KİTABI YAZMAYA BAŞLADIĞIMDA HATTA YAYINLAMAYA BAŞLADIĞIMDA ASLA BU KADAR KİŞİNİN OKUYACAĞINI DÜŞÜNEMEMİŞTİM. HİÇBİR HEDEFİM YOKTU SADECE YAZIYORDUM VE ŞU AN 7K OKUNMAYI GEÇTİ MEMORY. NE KADAR DUYGUSALIM ANLATAMAM 😭
- Beomgyu -
Birbirine geçmiş onlarca duyguyla iki adım ötemde duran annemin ruhuna bakakalmıştım.
Onu her zaman görmeye alışık olduğumun aksine kanlar içinde değildi. Gözlerinde hayat vardı. Yüzünde buruk bir tebessümle bana bakıyordu ve o gerçekten çok güzeldi.
Bedenime sahip değilken boyuttaki başka bir ruha dokunabilir miyim emin değildim, bedenimin bir dürtüsü olarak ona çekiliyordum ama dokunmaya çalışırsam ne olur bilmiyordum. Ama o biliyordu.
Annem başını yana doğru eğdi ve tarifi mümkün olmayan güzellikte buruk bir gülümseme yerleştirdi ifadesine. Kolları bedenime dolanırken ve hasretle kokumu içine çekerken ben de kollarımı büyük bir özlemle ona sardım ve aradan geçen onca zaman üstüne hissettiğim bedenin yerini dolduruşuyla tamamlandım.
Şu an ne yapmam gerekiyordu, yaptığım şey doğru muydu emin olmasam da başımı yasladığım omuzuna birkaç damla gözyaşı akıttım ve daha sıkı sarılmaya çalıştım. İki ruhun birbirine bu kadar yakın durmasının yanlış gelmesini düşündüren bir hisse kapıldım. Yine de umrumda değildi.
Seneler boyunca yokluğu ve üzerime yapışıp kalmış şizofreni etiketiyle yaşamak kolay değildi. En ihtiyaç duyduğum zamanda dizlerinde uzanıp saçlarımı okşamasını isteyeceğim bir annem yoktu. Her zaman var olduğuna inansam da gerçek buydu.
Sonunda onu gerçekten görmek, varlığını somut olarak hissetmek beni bir an olsun amacımdan uzaklaştırdı. Burada ne aradığımı bile unuttum.
Evimdeydim işte.
Az sonra annem kollarını benden ayırdı ve yüzümü elleri arasına aldı. Endişeyle yüzümün her bir detayında gezinen gözlerini benimkilerle buluşturduğunda söyleyeceklerini havada kapmak için tetikte bekliyordum.
"Oğlum..." dedi ve yanaklarımı sevdi hızlıca. Saçlarımı okşadı, yanaklarımdan öptü. Kendimi küçük bir çocuk hissediyordum. Zaten de öyle sayılırdım. Bu dokunuşlara küçük yaşımdan beri ihtiyacım vardı.
"Burada daha fazla kalamayız. Gel benimle."
Kulübenin olduğu bölgeden çıktık ve şehrin işlek olduğu bir yere gittik. İnsanların özel alanlarına dikkat ederek sahile vardık ve bol bol anımızın olduğu çimlere oturduk.
Taşınma kararı almadan önce sık sık bu sahile gelir manzarayı seyrederdik. Ben de hemen yanıbaşındaki parkta oynardım. İşte annemle son anılarımız o kadar eskiydi. Onu kaybettiğimde parkta oynayan küçük bir çocuk kadardım.
"Her şey çok silik." Dedim düşüncelerimin arasından.
Annemin yüzünde ufacık bi hüzün ifadesi yakalasam da hemen tatlı bir tebessümle cevap verdi.
"Bir de bana sor. Yıllardır insanları uzaktan seyrediyorum."
Hatırladığım şeyle birlikte anneme döndüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEMORY┊BEOMGYU
FanficEn yüksek; 🥳Beomgyu #1 🥳 • Choi Beomgyu & Min Yu Jin " Baksana tam da senin bahsettiğin tipte biri. Neden şansını denemiyorsun?" Tam da benim bahsettiğim kişi de ondan... • Hayatımızı bu denli değiştireceğini bilseydik, yine de gelir miydik buray...