Müzikle okumanızı
Tavsiye ederim...
İyi okumalar☺️Korkuyorum diyenlere, üzerine git derler. Peki ne kadar zor olduğunu düşünürlermi. Bir insan, tanışmaktan, arkadaşlardan, aşık olmaktan korkarmıydı.?ben korkuyordum işte.
Şimdi Caner ve diğerleriyle luna parkın kapısında duruyorum. Ama içeri girecek cesareti bulamıyorum kendimde. Caner diğerlerine kalabalık fobim olduğunu söylediğinden onlarda bana destek olmaya calışıyolardı. Oysa işin iç yüzü daha farklıydı. Ben kalabalıktan değil yeni insanlarla konuşmaktan korkuyordum. Omzumda hissettiğim elle kafamı yana cevirdim rüzgar elini omzuma koymuş bana bakıyordu,
-hazırmısın?
-olamıyorum.
-yapabilirsin biz senin yanındayız.
-be - ben aslında...
-sen?
-ben... Ben sanırım yapamıycam.
Diyerek arkamı döndüğümde bir kolumdan Caner Bir kolumdan rüzgar tutmuştu.rüzgar ve Caner göz göze geldiğinde rüzgar kolumu bıraktı. Caner beni kendine cevirip,
- bana bak ay,ikimizde cok iyi biliyoruz ki şimdi gidersen Bi daha cesaret edemezsin. O yüzden şimdi birlikte giriyoruz. Ve şu korkunun üstünden geliyoruz. dedi.
Demesine, ama yapamıyordum işte. Girişe dönüp gözlerimi kapadım ve derin bir nefes aldım. Ellerimi sıkmaktan parmaklarım acıyodu. Nefesim daralıyodu. Taki biri elimi tutana kadar nefes alışım düzelince gözlerimi actım. Güneş elimi sıkıca tutmuş bekliyordu. Açelya diğer elimi tutu. Ve diğerlerinde el ele tutuşarak bir zincir oluşturmamızı sağladı . Ben şaşkıca onlara bakarken Çağatay,
-hadi yapalım şunu. Dedi.
Birlikte parka girdik önce, sonra ilerledik. Cocuklar etrafımda durup insanların bana yaklaşmasını engelliyodu. Çağla jeton almak için gitmişti. Ben nasıl insanlarla tanışmıştım böyle. Beni tanımıyolardı bile. Ama benim için uğraşıyolardı. Oysa ben onlara neden bu halde olduğumu doğru bir şekilde anlatmıyorum. İnsanlara karşı fobim yaktu. Zaten olsa dışarı cıkamazdım . Yalnızca birileriyle konuşmaktan arkadaş olmaktan korkuyordum. onlar beni böyle korudukca onlara herşeyi anlatmak istiyordum. Cağla geldiğinde aynı şekilde ilerledik. Sonra, sonra sanırım küçüklüğümden beri en cok eğlendiğim zamanı gecirdim. Carpışan araba, gondol,hız treni, dönme dolap, ve daha adını bilmediğim bir sürü oyunu oynadık. Gülmekten yanaklarımız ağırmış, yürümekten bacaklarımı sızlamıştı. Bir cafede oturduğumuz da kesin karar vermiştim. Onlara gerçekleri anlatıcaktım.
-çocuklar? Dedim.
-bişey mi diyeceksin? Dedi oğuz.
-evet aslında bir gerçeği söylemek istiyorum. Gün boyu benim için uğraştınız ve hiç olmasa neden böyle olduğumun Gercek nedenini bilmeye hakkınız var. İnsanlara fabim yok benim. Ben ahhh bu cok tuhaf ama baştan anlatsam beni anca anlarsınız.
-anlat o zaman seni dinleriz. Hem arkadaşlar bu günler içindir öyle değil mi. Dedi güneş.
-arkadaşlar... Ne güzel. Size hayranım. Belli ki hepiniz cocukluk tan tanışıyosunuz. Benim pek arkadaşım yoktu. Ama yinede mutluydum. Kimseye bir zararımda yoktu sessiz sakin biriydim. Anlatacağım olay lise sonda oldu. Benim hayallerim vardı. Umutlarım. Kendimce fikirlerim. Ama yanlız olmak sıkmıştı bir noktadan sonra. Tam o anda bir kız cıktı karşıma. Arkadaşım sandım onu. Beni kendi arkadaş grubuna aldı. Önceleri HERŞEY güzeldi. Aylarca aşırı aktif bir hayatım olmuştu. Ama bu iyi bir şey değil. Cünkü ben değişiyordum. Hani kötü kızlar vardırya sırf onların grubunda olmak için onlar gibi davranıyodum. Her dediklerini yapıyordum. Yinede üzgün değildim. Okulun bitmesine 1 ay falan vardı bir gün elime bir mektup tutuşturup gönderdiler beni ıssız bir yere. Kendimi bir anda organize uyuşturucu kacaklarının içinde buldum. Uyuşturucu satıcılığıyla hatta kullanmakla suclandım. Ben kodeste ağlarken annemlerin yüzüne nasıl bakıcağımı düşündüm sadece. Sonra babam bir avukat tuttu. Beni defalarca sorguya aldılar. onlara defalarca masum olduğumu söyledim ama inanmadılar. O buz gibi kodesyite günlerce kaldım ben. Mahkemeye cıkıcaksın dediler. Kurtulmam kolaydı aslında arkadaşım dediğim insanlar gerekleri anlatsaydılar. Ama onlara yalvarmama rahmen anlamadılar, beni tanımamazlıktan geldiler.
