MEMORY┊BEOMGYU

30

Bu bölüm tahminlerde bulunabileceğinizi düşündüğüm birkaç şey olucakkkk heyecanlandım şimdiden. Hesabımdaki SeiBngoes ile yazdığımız Enhypen kurgusuna da bakmanız lazım çok fena ilerliyoo

•

Gece saat biri geçtiğinde annemin uyuduğuna emin olduktan hemen sonra evden çıkmış ve Felix'le buluşmak için planladığımız gibi durağa gitmiştim.

Takip edilme ihtimalime karşı Jungkook'un yanına tek başıma gitmek istemiyordum. Bu yüzden sabah çocuklarla olan grubumuza birilerinin benimle gelmelesi için bir mesaj gönderdim. Yeonjun benimle gelmeyi teklif etse de sonradan bir işi çıktığı için gelememişti. Ben de Felix'i aramıştım.

Şimdi ise Profesörle olan konuşmamızdan sonra yapmamız gereken plan değişikliğini Jungkook'la konuşmak için Hoseok'un çalışma odasında oturuyorduk.

Buraya en son geldiğimde Beomgyu'nun girdiği makine yan odada çalışır halde duruyordu. Bedenim artık makine'nin yaydığı enerjiye alışmıştı ve yakın zamanda sonuncu seviyede makineye girerek boyuta geçmeyi umuyordum. Kendimi buna hazırlamıştım. Profesörün birden karşıma çıkması beklediğimiz bir şey değildi.

Olanları her ayrıntısıyla Felix'e anlattığımda bana kendimi her ne olursa olsun stresten uzak tutmam gerektiğini söyledi. Ayrıca Jungkook'un da artık bu işin içinde olduğu için en güvenli yolu seçeceğinden emin olmamı ve içimi rahat tutacağıma dair bir söz de aldı.

Konu yine dönüp dolaşıp He Ran'a geldiğinde Felix'le bu konu hakkındaki düşüncelerimi açık bir şekilde konuşmalı mıyım bilmiyordum. Ellerimi hohlayarak ısıtmaya çalışırken bu evin ısıtma sisteminde bir sorun olup olmadığını düşündüm. Felix de bu sırada He Ran'la ilgili içini döküyordu.

"Geçtiğimiz güne kadar başka biriyle görüştüğünü bile düşünüyordum. Sonunda bana evde olanları anlattığında tüm bu saçmalıklarını bu nedenle bağdaştırabildim."

Kafamı anladığımı belirmek için salladım. Belli ki onunla açık bir şekilde konuşmam gerekiyordu.

"Belki de suçluluk duygusunu bastırmak için böyle bir yol seçmiştir?" Dedim.

Felix bakışlarını halıdan çekerek bana çevirdiğinde neyi anlatmaya çalıştığımı anladığına dair bir cevap bekliyordum ki Jungkook elinde sıcak çikolatalarla içeri girdi. Atmosfere aykırı bir ses tonuyla konuştu.

"Sizi beklettim ama benim elimden sıcak çikolata içmek beklemeye değer bir aktivite olmuştur diye düşünüyorum."

Felix'le yarım kalan konuşmamıza daha sonra da devam edebileceğimizi düşünerek asıl konuya odaklandım.

"Jungkook ben artık makineye girmeli miyim, emin değilim." Dedim direkt olarak.

Jungkook kupaları önümüzdeki masaya bıraktı ve kaşlarını şaşkınlığının belirtisi olarak önce havalandırıp sonra da çatarak ifadesini ciddileştirdi. Ardından sandalyeye oturdu ve bana anlatmam için başıyla bir işaret verdiğinde devam ettim.

"Sana daha önce de bahsettiğim gibi babamı ziyarete gittim. Annemle biraz oturduktan sonra eve dönmek için ayaklanmıştık ki Profesörü kanlı canlı bir şekilde hemen karşımdaki bankta otururken gördüm."