Bölüm 26: Her şey bitti.

29 1 1
                                    

iyi okumalar :)

medya: lana del rey - serial killer


bittikçe başa sarın lütfen.

bu bölüm benim minik kalpli küçüğüme ithaf edilmiştir. kendisi çok yorgun, bıkkın ve zor dönemlerden geçiyor, bende bu kitabı sadece onun için devam ettiriyorum zaten. okuduğun için teşekkür ederim, ayrıca bu sözü unutmayın ki, ileride bu kızla bir kitap çıkarmayı çok istiyorum. bu kitap biraz daha büyüdüğünde, ileride bu satırları gördüğünüzde onun için yorum kısmına küçük bir kalp bırakmanızı rica edeceğim. böyle küçük şeylere bayılır. ne de olsa benim küçüğüm. (yorum yapma demiştin ama çok özür dilerim cidden dayanamıyorum yazmam lazımdı sğwlwpdmeğssğwç) neyse ne, seni seviyorum böcek. ✨🌠

yazıdan 4 hafta sonra:

(bu siktiğimin bölümünü yazmak için 4 haftadır kıvranıyorum ve yine içime zeerrreeeee sinmedi ama siz emeğe ithafen oy verin yani..)

| 26. Bölüm:  Her şey bitti.

Zamanın benim için durduğunu hissedeli, iki yılı aşıyordu.

Aldığım nefes ciğerlerime dolmuyor, ben farkında bile olmadan bir şeyler gidip geliyor; zaman ardında rüzgarını bile bırakmadan savruluyordu.

Yanlış hissederdim.

Sürekli, gözlerimin değdiği her yönde ve ayağımın bastığı her yerde yanlış hissederdim.

Yaşamayı haketmeyecek kadar, o kadar-o kadar fazla kötü şey yapmıştım ki, kabullenişimin acı getirileri beni gerçekten, buralardan gitmeye götürmüştü.

Gitmek istiyordum, herkesi ardımda bırakmak, kimseyi; kendimi bile affetmeden gitmek ve bedenimi toprağın altına atarak, sadece iskelete dönüşmek ve kalbimi hançerlemek, sadece parçalamak ve yok etmek istiyordum.

Mantığım yoktu. Hiçbir şeyi kavrayamadığım gibi artık idare bile edemiyordum ve ben, iyiyle kötüyü bile ayırt edemeyecek kadar birbirine karışmış bir et parçasından ibarettim sadece.

Bir de, onun oyuncağıydım.

Boynumdaki izin sahibinin oyuncağı, sürüklediği boş bir beden ve bazen sarılmak için geldiği, kız çocuğu.

Herkes için bir şeyken ben; kendim için hiçbir şey ve sadece onun için, onun kızıydım.

Artık ölmeme izin vermezdi.

Paniklemeliydim belki de. Yapacak hiçbir şeyim kalmamışken o, son gidiş yolumu da tıkamış ve beni kendine mahkum etmeye zorlamışken, paniklemeliydim.

Ama şuan önümde, göğsünde iki kurşun darbesiyle yere yığıldığında, yere sızan kanları gördüğümde, rahatladığımı hissetmemiştim bile.

Dedim ya, mantığım yoktu artık.

Kulaklarım uğulduyordu. Etrafta çıt çıkmıyor ve tek bir nefes sesi bile duyulmuyorken, kulaklarım felaket derecede uğulduyordu.

Kimse kıpırdamadı.

Oluşan 5-10 saniyelik durumda kimse kılını bile kıpırdatmadı ve ben sadece Nevzat'a bakıyorken, Babamın sesini duymamla kendime gelmiş gibi hissettim.

"Sema! Ne yaptın sen! NE YAPTIN!"

Sesini kesmezse yere oturup ellerimi kulaklarıma kapatacak ve boğazım yırtılana kadar bağıracak gibiydim o an. Silah sesinden sonra, en ufak bir ses bile beni çileden çıkarmaya yeter gibiydi.

Kayıp Bedenler (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin