İlk Korku #Aşk-ı Polisiye I#

Bölüm 27

Limon kolonyası kokusu eşliğinde toplantı odasına girdiğimde Psikiyatrist Esra Yüksel konuşuyordu. Ben girince sustu ve herkes dönüp bana baktı. Başkomiser Zeki Uysal, Turgay Komiser'in ortağı Polis Memuru İbrahim ile Erdal Komiser'in ekibi de oradaydı. Tabii Turgay Komiser benim yüzümden açığa alındığı için o toplantıda yoktu.

Asaf Amir, "İyi misin kızım?" dedi.

"İyiyim amirim. Devam edin lütfen," dedim.

Giray, bana bakmıyordu. Yayıldığı koltukta elinde tuttuğu kalemiyle oynuyordu. Sinirli olduğu her halinden belliydi. Yaralı olmasam beni kesin öldürürdü. Doktor konuşmasına devam etti. Erkek vücudunun iriliğine sahip olduğu gibi sesi de oldukça kalındı. Başımı önüme eğerek konuşulanlara odaklanmaya çalıştım.

"Canfeza Hanım geldiğine göre baştan alıyorum. Şu an için tam teşhis koymam mümkün değil ama yüksek oranda dissosiyatif kimlik bozukluğu yani çoklu kişilik bozukluğu olduğundan bahsedebilirim. Bu kişiler, kendi kişiliklerinin yanında, farkında olarak ya da olmayarak bir veya daha fazla alternatif kişilik geliştirir. Bir bakıma hafıza, bilinç ya da farkındalığın, kimlik ve algının parçalanması ya da bozulması durumudur."

Psikiyatrist Esra Yüksel, toplantı salonunda bulunan herkesin yüzünü inceledikten sonra konuşmasına devam etti. Ortamdaki tek ses Giray Komiser'in elindeki kalemi masaya vurma sesiydi.

"Bu hastaların zihinsel işlevleri normal ve sorunsuz çalışmaya devam eder. Bu kişiler, her zamanki "Çekirdek," kişiliğinin yanı sıra alternatif kişilikler olarak bilinen ya da "Alter," diye adlandırılan iki veya daha fazla, farklı ve ayrı kişiliklere sahiptir.

"Peki doktor, sizce bu vakada çekirdek kişilik kim?"

"Bunun için daha detaylı görüşme yapmam gerekiyor. Yine de itiraf etmeliyim ki bugün çok iyi bulgular elde ettik. Bu hastalığa sahip olan kişiler bilinçlerini, hafızalarını ve kimliklerini tek bir kişilikte toplamakta zorlanırlar. Kişinin birincil yani çekirdek kimliği daha çok pasif bir karakter olarak ortaya çıkar. Şu an için söyleyeceğim, birincil kişilik Okan Acun iken, kişiliği kendine Boğaz Kesen olarak adlandıran arterin yönettiği."

Doktor, Mehmet Akif Başkomiser'in sorusuna cevap verdikten sonra küçük çaplı seminerine kaldığı yerden devam etti.

"Bir ikinci kişilik, kişiyi kontrol altına alırsa, kişi amnezi yaşayabilir. Her alterin farklı bireysel özellikleri, kişisel geçmişi, düşünme şekli ve çevresindekilerle ilişki biçimi vardır. Bir alter, farklı cinsiyetten olabilir, farklı bir isme, görgü kurallarına ya da tercihlere sahip olabilir. Hatta bir alter, çekirdek kişilikten farklı alerjilere bile sahip olabilir."

"Evet," diyerek araya girdim. "Okan, gözlük kullanıyor ama diğerleri kullanmıyor. Ayrıca bir de yabancı uyruklu bir kadın var. Bir de çocuk."

"Çocukla hiç karşılaştınız mı komiserim?"

Doktorun sorusunu komiserim ifadesini düzelterek başladım. Doktor bana üst rütbeyle hitap etmesine karşın küçümseyici bakışlar gönderiyordu. Ortamda bulunan tek kadınlar olarak sanırım birbirimizi itiyorduk.

"Polis memuru," dedim. "Çocuk hiç ortaya çıkmadı. Anladığım kadarıyla Andrea'nın koruması altındaydı."

"Bazı durumlarda, bu kişiler, belirli bir alterinden fayda sağlayabilir. Örneğin, utangaç bir kişi, bir sözleşmeyi müzakere etmek için daha iddialı bir alteri kullanabilir. Burada ise anlaşılan bir alterin korumasına girmiş olmaları. Bu kişiler, çoğunlukla kaotik bir hayata, kişisel ve iş ilişkilerinde sorunlara neden olurlar. Örneğin bir kişi, kendisini tanıyan fakat kendisinin tanımadığı ya da hatırlamadığı insanlarla defalarca tanışabilir. İçlerinde farklı davranmalarına neden olan başka bir insan olduğunu düşünürler. Komut veren, yaptıklarını yönlendiren sesler duyarlar. Çok uzun süre hiçbir şey yapmadan aynı noktaya bakarak durabilirler. Bir yere giderler ancak oraya nasıl gittiklerini bilmezler. Çevreleri tarafından sürekli yalan söylemekle suçlanırlar. Eşyalarının nereden, nasıl geldiğini bilmezler. Hatta aldığını hatırlamadığı evin etrafında eşyalarını bulabilirler."