Yakışıklı bir çocuk ,tatlı ve tam destekçi bir kanka ,ömürlük dostluklar , hiç olmadı benim masalımda .Hep tekdim hep ailemleydim .evet ailem beni çok sevdi . Bende onları tabi. Ama insan bazen daha farklı sevgi istiyor . Bende istedim . Belki de bu yüzden güvendim herkese . Bu yüzden bağlandım çok çabuk .hatamiydi yaptığım . Güvenmek hatamıydı? Ben hep sessiz kalandim . Hani sınıfımızda sessiz ,kitap kurdu , gözlüklü ,uzun saçlı,kafası hep kitaba eğik ,yanlizca derslerde ineğe dönen öğrenciler varya ben oyum işte. Kendimi bildim bileli oydum . Hiç aşık olmadim . Hep kitaplardaki karakterlerin yerinde olduğumu hayal ettim . Bu bana yetiyodu . Ama işte insan bu süre sonra o hayallerin gerçek olmasına iğtiyaç duyuyor . Tabi her hikayenin birde kötü karakterleri vardır . Kimse neden kötü olmaktan hoşlandıklarını bilmez. Onlarda bir nedene ihtiyaç duymaz. İşte benim masalım böyle başladı. Tam bir yıl önce bir sabah uyandım ve okula gittim . Herşey aynıydı . Ders kitabina gömülmüş bir türlü geçemediğim matematik sınavına calişiyodum . Ta ki Şeyma yanıma gelip aralarına katilmami isteyene kadar . Demiştim ya yanlizdim ve arkadaşlara ihtiyaç duyuyorum . Belki aptallık diyiceksiniz ama aşırı çekingen olmama rağmen bu teklife balıklama atladım . Şeyma çok popülerdi büyük bir arkadaş grubu vardı . Sınıftaki bir kaç kişi şeymanin beni kullandığını ve onlardan uzak kalmamı söylemişti ama dinlemedim. Bir anda popülerleri arasına girmek beni değiştirmişti . Beni kıskandıklarını ve yalan söylediklerini düşündüm . Herşey iyi gidiyordu . Ama artık kitaplaradan uzaklaşmıştım , her gün eve birazdaha geç gitmeye başlamis annemle kavga etmiştim.sırf havalı görülmek için şeymanin yaptiklarini yapiyodum.
1 ay böyle geçti . Lise son sınıf öğrencisi olan ben sınava hazırlanmam gerekirken sürekli geziyodum. Oysa okulun bitmesine 1 ay kalmıştı. Hayatım Karariyodu ama ben bunu fark etmiyorum bile . Bir gün şeyma bir arkadaşıyla buluşacağını ama annesinden çekindiğini söyledi . Elime bir zarf sıkıştırıp bu zarfı o kişiye götürmemi istedi . Şeymaya hayrandım ve ne derse yapıyodum. Sorgulamadan Zarfı almış ve anneme haber vermeden akşamın bir saati taksiye atlayıp yola çıkmıştım herşey normaldi. Taki yol git gide tenhalaşana kadar . İlerledikçe kalbimin atışı hızlanıyor ,korkuyorum. Taksi Eski bir fabrikanın önünde durdu . Parayı adama uzatım. Araçtan indim. Geri dönüp eve gitmek ve yorganimin altından hiç cikmamak istiyordum . Ama taksi geldiği hızla gitmişti. Ve tek başımaydım . İlerlemekte başka seçeneğim yoktu. Bende ilerledim . Büyük metal kapının önüne geldiğimde Kapi kendiliğinden açıldı . Korkuyla içeri girdim . İki iri yapılı adam kolumdan Tutup ilerletmeye başladı . Çoktan geldiğime pişman olmuştum. Korkudan ağlıyor ve beni bırakmalarını söylüyorum. Ama adamlar beni takmıyodu bile . Deponun ortasına geldiğimizde kolumu bıraktılar . Karşıma 30- 35 yaşlarinda siyah giyimli bir adam çıktı. Sert bakışları korkutucuydu.