Ben daha ne olduğunu anlamadan hastanede testler yaptılar üstümde. İğrenc şeylerle ihtam ettiler. Ben masumluğunu kanıtladım. Ama insanlar cok acımassızlardı. Liseyi bitirmiştim ama sınavı kacırmıştım. Cok ağladım. Günlerce odamdan cıkamadım. Gerce ağlamasamda cıkamadım. Hatta yaklaşık 8 ay evden hiç cıkmadım. Cünkü insanlar bana kötü gözle bakıyo Du. Sokaktaki kadınlar cocuklarını benden uzak tutuyo. Bakkaldaki amca beni içeri almıyordu. Cok pişman olmuştum onlarla tanıştığıma. Hayallerimi kaybetmiştim. Kardeşimi bile benim yüzümden dövmüşlerdi. Sonra bir gün babam toplanın dedi ve İstanbula taşındık yeniden başlamak için. Başladıkda tekrar hazırlandım sınava. Bu sefer tıp bölümünü kazandım. Ama ben o günden sonra bir daha asla ailem dışında insanlarla konuşamadım. Asla dışarıda gülmedim. O günden sonra ben insanların gözünde buz Kız oldum. Ama yapamıyorum yeni biriyle tanışırsam aynı şeyleri yaşarım gibi hissettim. birileriyle konuşursam beni kınarlar sandım. Başım hep eğik yüzüm hep somurtkan kaldı. O günden sonra bir kac ay önce canerle tanıştım. ben bir tek ona anlattım yaşadıklarımı ve de şimdi size. Bunları anlatmak cok zor benim için. Gerekleri öğrenince benle görüşmek istemezseniz anlarım sizi. ama eğer yanınızda duruçaksam bunları bilmelisiniz. Ben ben cok üzgünüm.
İşte böyleydi benim masalım...
Bir hıçkırık sesiyle kafamı cevirdiğimde Cağla ağlıyarak boynuma sarıldı. Sonra güneş ve açelyada sarıldı. Dördümüzde ağlıyoduk. Dördümüz cember olmuşken cağtay konuşmaya başladı.
-özür dileme dolunay. Sen belkide en masumumussun. Hiç bir sucun yok senin. Ayrıca hiç bir yere gitmiyoruz. dedi.
-aynen hem kızım sen bilmezsin ben az başlarını belaya sokmadı bunların. Az rezil etmedim milletin ortasında yinede bana mısın demediler. Hep arkamı topladılar. Hele senin hiç bir suçun yok hiç bırakırmıyız seni. Dedi oğuz.
- şu kız ve arkadaşlarını şikayet etmeliymişsin. aklımızda olsun gençler en yakın zamanda antalyaya tatile gidip herkese kızımızın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyoruz. Şu kızıda bulup yaptıklarını burnundan getiriyoruz dedi. Rüzgar.
Kızlar geri cekildiğinde cocuklarda gelip sarılmıştı. Önce Caner girmişti hayatıma şimdiyse onlar. Aslında ne kadar şanslımışım ben. Allah bana böyle insanlar nasip etmişti. Oysa yeni tanışmıştık daha. ama onlar beni coktan aralarına almışlardı. Herşeye her kötülüğe rahmen iyi şeyler oluyordu hayatta. Bense sadece saklanıyodum. Hakket ne yapıyordum ben. Şimdi dik durmanın zamanı değilmiydi? Heleki yanımda böyle arkadaşlarım varken...Merhaba. Ben bölümü yazarken cok duygulandım yerleri oldu. Kızımız haklı öyle değilmi. Her ne yaşamış olursak olalım güneş yeniden doğuyosa, bir şansımız vardır, o yüzden pes etmemeliyiz, her şeye rahmen dik durup savaşmalıyız, o zaman bu bölüm
Zor şeyler yaşayan herkes için gelsin.
Pes etmeyin... Dik durun...
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çakıl taşları
ChickLitBir avuç taşı sallamışlar ve atmışlar yere, Her bir taş düşmüş bir başkasının önüne. Bir müzik başlamış, müzik kutusu içinde, Aşk ve arkadaşlık hissedilmiş yürekte, Geçmişe mazi denilmiş, dayanmış yinede birleşmiş her taş ve kaymış gökyüzünde...