MEMORY┊BEOMGYU

9

Şarkılara aşık oldum...

Ana şarkı ve Fairy of Shampoo favorim.
Sonra eternelly, puma ve drama 👌🏻

İki gün peş peşe bölüm attım. Ama bu bölümü ikiye böldüm ondan yani.

•

"Gezi"

"Bu ne be?"

"Bu mu yani bizi kamp diye getirdiğiniz yer?"

Yaklaşık 6 saatlik bir yolculuğun sonunda kocaman bir ormana gelmiştik. Bizi önce onarlı gruplar haline getirmiş, farklı araçlara bindirip ormanın iyice içine götürmüşlerdi. Kaçırıldığımızı düşünüyordum. Bizim çocuklardan birkaçı farklı gruplara denk gelince, biz de gizlice yer değişmiştik.

Şimdi ise durduğumuz yer, dubleks yazlık bir evi anımsatıyordu. Soobin'in tepkisine kesinlikle katılıyordum. Bizi kamp diye getirdikleri yer, ormanın derinliklerinde sessiz bir dağ eviydi.

Kesinlikle kaçırılmıştık.

Diğer okullarla birlikte toplam 30 kişiydik. Daha sonra gelen 3 görevliye onar kişilik gruplar verildiğinde bu dağ evine gelmiştik.

Bizimle ilgilenen görevli, ki itiraf edeyim onu ilk gördüğüm andan beri yakışıklı yüzünden ve kusursuz fiziğinden gözümü alamıyordum, yanındaki kutunun kapaklarını açmış ve sırayla yoklamadan isimlerimizi okuyarak yanına çağırmıştı.

Olduğumuz durum sanki izcilik klübündeymişim gibi hissettirmişti. Sınav senemde kafa dağıtmak için geldiğim bir gezide izci gibi hissediyordum. İsmim söylendiğinde görevlinin yanına adımladım. Yanındaki kutudan çok büyük olmayan ama küçük de sayılamayacak siyah bir sırt çantası vermişti. Herkes gibi ben de yerime geçip, henüz adını bilmediğim görevliyi dinledim.

"Gençler şimdi bir haftanızı geçireceğiniz ev budur." Eliyle arkasında kalan dağ evini gösterdiğinde düşüncelerime hakim olamıyordum. Bizi okul gezisi diye kandırıp nazikçe bu eve hapsedeceklerdi.

"Size verilen çantalarda ihtiyacınız olacak şeyler var. Yanınızdan ayırmayın onları. Onun dışında başka bir şey var mı düşüneyim." Gözlerini bizim üzerimizde bir süre gezdirdikten sonra ellerini dar siyah kotunun cebine sıkıştırıp devam etti.

"Çantadaki buton, eğer herhangi bir sağlık sorununuz olursa yada sizi burdan almamızı gerektirecek bir durum olursa kullanmanız için."

KAÇIRILMIŞTIK.

Sanki hatırlamaya çalıştığı bir şey varmış gibi mırıldanıyordu. Bizimkilere doğru döndüğümde onlar da 'bu ne olum' bakışlarıyla beni karşılamışlardı.

"Ha bu arada, görüyorsunuz ki ev çok büyük değil, yani on kişi sığmaz. Beş tane çift kişilik oda var. Yatma düzenini siz ayarlarsınız. Sizin soracağınız bir şey var mı?"

Daha demin yoklama alınırken adının Sunhe olduğunu duyduğum kız söz aldı.

"Bir hafta boyunca ailelerimiz bizden haber alamayacaklar mı yani?"

"Okulunuz velileri bilgilendirecektir."

Resmen kaçırılmıştık ve adam bize misafirmişiz gibi bir muamele yapıyordu. Ailelerimize bile söylenmemişti. Okul gezisi nasıl insan kaçırmaya dönmüştü anlamıyordum.

"Sizin isminiz ne peki?" Aynı kızın farklı sorusuyla gülümsedim. Eğer birilerine ulaşabileceğimiz bir imkanımız olursa polislere görevlinin adını verebilirdik. Gerçi adını doğru söyleyeceğinin garantisi de yoktu ya.