- dolunay senmisin ?
- e-evet.
-zarfi ver.
yanlizca bukadardi konuşmamız çantamdan çıkardığım zarfı ona uzattiğimda depoda siren sesleri yankilanmaya başladı . Polisler geliyodu ve herkes kaciyodu bense olduğum yerde öylece kalakalmıştım.Etrafımda olup bitenin farkında bile değildim . Yanıma gelen polisler koluma kelepçeyi taktıklarında herşeyin farkına varmış ve hiç birşey yapmadığımı söylemeye çalışmıştım ama beni dinlemediler bile. Sonrasi karokol ,annemin ve babamın üzgün bakışları ,sorgu odaları , nezarethane,derken kendimi hastanede uyuşturucu kullanıp kullanmadığını anlamak için test yaptirirken bulmuştum. Haftalarca masumluğumu kanıtlamaya çalışmış,şeymaya bana şahitlik yapması için yalvarmiştim .ama yanliz bırakmıştı. o da , o çok harika grubuda ,beni tanımadıklarıni arkadaş olmadığımızı söylemişti .ben, yine bir ben bir ailem kalmıştık kanıtlamıştım kendimi . Kurtulmuştum oradan . Ama ailemin yüzüne bakamaz olmuştum . Liseyi bitirmiştim evet ama sınava girememiş hayallerime veda etmiştim . Gitikce içime kapanmış,tekrar kitaplara sığınmıştım. artık sokağa çıkmak istemiyordum . çünkü insanların kınayan yüzlerini görmek canımı yakıyordu. Burası antalyanın küçük bir kıyı kasabasıydi . Ve burda haberler çabuk yayilirdi. Annemler sınava tekrar girmemi yaş konusuna takilmamamı zaten bir yıl erken yazıldığımdan yaştan bir proplemin olmayacağını söyleyip duruyolardi . Morelimi düzeltmeye calişiyolar ama benle birlikte onlarda yıpranıyodu. Yaz böyle geçti . Atlatabilirdik belki herşeyi .sonuçta insan herşeye alışırdi taki bir gün erkek kardeşim kan revan içinde eve gelene kadar ,benim yüzümden olmuştu . Benim yüzümden kavga etmişti. Annem o gün saatlerce ağladı ben bir yandan gözümdeki yaşları durdurmaya çalışırken bir yandan kardeşimin yüzündeki yaraları temizliyorum. Babamsa bir köşede bizi izliyordu . O gün sabaha kadar aynı şekile kaldık . Yaralarımızı birlikte sariyoduk belkide. Sabah saat tam 8 .30 da bizim için yeni bir dönüm noktasiydi . Babam hızla ayağa kalmış yanlızca valizlerimizi toplamanız söylemişti .
- taşincaz .İstanbul'a gidiyoruz ve yeni bir hayata başlıyoruz o yüzden hiç birşey almayın .yanliz sizin için değerli şeyleri alın .
Aynen böyle demişti Allaha şükür durumumuz fazlasiyla iyiydi . Böyle biseyi heran yapabilirdik. Zaten buradan gitmek istiyordum . Ve bu benim dönüm noktamdı. O gün babam gitti İstanbul'a ve iki gün sonra geri geldi . Evi ayarlamıştı bizde eşyaları arabaya yerleştirmiştik . İşte herşey böyle başladı...
![](https://img.wattpad.com/cover/279685205-288-k618971.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çakıl taşları
ChickLitBir avuç taşı sallamışlar ve atmışlar yere, Her bir taş düşmüş bir başkasının önüne. Bir müzik başlamış, müzik kutusu içinde, Aşk ve arkadaşlık hissedilmiş yürekte, Geçmişe mazi denilmiş, dayanmış yinede birleşmiş her taş ve kaymış gökyüzünde...