Hayat iki evin birer penceresi sanki. Bir pencereden ben bakıyorum yanlız karşıya ama görmüyorum kendi tarafımdakilerini. Karşı taraftan bir başkası bakıyor. Yanlız benim evini görüyor ama görmüyor kendi evini. Biz insanlar gibi aynı. Kendi kusurlarını, yanlışlarını, doğrularını, görmeden yanlız karşısındakine odaklanan biz insanlar gibi...
Uyanmıştı rüzgar. Bırakmamış bizi. Bırakmamıştı beni. Açinin gülerek uyandı demesi üzerine hızla yerimden kalkmış koşarak yoğun bakımın içine girmiştim. Yoktu ama arkama döndüğümde, hemşire gülümseyerek, normal odaya aldıklarını söylemişti. Son hızla koridorda koşuyorum. Hasta odaları diğer bölümdeydi. Ayağımda ki ayakkabılar sıktığında ayağımdan çıkararak bir kenara fırlatmıştım. Cıplak ayakla soğuk taşta koşarken tüm koridorlarda ayak seslerin duyuluyodu. Sonunda diğer bölüme geçipte resepsiyona yaklaştığımda, rüzgarın adını söyledim.
-7432 nolu oda...
Hızla koridorun sonundaki odaya girdim. İçeri girmeme gözgöze geldiğim rüzgar bana gülümsüyordu. Koşarak rüzgara sarıldım.
-gitmedin. dedim. Ağlarken.
-gitmedim. Dedi. Saclarımı geri alırırken.
Çok ağlamıştım son 12 gündür. Şimdide ağlıyordum. Ama bir farkla çünkü şimdi mutluluktan Dı gözyaşlarım.
-birdaha o gülümsemeni göremiycem diye çok korktum. dedim.
-seni bırakmazdım. Dedi.
Bir anda içeri dalan arkadaşlarım ve ailelerimizle rüzgardan ayrılmıştım. Serhat bey yanımıza yaklaşarak,
-doktorla konuştum. HERŞEY iyiymiş. Kontrolleri de iyi çıkmış. Ama ne olur olmaz tahlil yapıyorlarmış. Dedi. Sonra bana dönerek,
-teşekkür ederim kızım. Diye ekledi.
Gülümsedim. Caner yaklaştı yanıma. Kolunu omzuma atarak,
-oğlum senin bu deli sevgilini zor durdurduk. Uyanmasaydın yıkardı ortalığı. Dedi.
Sinirle canere döndüğümde, gülerek rüzgara göz kırptığını farkettim. Benimle dalga geçiyordu.
Oğuz da oyuna katılıp,
-aynen. Dedi.
-sen de farklı değildin hani. En son sakinleştiricimi yemiştim sen. Dedim dalga geçerek.
Uzun zaman sonra güldüğünü gördüğüm Çağatay,
-abi yanlız çok komikti. Bir baktık yı gibi bağıran oğuz, vahşi ortamından alınan ayılar gibi iğneyle bayıltılmış. Dedi.
Odadaki herkes kahkaha atarken oğuz somurtuyodu.
-tamam lan gitmeyin kardeşimin üzerine dedi rüzgar.
-işte be işte kardeş gibi kardeş. Dedi anında gaza gelen oğuz.
Birkezdaha odada yükselen kahkahalarla büyük bir mutluluk dalgası yayılmıştır sanki ortama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çakıl taşları
ChickLitBir avuç taşı sallamışlar ve atmışlar yere, Her bir taş düşmüş bir başkasının önüne. Bir müzik başlamış, müzik kutusu içinde, Aşk ve arkadaşlık hissedilmiş yürekte, Geçmişe mazi denilmiş, dayanmış yinede birleşmiş her taş ve kaymış gökyüzünde...