medya: adele - lovesong.iyi okumalar. ;)
Bölüm 29 | Bitti.
Belki de yıllardır hasret kaldığım şeylerden birisi; sabah huzuru, kulağıma dolan kuş cıvıltıları ve güzel bir uykudan, bir rüyada gibi uyanmaktı.Tanrım, her yere mutlu olduğumu bağırmak istiyordum, deliceydi ama yapmak istediğim tek şey buydu.
Sözler vermiştim kendime.
Bundan sonraki tüm hayatım için, sadece güzel düşünecek, yalnız olmadığımı bilecek ve beni karşılayacak tüm güzellikleri kabul edecektim. Buydu, şuanlık verdiğim tüm sözler kendime, aileme ve gelebilecek bütün mutluluklaraydı.
Ve en çok... Yanımda, bana dünyanın en değerli varlığıymış gibi bakan sevgilime.
Ona ölüyordum.
Gerçekten, sadece bir gün olmuştu onunla buraya geleli ama ben tanıştığımızdan bu yana, yıllar sonra ilk defa gerçekten, demiştim çoğu kez burada.
Gerçekten, minnettarım sana. Böyle güzel sevilebilmek bir lütuf benim için. Kalbini hissedebilmek, seninle ölmek ve seninle yeniden doğmak bile ayaklarına kapanmamı sağlıyorken sadece seni düşünmek, en güzel hediye bana.
"Bak, burası nasıl? Sanki fazla büyük durdu?"
Tam olarak yarım saattir, yaptığı tek şey buydu.
Beraber aldığımız kaktüsü, gülleri ve ortancaları dikmek için güzel bir köşe arıyor, bulduğu zaman ise yerleşimini nasıl yapacağımızı konuşuyorduk ama o, sadece çiçeklere bakıp düşüncelere girdiğinde bile onu içime çekmek isteyeceğim kadar tatlı geliyordu gözüme.
"Bilemiyorum... Senc- Ne? Ne bakıyorsun öyle?"
Küçük bir kahkaha atmamın ardından oturduğum yerden kalkmış ve Aras'ın yanına adımlamıştım, küçük adımlarım açarak oturduğu bacaklarının arasında durduğunda bulunduğum yere çökmüş ve elindeki malzemeleri aldıktan sonra, öyle sıkı sarılmıştım ki ona, fazla üzerine gelmemden dolayı arkaya düşmüştük.
"Seni ısıracağım!"
"Ne- Napıyorsun Güneş! Isırma- Hayır dur! Manyak mısın kızım!"
Cidden, çıplak omuzlarını, boynunu ve çenesini ısırmamdan dolayı bana bağırıyordu ama cidden, ne yapabilirdim?
En sonunda pes etmişcesine kollarını belime sardığında, başımı alıp boynuna gömmüş ve rahat durmamı sağlamıştı.
"Sevgilim, beni ısırmak yerine öpmeyi denersen, emin ol sana karşılık vereceğim ama ısırdığın zaman sadece sen eğlenebilirsin." Başımı kaldırdığımda parlak gözleriyle çakışmıştım ve dudaklarında ki muzip gülümseme, şuh bir kahkaha atmamı sağlamıştı.
"Ama gülüyorsun..."
"Bebek gibisin!"
Ben güldükçe Aras'da gülüyor, birbirimizde soluklanıp özlem gideriyorduk ve o gözlerime hiç olmadığı kadar parlak bakıyorken, beni öldürüyordu.
"Seni bu kadar uzun uzun gülerken görmeyeli öyle uzun zaman oldu ki..."
Gülüşüm yerini yavaşça tebessüme bıraktığında, boynundaki ellerim göğsüne düşmüştü ama ben gözlerimi ondan ayırmadan, boynuna tırmanan parmaklarım eşliğinde bakıyordum her yerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Bedenler (2)
Fiksi RemajaYeni hayat, yeni insanlar ve yeni oyunlar. İntikam yemini Demirel ailesini dağıtırken her şey paramparça oluyordu. Ama yabancı acımayacaktı, istediğini alacaktı. Çektiği acı kadar can yakacaktı. Bilmediği tek şey ise sevginin önüne hiçbir şeyin geçe...