Bölüm 5

1.9K 840 1.4K
                                    

Nek Moda'da işlerin yolunda olduğunu lüks binasından ve iki adımda bir bizi durduran güvenlik görevlilerinden anlamıştım. Kimliklerimizi gösterip esas adamın yanımıza gelmesini istedik. Patronlarının toplantıda olduğunu söyleseler de Giray Komiser, kaslı kollarını birbirine dolayıp gözlerini açarak bakması başka bir şey söylememesine yetmişti.

İlk defa o zaman gözleri dikkatimi çekmişti ve istemsiz bir şekilde kendimi Giray Komiser'in yüzüne doğru eğilmiş bir şekilde buldum. Ne güzel gözleri vardı onun öyle. Bu garip hareketimden dolayı neredeyse beni itecekti ki toparlandım.

"Ne yapıyorsun?" dedi.

"Şey, gözlerinizi hiç fark etmemiştim. Bu renk nedir böyle?"

"Kehribar deniliyor canım. Nadir görülür." Gözlerini daha iri açarak "Muayene etmek ister misin?" dedi.

"Hayır," dedim.

Esmer teni, siyaha çalan saçları ve sakalları yüzünden gözleri uzaktan bakılınca kahverengi gibi gözüküyordu ama daha asil bir tona sahipti. Çekiciliğinin ana kaynağı benim daha yeni fark ettiğim gözleri olabilirdi. Kadınları bunlarla avladığını düşünmeye başlamıştım.

Nihat Emre Kaya, hiçbir kırışıklığı olmayan gri takım elbisesinin içinde özgüveni ceplerine sığmazcasına yürüyordu. Elini Giray Komiser'e uzatırken sanki ben orada yokmuşum gibi konuştu.

"Buyurun komiserim, nasıl yardımcı olabilirim?"

"Ben Komiser Giray Öztürk."

"Ben de Polis Memuru Canfeza Korkmaz."

Sinirli bir bakış. Giray Komiser'in cümlesini bölerek yine araya girmiştim ama ben doğru yaptığımı düşünürken onun hata yaptığımı hissettirmesi fazla uzun sürmemişti.

"Sizi bir soruşturma kapsamında emniyete davet ediyoruz. Davetimizi kabul ederseniz seviniriz. Aksi takdirde tutuklama ve arama emri ile gelip bütün kirli çamaşırlarınızı ortaya çıkartmaktan memnuniyet duyacağım."

Giray Komiser'in davetle başlayan cümlesi tehditle bitince adam gözle görülür derecede irkildi. Bu tepki karşısında değil polis, normal bir vatandaş bile adamın sakladığı bir şeyler olduğunu anlardı. Adam tekrar konuştuğunda sesi titriyordu.

"Neden? Avukata ihtiyacım var mı?"

"Emniyette detaylı bilgi vereceğiz. Ve ancak saklayacak bir şeyi olanlar avukat tutar. Ama tabii ki hakkınız var."

Resti çeken Giray Komiser'e karşılık adamın ne hamle yapacağını merak ediyordum. Ben olsam avukatımı arardım ama o aramadı ve toplantılarının ertelenmesi emrini verdikten sonra bizimle birlikte sivil ekip arabasına bindi.

Bir saatlik yolculuğumuz Nihat Bey'in telefonda toplantı yapmasıyla geçmişti. Durmadan emirler veriyordu ve en ufak bir kusura tahammülü olmadığı açıktı. Adam orta yaş yakışıklılığa sahipti ama kurbanın onda ne bulduğunu anlayamamıştım. Bana itici gelen konuşma tarzı, insanları aşağılamaktan geri durmayan bir karakteri vardı. Nihat Bey, garip bir şekilde işleriyle ilgilenirken bizimle hiç konuşmamıştı. Ben olsam en azından hangi konuda emniyete götürüldüğümü sorar, cevap almak için ısrar ederdim. Ya adam neden bizimle olduğunu biliyordu ya da soğukkanlı davranmaya çalışıyordu.

Giray Komiser, adamı sorgu odasına götürürken ben öncelikle teknik birime gittim. Kurbanın cep telefonu bilgilerini ellerine verip Asaf Amir'in selamını ilettim. Tam ekip odasına girecektim ki koridorda Giray Komiser'le karşılaştım. Odanın kapısından birbirimize sürtünerek geçmiştik ve ona öncelik vermediğim için sinirli bir şekilde bana bakıyordu.

İlk Korku #Aşk-ı Polisiye I#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin