4

961 92 94
                                        

Merhabaa. Düzenli olarak haftada bir bölüm atmayı düşünüyorum.

Bu arada medyadaki fotoğraf daha Beomgyu txt üyesi olarak açıklanmadan paylaşılmıştı. Ve ben o zaman da tutmuştum bu çocuğu... ah ah

Sabah uyandığımda annem de kahvaltıyı hazırlıyordu. Sebepsizce erken kalkmıştım ve bu durumdan nefret ediyordum. Ağır ağır lavaboya giderken birkaç kez düşmekten son anda kurtuldum. Çok güzel bir rüya görmüştüm ama hatırlamıyordum her zaman olduğu gibi. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa indim. Anneciğimin hazırladığı kahvaltılardan biraz yedim ve hazırlanmak için odama döndüm.

Erken kalktığımdan okul saatine daha vardı. Yinede çantamı ve kulaklığımı takıp evden çıktım. Yürümeyi seviyordum. Özellikle erken kalktığım sabahlarda, okula yaylana yaylana gitmeyi daha da seviyordum. Kulağımda kulaklık, yola en uygun müzik açık ve ben aklımdaki hiçbir düşüncenin beynimi kemirmesine izin vermeden şarkıya eşlik ediyordum. Huzur buydu kesinlikle. Müzik, müzik ve müzik.

Okula yaklaşınca adımlarımın hızını daha da arttırdım. Artık görüş açıma girdiğinde aynı zamanda Beomgyu da ilerideki sokaktan önüme çıkmıştı. Sanırım okula her zaman erken geliyordu. Dönemin ikinci günü de erken gelmiştim ve yine karşılaşmıştık, ordan hatırlıyorum. Yanına gitmek için bir türlü cesaretimi toplayamıyordum. Aslında bir şey olmamıştı ki. Sadece o günden sonra hiç konuşmadık. Ben konuşmak istesem terslemezdi heralde. Konuşacağım, hiçbir şey hatırlamamasına imkan yok. Onunla konuşacağım ve bir şekilde kendimi ona hatırlatacağım.

Tarih dersinin ortalarındaydık ve ben erken kalkmış olduğumdan neredeyse uyuklayacaktım. Sevgili hocacığımız bize biraz uyumak için zaman verseydi keşke. Bu sırada He Ran da sıranın altından Felixle mesajlaşıyordu. Ben öylece kalmıştım. Beomgyu ya baktığımda pür dikkat dersi dinliyordu. Kesinlikle bu gün onunla konuşmayı kafama koyarak ben de derse odaklanmaya çalıştım.

Tenefüs zili çalınca kantinden çikolata ve su almaya gitmiştik. Merdivenlerden çıkarken okulumuzun gezi işleriyle ilgilenen görevliyi gördüm. Büyük ihtimalle yakın zamanda gezi olacaktı. Bu sene sınava hazırlandığımızdan fazla geziye gitmeyiz diye düşünüyordum.

Gitmememiz gerekiyordu.

Sınıfa girdiğimde gözüm direkt Beomgyu'ya kaydı. Hâla tahtaya doğru pür dikkat bakıyordu, dalmış gibiydi. Biz sıramıza giderken önünden geçince ancak ayıldı. Ona nasıl konuşma teklif edeceğimi düşünüyordum ama ya tekrar yanlış bir şey söylersem diye de endişe ediyordum.

Önce durumu He rana anlatıp ondan da yardım isteyecektim. Ahh gerçekten büyüttüğüm kadar önemli bir olay değil ama beni terslemesinden korkuyordum büyük ihtimalle.

Öğle arasında kantinden tostlarımızı alıp bahçeye çıkmış binanın etrafını turluyorduk. Aynı zamanda da havadan sudan konuşuyorduk. Konuyu açmam için en uygun zamandı. Gün içinde nasıl söyleyeceğimi zaten planlamıştım ama sıra uygulamaya gelince iş zorlaşıyordu tabi. Tepkisinden emin olamıyordum.

"Ee Felixle nasıl gidiyor?"

Konuyu Felixten açınca hemen moda girmişti zaten.

"Şu an iyiyiz ya, bi problem yok yani. Geçen gece uyurken resmimi istemişti ve uyurken resim atabilir miyim atamaz mıyım diye tartıştık. En üst seviyesi bu yani."

Eğlencelilerdi. Benim arkadaşımın normal bir ilişkisi olabilir miydi ki sanki.

"İyi geldi o çocuk sana sanki. Normal erkek arkadaşlarınla takılmıyorsun. En azından peşindeki birkaç kişiyi de atlatmış oldun."

MEMORY┊BEOMGYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin