bilendim. Onun yüzünden dövüldük. Dedi.
- eee intikamımı acı olur. dedi. güneş.
Resmen hepimiz birbirimizden deliydik. Oğuz benim için dövülmüş. Biz oğuz için kavgaya dalmıştık. Bana ne olmuştu böyle. Yürekmi yemiştim acabaa...